istanbul konserini izledikten sonra pink floydun %80inin roger waters olduğunu anlıyor insan * sonra da başka hiç bir konserden öyle bir haz alamıyor. *
sadece the wall albümü baştan sona bikerede dinlenerek anlaşılabilecek dinyanın en iyi söz yazarı bestecisi ve dünyanın en iyi grubunun * beyni basçısı vokali
Set the control for the heart of the sun sarkısında ne kadar iyi soz yazabildigini ve sesinin ne kadar dolgun yumusak ve kaliteli oldugunu kanıtlamıs solist.
ah racır bugün bir kez daha neden kuruçeşmeye gelemedim diye kafayı yedim kendimce. borç bulamayacktım sanki! belki de içten kızdığımdan sana... o kadar politik tavrın olsun,bunu yaptığın her işe yansıt,money de paranın gücünü söyle üstüne aşağıla onu,sonra 100 yetelelik biletle konserine gelinsin. vip si 310 yetele olsun!
kime,neye kızıyosam! hep ukte kalacak.hepp.
1983 yılında the pros and cons of hitch hiking gibi muazzam bir albüme imza atmıştır.. kullanımı en kolay albümlerden biridir "gözlerini kapa ve uç" , sadece bu. söz konusu pink floyd ya da herhangi bir üyesi olunca sözcüklerin kifayetsizliğini biliriz , bu yüzden sadece roger waters albümü demek bile yetecektir sanırım.
baba dır büyüktür.pink floyd'un beynidir kalbimizde yeri çok büyüktür ama (bkz: rick wright) ve (bkz: nick mason)'a yaptığı haksızlıkların haddi hesabı yoktur vede (bkz: david gilmour) la kavgalıdır.gene de buyuktur...
pink floyd'un beyni desek en klasik tanım olacaktır bu adam için...
david gilmour'un "ruhu" ile birleşince müzik dinlerken kafa olmak eylemi gerçekleştirilir.
#3576271 numerolu entry'mde nefretimi kustuğum -ahhahha çok değişik sözler bunlar- şeyler olan zenci gırtlağı ve saksafon bokluklarını pink floyd'a sokmuş olması muhtemel kimse. nereden vardım ben bu sonuca: grup üyelerinin solo albümlerindeki zenci gırtlaklı-saksafonlu en çok şarkı herifin albümlerinde. hah!
ama kendine has karizması olan adamlardan, ona laf edemem. kimse edemez, götünü keserim lan adamın!!!1!!
ne senle ne sensiz lafının canlı örneği, the wall'u yaratayım derken kendini barret gibi dostlarından soyutlamış, duvarın arkasındakilerden biri olup çıkagelmiş ve efsanenin üstüne kibrit suyu dökmüş yaşayan efsane.
6 eylül 2008'de 65. yaşını kutlamıştır. artık o da tontondur. pink floyd'un dağılmasında en fazla rol oynayan ama bir yerde de olmazsa olmazı olan ilginç bir kişidir roger waters. seveni de var haklı olarak sevmeyeni de var haklı olarak. the wall gibi şaheserin temelini atmış ancak syd barrett'ın gruptan uzaklaşmasında da önemli rolü vardır. babasını ikinci dünya savaşı'nda yitirdiğinden dolayı savaş karşıtı muhalif şarkılara imza atmıştır. dehadır, egoisttir, sevilesidir, sövülesidir.
pink floyd bascısı. bir roger waters albümü olarak anılan the final cut'ta yer alan the hero's return'de bariz olarak, not now john'da ise kısmen syd barrett kırıntıları vardır. roger bu şarkılarla syd barrett'a selam durmak istemişse ne kadar mutlu etmiştir anlatamam.