Roma imparatorluğu döneminde ise profesyonel dövüşçülere verilen addır.
Bu kişiler çoğunlukla köle veya suçlu insanlardı.
Eski Roma'da krallık hanedanlığını ve aristokrat kesimini eğlendirmek için arenada galdyatörler birbirleri ile savaştırılırdı.
Arenaya çıkan birisinin yapacağı tek şey ölümüne dövüşmektir.
Korkan veya tereddüt eden kişi, kamçı ile, kızgın demirle dövüşe zorlanırdı.
Yaralanan kişi hayatta kalabilmek için işaret parmağını havaya kaldırmaktadır.
ilk zamanlarda yaralının yaşaması veya ölmesi kararını gösteriyi düzenleyen kişi verirdi.
Sonraları bu karar izleyici olan halka bırakıldı.
Bu karar, mendil sallamak veya çeşitli parmak hareketleri yolu ile verilen işaretlerdi.
Başarılı olan gladyatörler arasında ün sahibi olanlar, toplumda önemli yerlere gelenler olmuştur.
Hatta siyasette bile yer aldıkları görülür.
---zülfü livaneli'nin "kurban" adlı köşe yazısından bir kesit,
Eğlence sektörünün en ünlü isimlerine bakın. Nasıl bir mutsuzluğun, nasıl bir kötü kaderin pençesinde kıvrandıklarını hatırlayın.
Kimi uyuşturucudan gidiyor, kimi trajik kazalarda can veriyor, kimi intihar ediyor.
Kısacası toplum önüne çıkmanın, o pırıltılı hayatın bedelini ödüyorlar.
***Roma gladyatörleri gibi.
Onlar ölürken seyirci zevk alıyor.
Bazı ağır yaralı gladyatörlerin son nefeslerini vermeden "Halk ölümümü beğendi mi?" diye sordukları söylenir.
Yıldızlar için de aynı şey söz konusu.
Ne var ki son gösterilerinin göz doldurup doldurmadığını öğrenmeleri mümkün değildir artık.