roman okumayı sevip bunu deli gibi savunan insanların gözden kaçırdıkları en önemli nokta şu:;
roman okumak abartıldığı gibi zekayı filan geliştirmiyor. sadece sizin de hayatınızdan (maddi veya manevi) kesitler yansıttığı için yani anlamlandırmakta zorlandığınız hayatınızın buglarını anlamlı cümlelerle size gösterdiği için beyniniz ve ruhunuz bundan zevk duyuyor. kısa süre de olsa yalnız değilim hissine kapılıyorsunuz, rahatlama hissediyorsunuz. bu zevk ve his sigara içilen andaki zevk ve hissin bir benzeri aslında. gelip geçici yani.
Okuduğun romana göre değişir. Bazı romanlar zevk için okunur, bazı romanlar edebi yönünden dolayı okunur. Oğuz atay, victor hugo,tezer özlü, esra pekin okumuş birine canan tan,ayşe kulin, nazan bekiroğlu dil olarak basit gelir.
Zevkin sahtesi gerçeği olmaz.
Zevk zevktir ve en gerçek duygulardan biridir. Kaynağı zararlı da olsa, faydasız da olsa zevk sahte olmaz. Geçici olur belki, her duygu gibi.
Roman okumak da belli bir seviyeye kadar düzgün konuşma, güzel cümleler kurabilme yetisi kazandırır. Bir de okuduğunuz roman önemli tabii, bazı romanlar bilgi de verir.
Örneğin Alacakaranlık ile dan brown'ın melekler ve şeytanlar'ı bir mi? Değil tabii ki.
Öyle.