Gerçek olandır. Durun hemen saldırmayın trol diye. Dikkat ettiyseniz başlığı kitap okumanın gereksizliği olarak yazmadım. Çünkü kitap okumak politik yorum elde etmekten tutun da evde bira yapımına kadar bir çok şeyi öğretebilir.
Benim derdim roman okumakla. Şu roman denen türün ne ile yaradığını bir türlü anlamadım. Benim gözümde birinci sınıftaki bıdık ali kitaplarından farksızdır. Adamın biri kafasında birşey kuruyor, sonra anlatıyor da anlatıyor. Sen de onu alıp saatlerini günlerini veriyorsun. Ha bazıları iyi değil mi? Elbette iyi olanları var. Zaten romablar kötü demedim ben, gereksiz dedim. En iyisi bile gereksiz. Ne katıyor ki roman okuyucusuna.
Derseniz ki; hiç bişey katmasına gerek yok, ben sevdiğim için okuyorum. Eyvallah. Mesela patlıcanın da bir faydası yok ama yiyorum. Ancak sırf sevdiğim için kalkıp şöyle faydalı, böyle iyi de demiyorum.
Al bi cahil daha. Bu tipler şöyledir: "tarihi kitap okuyun. Bilgi veren kitap okıyun"...siz okudunuz öyle ne oldu al dımdızlak cahil birşey çıktı ortaya.
Roman dil inşa eder kardeşim.
Anlatı geliştirir.
milletlerin kültürünü şiir-müzik-mimari (batıda resim ve heykel) ile birlikte oluşturur.
Sen romandan sadece grinin 50 tonu'nu anlıyorsan bir git 13.yüzyıl italyan edebiyatını oku da bugünün roma'sı nasıl inşa edilmiş gör. Yunan medeniyetini temellendiren faktörleri incele. Batılılaşma hareketimizde romanın yerine iyi bak.
roman gereksiz ise filmler de gereksiz, tiyatrolar vb. bazı romanlar vardır ki insanları farklı boyuta götürür hayatlarının bakış açılarını geliştirirler. öyle romanı okudum bitti tamam demekle roman okunmuyor. kendine bir pay çıkaracaksın. saatlerini günleri harcıyorsun diyorsunda. gün içinde o kadar vaktini öldürecek aktivite yapılıyor. roman okununca mı vakit öldürülüyor. tamam bazı romanlar kötü yazılmış olabilir, senin sevmediğin romanı başkası okur ve heyecanlı heyecanlı anlatmaya başlar. tamamen renkler & zevkler ama seninkisi tamamen yanlış. o kadar yazara hakaret etmiş oluyor. senin 1 haftada bitirdiğin romanı onlar senelerce uğraşıyorlar. ha birde eski dönemlere gidersen o kadar sıkıntı ve görüş farklılıkları içinde yazarlar yazmayı bırakmamışlardır. bir çoğu idam edilmiştir. bazıları hapise atılmıştır. yani tamamen seninle zıt görüşlüyüm. benimde düşüncelerim bunlar.
eric elena'yı dürttü hikayesini 15 sayfada anlatıyorlar. bence de gereksiz, ancak her türden en az bir kitap okumak gerektiğini düşünüyorum. genel kültür açısından. aynı türden ikinci kitabı okuyunca "lan ben bu hikayeyi nereden hatırlıyorum" hissi oluşuyor ister istemez.
Okumayı savunan malların okumadığının resmidir bu başlık. Yahu, ilk entrymi bile okumamışsınız. Ne demişim ben, keyifli diyebilirsiniz, çok sevebilirsiniz de. Ama gerekli demek bambaşka bir olay. Birinci entryde bahsettiğim o patlıcan var ya, hah işte o ...
dünya klasiklerinden epey okumuş biri olarak, hükmüne çoğunlukla katıldığım katıldığım olgudur. fikir üretecek olursak; okuma alışkanlığını diri tutması dışında çok da bir faydası yoktur. zaten bu faydayı başka tür kitaplardan da alabilirsiniz. roman okurken, kimi zaman yazarın ürettiği çelişkileri kavramak zorunda kalabiliyorsunuz ve bu çelişkilerin gerçek hayatta hiç bir konuda size pratiklik kazandırmadığı bir tecrübesizlik kazandırıyor. ancak genç birine; okuma alışkanlığı kazandırmak açısından pratik olması amacıyla minimum düzeyde okutulması fayda sağlayabilir. ancak dediğim gibi başka tür kitaplarla da bu sağlanabilir.
tüm bu durumlar dışında, hangi kitabı okuduğunuzun da bir önemi var. mesela tolstoy'un ibretlik ve gerçekçi yanları vardır.