iş nedeniyle 1 ay yaşamak zorunda kaldığım, sevdiğim ya da sevmediğim konusunda bir karara varamadığım popüler turist şehri.
bir kere tıpkı barselona gibi, her yer hırsız dolu. bunlar genellikle kuzey afrika ya da güney amerika ağırlıklı tipler. arap ağırlıklı esnaf çok. bunlar zaman zaman şehre renk katsa da, zaman zaman yerli halk için sorun olabiliyor. biz türk turistler de birilerine göre iticiyizdir belki ama işte her şey herkesin gözünden aynı derecede olmuyor.
ama kadınlar için ideal bir şehir. en azından bir sürelik.
adım başı ağzı açık bırakan, birkaç günlük ziyaretle anlaşılamayacak, bir aylığına gitmek gerektiği kanısına vardığım şehir. hey koca roma, insanı bırakmıyorsun elinden!
adım başı ağzı açık bırakan, birkaç günlük ziyaretle anlaşılamayacak, bir aylığına gitmeyi gerektiği kanısına vardığım şehir. hey koca roma, insanı bırakmıyorsun elinden!
dört bir yanında tarihi yapıların olduğu italya'nın başkenti ve en büyük şehri. roma istanbul'a içerdiği insan, tarihi doku, trafik olarak benzeyen ama nüfus olarak daha küçük olduğu için yaşanabilirliği istanbul'a nazaran yüksek olan güzel bir avrupa şehri.
oradayken yaşadığım ikilem colosseum ile vatikan aynı gün içinde gezilir mi? 1 gün yeterli olur mu? idi ve evet aynı gün içinde iki birbirine çok uzak olmayan metro ile gidilen yapıyı gezebilirsiniz.
ücretsiz toplu taşıma ve müze girişi imkanı veren roma pass'ı uçaktan iner inmez edinin bir yerden. roma pass vatikan'da geçerli değil.
vatikan ile colosseum'u aynı günde gezmeye karar verirseniz sırasıyla önce colosseum sonra vatikan'ı gezin zira saat 13:00'dan erken vatikan'ı gezemezsiniz anca rehber aracılığıyla gezersiniz o da tuzlu en az 40 euro diye hatırlıyorum. colosseum'a 12'den geç giderseniz sıraya kalırsınız sıralama dediğim gibi olmalı.
vatikan'a gidince(bu arada giriş ücreti öğrenciye 8 euro) sistine chapel'in tavanına boynunuz tutulurcasına bakın ve "no foto" diyen görevlilere inat telefonu aşağıda tutarak ön kamerasıyla selfie çekin.
tarihi dokusuyla italya'nın başkenti olan güzel ve sevimli bir şehir daha.... collesium şehirde görülmesi gereken en önemli yerler arasındadır.şehirde bir çok bangladeş'li seyyar satıcı ile karşılaşmanız muhtemeldir.
italya'nın en büyük kentidir. akdeniz kenarında kurulan bu başkent yıllarca roma imparatorluğuna başkentlik yapmış ve dünyanın ticaret merkezi olmuştur.
krallık, imparatorluk ve cumhuriyet olarak 3 kısımda incelenebilir. cumhuriyet roması hakkında birkaç kuru cümle yazayım..
anayasal olarak daha çok geleneğe dayanan ve bu şekilde nesillere aktarılan sözlü kurallardır. roma anayasası resmi değildi. büyük kısmı sözlüydü. senato ise yetkisini değer ve saygınlığından alırdı. bu saygınlığı neye borçlu diye tartışmaya girmeyelim, gelenek ve görenekten gelen saygınlıktı.. her yıl bu senatörler arasından iki konsül seçilirdi. konsüller barış döneminde yasa hazırlar, savaş döneminde orduya komuta edenlerdi. ayrıca konsüllerin yıllık seçilerek, yolsuzluk ve aşırılığın önüne geçilmesi hedeflenirdi. roma ordusunda ilerlemek, genişlemek esastır. ilk iki yüzyıl sırasında, cumhuriyet toprakları orta italyadan akdeniz dünyasına genişledi. askeri yapısı benim ilgimi çekmiştir her zaman; genellikle mızrak ve benzeri silahlar kullanan askerler, birbirinden ayrılmadan art arda sekiz sıradan oluşan saflar halinde savaşmasını esas kabul eden bir savaş düzeniydi. ellerinde kalkanları ve mızraklarıyla karşılarındaki gevşek örgütlenmiş askerleri kolayca yıldırabiliyorlardı. bu sistem, phalanx sistemiydi. bizlere biraz da 'asker millet' yapılarıyla benziyorlar. yahut ben benzetiyorum. ama bir yönü daha var ki, müzik, mimari ve 'hitabet' konusunda dersler verilirdi.
bangladeşlilerin çok yoğun bir şekilde yerleştiği,ekmek parası kazanma çabası içinde oldukları şehir. yağmur yağdığı zaman anında etrafınızı sarıp şemsiye satmaya çalışıyorlar.