binlerce yıl , polis gibi bir kolluk kuvvetinin olmadığı imparatorluk. zenginler ve köleler vardır. zenginlerin etrafında ordudan atılma veya gladyatörlükten çıkma v.s adamlar varmış. bir nevi mafya babası gibi. zenginlerin fedaileri varmış. zenginlerin canı malı korunduktan sonra fakirlerin canı cehennemedir. romada o zamanlar çok tekin değilmiş. ara mahallelerde benim diyen delikanlı giremezmiş. böyle ortamda o kadar zengini koruyan adamlarıda varmış elbette. ama halkın düzenini koruyacak bir birlik yokmuş.
bukadar aşağılık olmalarına rağmen nasıl bukadar büyük topraklar elde ettiği kafamı kurcalayan ülke.
ayrıca tarihte bizans diye bir devlet yoktur. ecdadımız gelip bunların elinden istanbulu alınca koskoca roma imparatoru başkentine bizans demişlerdir. götleri yememiştir -fatih istanbulu aldı roma imparatorluğuna gömdü diye.
ecdadımızla ne kadar gurur duysak azdır. iyiki almışız istanbulu bu mallardan.
dini inancı eski yunan kültüründen çalınmış, zevk için arenalarda insanları öldüren, çok büyük savaşk makinesi zannedilen ordusunun yerli halklar karşısında defalarca yenildiği bilinen, fırsat bulduğunda dostu olan ülkeyi dahi basıp kılıçtan geçirebilecek kadar onursuz, atilla istilaya geldiğinde dini liderlerine atillanın eteğini öptürüp af diletecek kadar kaypak ve sonu aşağıladığı barbarlar tarafından gelen eski bir uygarlık.
fuhuşun bol olduğu ülke. kerhaneleri boldur. en güzel kızlar mısırdan gelirmiş. kerhanede şöyle yazarmış; lolit , mısır dan yeni geldi. genç ve tecrübeli.
lolita da lolitten geldiği söylenir.
mesela romada erkek erkeğe sex çokmuş.
kadın evliyken gider başka erkekle düğün yapar evlenirmiş , sonrada: ben bu evliliği kötü ruhları kovmak için yaptım der. kocasıda aferin karım der. işte böyle bir uygarlıktır.
büyük roma imparatorluğu... emperyalizmin ilk uygulayıcısı, farklı bölgelerde koloniler kurulup sömürgecilik faaliyetleri yürütülmüş.
en parlak dönemi agustus zamanındaydı.
roma'nın belkide tek sorunu komutanların çok fazla güce ve yetkiye sahip olmalarıydı. komutan isyanlarıyla çok uğraşan roma, bir süre sonra zayıf düştü ve barbar kavimlerin istilasıyla beraber tamamen gücünü yitirdi. artık bu güzel rüya bitmişti.
herşeye rağmen, insanlığın belkide en büyük başarısıydı roma...
tarihin en büyük medeniyetlerinden birini kurmuş imparatorluktur. istanbul'a miras bıraktıkları surların iç kısımları labirent şeklinde olup, ilk duvar aşılıp içeri girildiğinde tabir-i caizse kapı duvar olur; ikinci duvar aşmak için farklı bir yere inşa edilmiş kapıyı bulmak gerekir. bu ve buna benzer zekice tasarımlar sayesinde Konstantin surları yüzyıllarca aşılamamıştır.
neyse ki zekice tasarımları olan bir başka dahi, sultan II. mehmed, bu surlar aşmayı başarmıştır.
kuruluşu çok tanıdık bir efsaneye dayanan imparatorluk. bir sepette ırmağa bırakılan(hz musa efsanesi) ikiz romus ve romulus kardeşleri bir dişi kurt bulur ve onları emzirir daha sonra büyüyen ve gürbüz birer delikanlı olan romus ve romulus bir grup barbar ile birlikte bir kent kurmaya karar verirler bu sırada romulus kardeşi romus u kıskançlığından öldürür ve kente kendi adından esinlenerek roma adını koyar daha sonra romulus aralarında hiç kadın olmadığını farkeder ve sabin kabilesinin kadınlarının kaçırır. sabinli erkekler karılarını almak için savaşmaya hazırlanırken sabinli kadınlar romalı kocalarını çok sevmişlerdir ve araya girerek savaşı engellerler ve roma m.ö 753'de eksik olan kadınlarıda tamamlayarak kurulur
imparatorluk, diktatörlük, monarşi, cumhuriyet ve yarı doğrudan demokrasi gibi geçirdiği süreçlerde, her idarecinin yanında mutlaka bir oğlanı bulunurmuş. biseksüalitenin yaygın olduğu toplumda, küçükken yetiştirilen hükümdar adayı, kendisini erişkinleştiren kişiye karşı bir tür minnet göstergesi olarak, onu yanında taşımasının yanısıra; onunla yatarmış da. söz gelimi, marcus junius brutus'ün annesi sezar'ın metresiyken; brütüs'ün kendisi de aşk odasının partneridir.
roma'nın o zamanki düşüncesine göre, zevk için erkekle; üremek için kadınla yatılırmış.
kanımca dünya tarihinin en etkili devletidir. en basitinden bugün avrupa hukukunda bile şu an roma hukuku izleri vardır. fakat bu kadar büyük bir devlete yakışmayacak şekilde henüz götünde don bile durmayan barbarlara yenilerek yıkılmıştır. yazık olmuştur. fakat atilla dan ayarın allahını da yemiştir o ayrı.
dünya tarihine hem medeni hem de bilimsel anlamda adını kazımış imparatorluktur. doğu ile batı arasında köprü kurmuştur. bir çok felsefeci bilim adamı çıkarmış bünyesinden. elbette kanla kılıçla yayılmıştır ancak bazı dönemleri dünyanın kaderini değiştirmiştir.
ordusunun Bakir kiliclar kullanmasina ragmen; gunumuz filmlerinde ve dizilerinde gorkemli celik kiliclar kullaniyormus gibi gosterildigi imparatorluktur.
Dondurmanın icadı bu imparatorluğun vesilesi ile gerçekleşmiştir. Ayrıca ergenekon destanı da Roma imparatorluğunun kitabelerinden araktır. Atilla'nın dakikalar içerisinde 50 bin ok atabilen hunhar horse archer ordusunu dize getiren de roma lejyonerleri olmuştur. Roma imparatorluğunun yıkımı "dark age" olarak adlandırılır.
gittikçe gelişen zenginliğini, kölelere borçluydu. kölelerin sağladığı üstün bir mutluluğa erişen roma, ne var ki bu mutluluğun karşılıgını ödemekte pek cimriydi. romalı kölelerin yaşayışı hayvanlardan daha kötü idi. tanınmaları için gögüsleri kızgın demirle damgalanıyor; kaçmamaları için zincirle birbirlerine bağlanıyorlardı. romalı soyluları eğlendirmek için, birbirleriyle dövüştürülüyor; birbirlerini boğazlamak zorunda bırakılıyorlardı. vahşi hayvanların önüne atılıp, parçalatılmak başka bir eğlence biçimiydi.
zaten, köleleri baskı altında tutabilmek için, devlet örgütünün harcadığı paraların giderini de, yine köleler ödüyordu.
buna da, vergi dendi.
