1915 yılı nobel edebiyat ödülü seçici kurulunun onu bu ödüle layık görme gerekçesi şu şekilde deklere edilmişti;
"Edebi eserlerindeki yüksek idealizm ve insanoğlunun değişik yüzlerini sempati ve sevgi ile gerçekçi şekilde betimlediği için."
onun hakkında gerçekten de mükemmel bir gözlemdir komitenin "...insanoğlunun değişik yüzlerini sempati ve sevgi ile gerçekçi şekilde betimlediği için" sözleri.
- nasıl mı? şuradan buyrun;
" almanya'ya her gidişimde, alman milletinin benzediği bu göz kamaştırıcı makineye hayranlık duymuş ve biraz da korkmuşumdur. bu makine yemek yiyebilir, düşünebilir, isteyebilir ve tek bir insan gibi hareket edebilir. bu kusursuz devlette bireyselliğin nasıl varolabildiğini kendime soruyorum. bu insanlar devletin kararlaştıracağı herhangi bir konu için, önceden belirlenen bir günde ve saatte, almanya'nın bir ucundan öbür ucuna kadar coşkuyla koşabilirler."
Aklı özgür birisi için, hayvanların acı çekmesinde insanların acı çekmesine kıyasla daha dayanılmaz bir şey vardır. Çünkü en azından insanın acı çekmesi söz konusuyken bu acının kötü olduğu ve buna sebep olan kişinin bir suçlu olduğu kabul edilir. Ama her gün binlerce hayvan hiç vicdan azabı duyulmadan doğranıyor. Bundan söz edecek birisiyle olsa olsa dalga geçilir. işte bu affedilmesi mümkün olmayan bir suçtur.
nobel edebiyat ödülü olmasına rağmen Jean Christophe adlı eserinin türkiye'de sadece engin yayıncılık tarafından çevirildiği isim. bunun da baskısı tükenmiş yalnız. ayrıca stefan zweig ile dostlar.