roman okumanın çok boş bir iş olması

entry16 galeri1
    16.
  1. 15.
  2. Uzun uzun yazardım ama gerek yok. Dil hayatın en kıymetli etkenidir. Maddi ve manevi. Bir dilde edebi eser de aynı seviyede etkilidir.
    roman adı altında ne okuyorsunuz bilemem ama
    iyi bir roman ufuk açar. Ufuk açılırsa hayal dünyası gelişir. Gelişen hayal dünyası üretimin temel unsurudur.
    7 ...
  3. 14.
  4. 13.
  5. roman okumanın mantığı ve roman okumanın gereksizliği hep tartışılır. Boş vaktin yoksa okumak bence de gereksizdir. Hele bi sürü roman alıp bunları kısa sürede bitirmeye çalışmak saçmalık veya özentiliktir. Zira roman dediğin hazmederek okunur temel fıkrası kitabı değil sonuçta. 200 yıl önce ünlü alman filozofu Arthur Schopenhauer şöyle buyurmuş:

    "kendi düşüncelerimizle meşgul olduktan sonra elimize bir kitap almak her zaman bizi bir parça rahatlatır, fakat okurken zihnimiz aslında başka birisinin düşüncelerinin oyun alanından başka bir şey değildir; ve sonunda onlar bizden ayrılır, geriye kalan nedir? Ve dolayısıyla öyle olur ki çok fazla-yani neredeyse bütün gün okuyan ve arada düşünmeksizin, eğlence yahut meşgale ile kendisini eğlendiren kimse, yavaş yavaş kendi kendine düşünme yeteneğini kaybeder. Tıpkı at üstünden inmeyen bir adamın sonunda yürümeyi unutması gibi. Birçok eğitimli insanın durumu bundan pek farklı değildir: Okumak onları ahmaklaştırır. Çünkü her boş vakitte okumak ve sürekli olarak sadece okumak zihni mütemadiyen elle çalışmaktan daha fazla felç edici bir etkiye sahiptir. Zira bu ikinci durumda uğraş kişiye kendi düşüncelerini takip edebilme imkanı sunar. Nasıl ki yabancı bir cismin ağırlığı üzerinden hiç eksik olmayan bir çelik yay sonunda esnekliğini kaybeder; başka bir kimsenin düşünceleri sürekli olarak üzerinde bir baskı yahut tazyik unsuru olarak varlığını koruyan bir zihin de körelir. keskinliğini kaybeder. Sürekli yiyerek bir kimse midesini bozar ve böylelikle bütün bedenine zarar verirse, zihin de düşünce malzemesiyle lüzumundan fazla beslenerek boğulabilir. Çünkü bir kimse ne kadar fazla okursa okuduklarından kalan izler de kaçınılmaz olarak o kadar az olacaktır: Zihin üzerine tekrar tekrar yazı yazılan bir tablete benzer. Derin derin düşünmeye zaman yoktur, ve okunan şeyler ancak derin düşünmeyle hazmedilebilir, nasıl ki aldığımız gıdalar bizi yemekle değil sindirimle beslerse. Eğer bir kimse daha sonra üzerinde durup düşünmeksizin sürekli okursa okudukları kök salmaz. Büyük bölümü itibariyle kaybolur. Gerçekten de bedensel gıdalarımızla zihinsel gıdalarımız arasında durum hemen hemen aynıdır: insanın yediklerinin beşte biri ancak hazmedilir, geri kalan buharlaşmayla terlemeyle ve benzeri şekilde kaybolup gider.

    Bütün bunlardan kağıt üzerine dökülen düşüncelerin kumsaldaki ayak izlerinden farklı olmadığı sonucuna varılabilir:

    Doğru, adamın yürüdüğü yolu görürsünüz, fakat yolda ne gördüğünü bilmek için onun gözlerine ihtiyaç duyarsınız."

    Kaynak: Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
    4 ...
  6. 12.
  7. Hak verdiğim önerme. Popüler kültürün gazlaması olan romandır. Onun yerine derin manaları olan şiirler her zaman romanlardan evladır, zira insana daha çok şey katar.

    Örnek;

    bana bir ben lazım,
    bir de beni anlayan
    beni bir ben anlarım,
    bir de beni yaradan.
    0 ...
  8. 11.
  9. bir sayfa okumadığı için bu başlığı oluşturan yazar söylemi.
    1 ...
  10. 10.
  11. roman okumayan cahil söylemi.
    3 ...
  12. 9.
  13. kitabı nerenizle okuduğunuza bağlı olarak doğru veya yanlış olarak değerlendirilebilitesi olan söz.

    yok öyle bişey.
    2 ...
  14. 8.
  15. 7.
  16. bunlar hep kitap okumamaktan kaynaklanıyor.
    7 ...
  17. 6.
  18. roman anlayışın sarah jio, kahraman tazeoğlu, ahmet batman, pucca vs tarzı yazarların yazmıs oldugu kitaplarsa çok boş iştir ben de tavsiye etmem arkadaşım, vakit kaybı okuma.
    0 ...
  19. 5.
  20. Eskiden roman okurdum hatta 500'ü geçmiştir okuduğum roman sayısı. Ufku açan,düşünme ve farklı bakış açısı sunanlari da oldu kukla'nin anlattığı gibi kısa hikâyeleri olanları da. Bir zaman sonra vakit kaybı gibi gelmeye başladı. Boş zamanımda atom parcalamiyorum tabi ama yazarların konuyu başlayacakları yeri bile sezdirmesi,niteliksiz olmasi nedeni soguttu, keyf alamaz oldum. Tarih,psikoloji,felsefe,kişisel gelisim daha çok ilgimi çeker oldu. Şahsi gorusum romanlar kurgulardir hayata her zaman birsey katmaz. Diğer kitap turleri hayatınıza çoğu zaman bir sey katar.
    1 ...
  21. 4.
  22. 3.
  23. az önce bitirdiğim bir romandan sonra fark ettiğimdir. şöyle ki, roman didaktik kitaplara göre sadece hayal gücünü tetikleyen bir türdür. karakterleri mekanları olayları kafanda uyarlayıp okumaya devam edersin. oysa ki didaktik kitaplar ise romanlara göre daha okunaklı kitaplar oldukları kanısındayım. zira günümüz kitap piyasası saçmalıktan da öte olan aşk romanları üzerinde yoğunlaşmışken.
    2 ...
  24. 2.
  25. okumayan ve cahil kalmış kişi itemidir. okusa zaten böyle gereksiz bir başlık açıp dikkat çekmeye çalışmazdı.
    1 ...
  26. 1.
© 2025 uludağ sözlük