stephen king'in kara kule serisinin kahramanı, müthiş silahşor. iki elini birden kullanarak ateş ederken altıpatlarının mermisi bittiğinde, gözünüzü açıncaya kadar yeni mermi koymuş ve sizi bir mermi ile kafanızdan bir mermi ile de kalbinizden vurmuş olur.
stephen king'in insanı gaza getiren anlatımıyla; şimşeğin çakması kadar kısa bir sürede silahını çekip ateş edebilen şövalye. biraz içine kapanık, pratik düşünen, harika zeka patlamaları yaşayan gilead'lı son silahşör. serinin bir filmi çekilecek olsaydı kesinlikle kendisini mavi lens takmış halde josh holloway'in canlandırması gerekir şahsi kanaatimce.
--spoiler gibi ama tam değil--
yakışıklı değildir ama o mavi gözleriyle herkesi yoluna çekebilir. kızlar falan hep sevişelim der silahşöre. roland da reddetmez. eld'in borusunun asıl sahibidir. ve hayatı kule yolunda lanetlenmiştir. ellerini belinin iki tarafına koyarak karizma dersi verir. yeri geldiğinde ağlar da. böyle bir adamdır. bence gelmiş geçmiş en muhteşem roman kahramınıdır. roland 1 er nemeçsek 2 diyorum sai king e selamı çakıyorum.
--spoiler gibi ama tam değil--
sadece ismi bile seriyi okumaya yetecek türde bir karakterdir. nice canlar almıştır babasından kalan o sandalağacı silahlarıyla. bazen nefret etmişimdir ondan ve aradığı şey adına tüm dostlarından vazgeçişinden. ve bazende yalnızlığına, inancına hayran kalmışımdır. bana aramayı öğretmiştir, vazgeçmemeyi öğretmiştir. yalnız başlayıp yalnız bitireceğimizi göstermiştir.
eğer film çekilirse bu adamı kim oynayacak çok merak ediyorum. bu anti-kahraman beyaz perdeye yansıtılamayacak kadar özeldir. beynimizde, zihnimizde betimlerken bile zorlandık. soğuk mavi gözleri bizi farklı bi dünyaya çekti. hangimiz sai roland'ın ka-tet'inden olmak istemezdik. son kitabın sonunu okuduktan sonra kitapları yakmayın. benim gibi tekrar okumak isteyebilirsiniz.
(entry kara kule jargonu içerir, anlamayan kusura bakmasın)
kâh clint eastwood kâh russell crowe kâh javier bardem yada michael fassbender denirken dönüp dolaşıp idris elba nın canlandıracağı söylenen edebiyat tarihinin en karizmatik karakterlerinden biri. (tanrı onun ruhuna acısın)
bu beyazları zenci yapma merakı beni perişan etti, nick fury ve johnny storm u anladık da roland deschain nasıl olur da bir zenci karakter olur anlamak mümkün değil, sabahtan beri aklıma geldikçe küfrediyorum ki aklımdan çıkmıyor sen hesap et, ama yine de doymadım, daha bu gözler neler görecek acaba ve bu kulaklar neler duyacak acaba.
bu haberden sonra can ka no rey in gülleri solmuştur, hiçliğin kızıl tarlaları çürümüş gitmiştir, ışınlar kendiliğinden kırılmıştır ve beyaz ekmek eddie dean okkalı bir küfür savurmuştur.
ve sen kalemşor, sai king...
burayı okuduğunu ve her mecrada yazdıklarımı takip ettiğini biliyorum, seninle yolun sonundaki açıklıkta görüşeceğiz, ulan ka bile bu kadar tekerlek değildir...