rodion romanoviç raskolnikov

entry30 galeri1
    1.
  1. suç ve ceza kitabının akıl sağlığı pek de yerinde olmayan baş karakteridir.

    dünyadaki insanların böcek kendinin ise onları yönetmekle yükümlü bir lider olduğuna inanır, bunu gerçekleştirmek için ir cinayet işler. ancak sonradan kendi değimi ile gerçekleştirdiği eylemin cesaretini gösteremez ve psikolojik bunalımlara teslim olur.

    her şeye rağmen karakter roman boyunca pişman değildir.
    2 ...
  2. 2.
  3. zırt pırt karakola gidip boş beleş muhabbetler yapıp ardından ayılıp bayılıp handiyse 600 sayfa boyunca hapse atılmayan karakter. türkiye'de olsa anında hayırdır bilader sen gel bakalım şöyle diye çekerler kenara.
    2 ...
  4. 3.
  5. dostoyevskinin suç ve ceza adlı romanının baş karakteri.
    0 ...
  6. 4.
  7. 5.
  8. Suc ve ceza bin baskahramani. iki kadın öldürmüş.
    0 ...
  9. 6.
  10. kahraman olayım derken hayatının içine eden bir öğrencidir. çoğu zaman bu psikoloji de olduğum için kendime yakın bulurum, adamdır.
    1 ...
  11. 7.
  12. tüfek ismi gibi ismi olan adam.
    2 ...
  13. 8.
  14. suc ve ceza nin renkli karakteri.
    1 ...
  15. 9.
  16. en müthiş roman karakterlerindendir. asla kendini unutturmaz diğer silinip giden roman karakterlerine benzemez.
    1 ...
  17. 10.
  18. patetik raskolnikov, bovarist okuyucu için bir hayli etkileyicidir.
    0 ...
  19. 11.
  20. 12.
  21. acayip bir hak-hukuk anlayışı vardır. aslında mantıksız da değil ama neden sonuna kadar dayanamadığını tam anlayamadım. çünkü bütün ihtimalleri kendisi eledi. sonuna ana kadar vicdan azabı duymadığı da bariz. en mantıklı cevap şu entarideki gibi geliyor bana:(#3910960)

    --spoiler--
    raskolnikov niçin başaramamıştır? çünkü olağanüstülük sanısına kapılan olağan bir insandır. olağanlar büyük acılar çekmeye dayanamazlar, gerçekten büyük insanlarsa büyük acılar çekmek zorundadırlar. olağanlar aşmamaları gereken sınırların içine er geç çekilirler, kendi cezalarını kendi elleriyle verirler, sevgi'nin tutsağıdırlar. olağanüstüler sevgi'ye boyun eğmezler: peki ama, buna layık olmadığım halde, bunlar beni ne diye bu kadar seviyorlar? ah, hayatta yalnız olsaydım, kimse beni sevmeseydi, ben de kimseyi hiçbir zaman sevmeseydim, bütün bunların hiçbiri olmazdı.
    --spoiler--

    *
    *
    *

    şimdi de delioğlandan inciler;

    --spoiler--

    insan bazen öyle bir sınıra gelir ki , onu aşamaz mutsuz olursun ; aşarsın , bu kez belki daha mutsuz olursun!

    (sonya'ya) ben senin önünde değil , insanlığın çektiği bütün acıların önünde diz çöktüm.

    iktidar , ancak eğilip onu almak cesaretini gösterenlere verilir.

    beni cinayete sürükleyen asıl sebep , para da değildi. Paraya olan ihtiyacım başka şeylere olan ihtiyacımdan fazla değildi.

    kendisine dokunurken sonya'nın tiksinti duymamasını , ellerinin titrememesini tuhaf buldu. Herhalde kişinin kendini küçük görmekte ulaşabileceği en son nokta buydu...

    başarabilseydim , bana da taç giydireceklerdi !

    sadece var olmak ona hep az gelmiş , o hep daha fazlasını istemişti. belki yalnızca bu güçlü istekti kendisini , başkaları için söz konusu olmayacak bir takım hakımlara sahip bir insan gibi görmesinin sebebi...
    --spoiler--
    1 ...
  22. 13.
  23. 14.
  24. yok kafam dumanlıydı, yok aklım başımda değildi ayağına sekiz seneyle yırtan çakal. hadi kocakarıyı öldürdün, zavallı kardeşinden ne istedin?
    4 ...
  25. 15.
  26. septik bir insandır.
    şöyle söylenmesi gerekirse, bir insan değildir.

    sembolik bir kişiliktir. binlerce insanı temsil eden bir ruhani liderdir.
    1 ...
  27. 16.
  28. ortaokulda tanıştığım bir adamdır, özünde iyi bir insan.
    0 ...
  29. 17.
  30. 18.
  31. 19.
  32. onlarca raskolnikovdan, sadece birisidir. ismi rodion romanovich raskolnikovdur. raskolnikovun kelime kökünün manası dogramak dilim dilim kesmek kıymaktır.
    0 ...
  33. 20.
  34. Dengesizdir efendim. Hele sonya'yı terslediği zamanlar yok muydu.
    0 ...
  35. 21.
  36. tavırları açısından Türkiye'de gerçeği vardır. isteyen gidip baksın, adres veriyorum:

    Eskişehir'de Göztepe tramvay durağından inerken ılgaz park apart'tan sağa dönüyorsun. ileride bim var, bim'i geçiyorsun. orada seyhan erkek kuaförü var. işte oradaki berber, hal, tavırları ve mimikleri açısından tam bir raskolnikov.
    1 ...
  37. 22.
  38. Suç ve Ceza romanının baş karakteridir. Ne yapacağı hiç belli olmayan, kitabın sonunda acaba Sonya ile evlendi mi diye merak ettirir.
    edit: kesinlikle insanı etkileyici bir karakterdir yoksa bu kadar zaman sonra tekrar neden bu entry i düzenleyeyim ki? *
    0 ...
  39. 23.
  40. büyük bir davanın adamı olduğu dosto tarafından harıl harıl pişmanlık rolü dikta edilen yüce karakter. muhtemelen suç ve ceza'yı dosto yerine solcu türk bir aydın yazsaydı raskol ülkede devrim yapardı.
    2 ...
  41. 24.
  42. 25.
  43. Suç ve ceza'nın kahramanı.

    Hep onunla ilgili bir şeyler yazmak istemiştim. Bugüne kısmetmiş.

    Yıl 2014. Üniversite tercihi dönemi başlamak üzere. Yıllardır hukuk okumak isteyen şahsım, başkentte bir devlet üniversitesinde hukuk okuyabilecek kadar puan almış ve tercih yapmayı düşünmüyor. Okumak istemiyorum diye tutturdum. Binlerce hukuk mezunu var bu ülkede, ben okumasam ne çıkar, üniversite okumak istemiyorum, kendimi başka alanlarda yetiştirir bohem bir hayat sürerim diye düşünüyorum. Salaklık diz boyu. Belki de öyle yapmadığım için salaklık diyorum ama şimdi konumuz bu değil. O zamanlar bütün gün hiçbir şey yapmayarak kendime eziyet ediyorum. Bir boşluktayım ama ne boşluk.

    Neyse yine o günlerde, nasıl olduysa edebiyat haberleri yapan bir sitede dolanırken "hukuk okuyacakların mutlaka okuması gereken on kitap" tarzı bir başlıkla karşılaştım. Merak edip açtım. Edbiyatla da işim olmazdı uzaktan yakından, en son iki sene önce kitap okumuştum, orada ne işim vardı bilmiyorum. Ama oldu bir kere.

    Listenin başına suç ve ceza'yı koymuşlar. Içimde inanılmaz bir okuma isteği oluştu, yine neden bilmiyorum. Hukuk okuyacağımdan falan değil. Evdeki üç bin kitabın arasından, bir yarım saatlik arama sonucunda buldum onu. Iki cilt, sert kapak ve mavi.

    Işte biz böyle tanıştık raskolnikov'la. Hayatımın en saçma, en anlamsız zamanlarında elimden tuttu. Ben onu sevdim, onu öyle sevdim ki, sırf o hukuk fakültesinde okuyordu diye gidip tüm tercihlerime hukuk yazdım. Onu öyle sevdim ki o, odasında ateşler içinde kıvranırken ben de satırları ateşler içinde okudum. Öyle sevdim ki ikinci cildi raskolnikov ölebilir diye bir ayda korka korka okudum.

    Bir kitap kahramanına böyle bir sevgi beslemek belki ruh hastalığıdır. Eğer öyleyse ben ruh hastası olmayı kabul ediyorum. Bu, onu çok sevdiğim gerçeğini değiştirmeyecek.

    Geçen gün metroda suç ve ceza okuyan bir kız gördüm, kitabı elinden çekip almak istedim. Raskolnikov'u kimseyle paylaşamazdım, kimse onu sevmemeliydi. Biliyorum, raskolnikov sadece benim değildi ve olmayacaktı. Raskolnikov, o güne kadar sevdiğim tüm insanların toplamıydı ve maalesef, sevdiklerimiz yalnız bizim değildi.

    Raskolnikov beni anladı. Ben de onu sevdim.

    Onu bize armağan ettiğin için dosto, sana binlerce kez teşekkür ederim.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük