bazı kitapseverler tarafından küçümsenen eylem.
ama bir roman okudum, hayatı farklı algılıyorum demek için bile okunabilir.
her romanda farklı kişi olmak büyük bir ayrıcalıktır.
kimileri "kitap" okumayı sever, fakat "roman" okumayı zaman kaybı olarak görür. hatta dizi izlemekten bir farkı yoktur. mesleki ya da bilgi yüklü kitaplar okumak roman okumaktan daha iyidir ve kişi bu şekilde kendini geliştirebilir. hayatının belli bir bölümünü saçma sapan romanlar bitirerek geçirmiş birisi olarak, eğitici ve kişiyi geliştiren kitapların çok daha önemli olduğunu düşünmekle birlikte, romanların kitaptan bile sayılmaması kanaatindeyim. nasıl ki televizyon dizileri ve futbol gibi şeyler insanları uyutmak ve zaman harcamak içinse, romanlar da benim gözümde öyle ve insana pek bir şey kazandırmaz. bunun dışında gidip iş hukuku, yabancı dil, mesleki eğitim üzerine okunacak bir kitap insanın hayatını değiştirebilir. basitçe açıklamak gerekirse: roman okumak, kitap okumak değildir. kitap dediğin her sayfasında eğitir.
Çok farklı bir dünyanın içinde yaşamaktır. Okuduğunuz roman sayesinde kafanızda birçok mekan hayal edersiniz. Bu yerlere adeta yolculuk yapıyor gibi olursunuz.
Romanda yaşayan karakterler vardır birde. Bu karakterlerle kendinizi bağdaştırır ve herhangi birisini kendinize yakın görürsünüz. Hatta okuduğu roman karakterinin kendisi olduğuna inanan insanlar dahi vardır. Kısaca roman okumak, hayal dünyalarının kapısını açmaktır.
Başka dünyalara geçişin gerçekliğinin ispatıdır. Okumanın film izlemeye göre bir üstün yanı da budur mesela. Senaryo elinize verilmiştir ve artık siz yönetmensinizdir. Olayları, kişileri, karakterleri kendinize göre hayal gücünüzde oynatmak kalıyor size.
Zihinsel anlamda sakinleştirici bir aktivite. Günün belli saatlerinde yapılan ve bir nebze olsun sizi günlük hayatın stresinden uzaklaştıran eylemdir. Evet.
bu dünyadan uzaklaşıp, başka alemlere doğru yolculuk yapmanın en iyi yoludur. kitap içinde geçen karakterlerin yaşadığı mekanlarda, adeta dolaşıyor gibi hissedersiniz kendinizi. ben daha çok geç saatlerde roman okunması gerektiği kanaatindeyim. çünkü o saatlerde bir sessizlik hakim oluyor. etrafta, roman okurken size rahatsızlık verecek kimse bulunmuyor. kendinizi romana kaptırıp gidiyorsunuz, bir roman karakteri de siz oluyorsunuz.
ruhu dinlendiriyor. hayal gücünü besliyor. ayrıca insan içinden kendince mesajlar çıkarabiliyor. düşündürüyor yani vesselam. sırf onunla da kalmıyor türüne göre kimi zaman bulmaca çözdürüyor, güldürüyor, ağlatıyor. yani demem o ki insan olduğunu hissettiriyor sana. daha ne olsun. ha tabii anlayana o ayrı.
Maalesef uzun zamandır yapamadığım eylem. Sözel anlamda size ne kattıklarını yazmayacağım bir okur olursanız zaten fark edeceksinizdir. Yok okur olmayacağım diye düşünene faydalarını anlatmak en başından efor israfı.
Kitap okuma alışkanlığını kazanmak için iyi bir yöntem ama belli bir aşamadan sonra daha bilgilendirici yazılara yönelmek gerekir. Roman okurken sıkılmaya başlamıltım, bu okuma eylemimin yerini arrık şiir almaya başladı
iyidir, hayal gücünü besler. film izleyip, dizi izleyip, özet okuyup kolaya kaçmaktansa uzun uzun sindire sindire okumak kişiyi entelektüel birikim olarak da geliştirir.