yazarın kendi hayatından ve çevresinde ki hayatlardan izler muhakkak ki vardır. bence çoğu yazar yaşamış olmak istediği olayları da, hayatları da yazıya geçirir. ve tabii ki hayal gücü yadsınamaz. kısacası bir roman yaşanmışlıkların ve yaşanmış olması istenilen hayatların hayal gücü ile yoğurulmasından ortaya çıkar.
Su anda kumarbaz okuyorum. Ben dostoyevski'nin bütün romanlarının gerçek olduğuna inanıyorum. Bunlar yoğun duyguların ürünleridir. Bu yaşananlar gerçekte yaşanmadı diye gerçek değildir diyemeyiz. Enterasan bir cümle oldu. Şöyle diyelim gerçeklik nedir? Gerçek olan nedir? Sizin gerçek dediğiniz şeyler bence birer hayal mahsulu. Gerçek romandadir. Gerisi hayal ürünüdür.