tanım: sözlükte kız kardeşi olmasını ispatlamak gibi bir zorunluluğu olmayan yazardır...
efenim kız kardeşinin yaptıkları nedeniyle değil, eğer adını açıklarsa ona mesaj atacaklarını düşündüğü sözlükteki abazan yazarlar nedeniyle katil olacakmış. anladık ki bu yazarımızın mezhep o kadar da geniş değilmiş. bence nick altına yazılanlardan dolayı yakında kanser olabilir yazarı...
edit: bir ilginç yazar yahu, namusu bacak arasında değil, kardeşine atılacak mesajlarda arıyor. namusu kardeşinin kukusunda değil, kardeşinin mesaj kutusunda arıyor... hayır bende bacak arasında aramamda ne bileyim kardeşime gelecek mesajlarda beni katil etmez.
şimdide nick'inin altında kızkardeş'inin yazısı var mı? yok mu? bu dert olmuş. birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz bu üzücü günler için, açıklıyorum; evet var. peki sen nasıl anladın olmadığını? troll'lük zor zenaat derlerdi inanmazdım, adamlar cidden burada, kardeş'imin nick'ini belli etcek davranışlar içerisine girmemizi ve kardeşim'e atılacak mesajlar sonrası bende katil olma isteği oluşmasını amaçlıyorlar ki, çıldırmış olmaları gerekir. sizi namusunuzla başbaşa bırakıyorum.
hayatı hakkında çıkarım yapılabilecek, gerçekçi entry'ler yazması bekleniyor...
yazdığı entry'nin "yalan" olduğu iddia ediliyor... biz burada "yazar" isek ona "yalan" değil olsa olsa "kurmaca" derler... bu da normal bir şeydir... haa doğruysa da kurmacaysa da entry'nin değeri değişmiyor... deşmenin anlamı ne?
(#5344545) nolu entrysinde anlattığı hikayenin yalan olduğunu düşünüyorum. zira bu entryde kız kardeşininde sözlükte yazar olduğunu belirtmiş. hani nerde? entrydeki kadar çok seviyorsanız birbirinizi, bu kız kardeş hiç mi abisinin nick altına uğramamış. meraktayım lan. yani harbiden böyle ilişkiler yaşanıyor mu ülkem de merak ediyorum. hanginiz kara murat olum, beri gelin. *
esasında gerçek ismi ile yazsa, kız kardeş'inin hayatını sözlük yazarlarına aktarmazdı. tıpkı insanların, gerçek isimleri ile burada olsalar, kızkardeş'ime durex alacaklarını söyleyemeyecekleri gibi...
burası bir maskeli balo, herkesin bir rolü var, kimisi troll, kimisi gerçek yazar, 1 ve 0'lar ne kadar gerçekçiyse bizlerde burada o kadar gerçekçiyiz.
#5256883
türk erkekleri hakkında girilmiş en saçma yazıyı sözlüğe kazandıran yazar.
zaten saçma olan genelleme bir başlığa o kadar anlamsız şeyler yazmış ki, en ufak bir ironi ibaresi vermiş olsaydı işte budur'a eklerdim.
moderasyondan, her attığı mesajın başına 'dostum', sonuna 'sevgiler..' diye default olarak kelimeler konmasını isteyen yazar. kendisine kardeşim o kadar yoruluyorsan yazma dostum-sevgiler falan diyince, ters ters bakıyor ve kızıyor, allahın delisi işte sevgilermiş pehhh...
bekaret, bekaret, bekaret...
bazen okunası oluyor bazen olmuyor. bir sosyolog bir psikolog edasıyla yazıyor. entrylerinden bazen onun bekareti savunduğunu, bazen önemsemediğini çıkarıyor çoğunlukla ise hiçbir şey çıkaramıyorum!.. çünkü oldukça objektif geliyor bazen... belki değil!.. bilmiyorum!
ama güzel güzel irdeliyor bu konuyu... am sik göt muhabbeti yapmadan. ayrıca kuvvetli bir muhakeme yeteneği var. üstüne üstlük öyle rastgele doğaçlama da yazmıyor. entrylerine çokça zaman ayırdığından eminim. gerçekten birşeyler biliyor. ayrıca beni de çelişkiye düşürmüştür ve bir kıvılcım çakmıştır.*
''madem bunca zamandır bekaret hakkında yazıyoruz biraz açalım şu konuyu'' diyen yazar.
öncelikle, gerçekten şu anda bekaret konusunda doktora yazacak seviyeye geldim, toplum bilimciler yada tarihçiler, konu hakkında daha detaylı bilgiye sahiptir tabi ki ama en azından, bu konuda insanların bildiğinden biraz daha fazlasını bildiğimi düşünüyorum.
herkes gibi bende, arkadaşlarımın ''geçen rus'a gittik dünde aysun'u bozdum lakin evleneceğim kızı kimse sikemez'' konuşmalarına, gülüyordum ve belkide bende böyle düşünüyordum. sonrasında arkadaşlarımdan farklı olarak, ekşi sözlük'te yazmaya başladım, arkadaşlarımdan biraz daha farklı düşünmeye başladım, (düşünmeyi öğrendim belki de) ve her şey -her sevgilim versin ama karım bakire olsun- başlığını görmemle başladı. o başlıkta yazılanları kendimce yorumladıktan sonra, çok detaylı bir araştırmaya girdim,
-kızlık zarı nasıl muayene edilir? -
-kızlık zarının isim anası olan 'hymen' kimdir? -
-islamiyet'e göre zina nasıldır? -
-türk kültüründe 'bekaret' olabilir mi? -
-kızlık zarlarının türevleri? -
-kızlık zarının biyolojik önemi? -
gibi konuları öğrenebildiğim kadar öğrendim, geçen 1 yılda da, konuyu mümkün olduğunca, beynimde belli bir sistematiğe soktum ve de en sonunda -bekaret- hakkında buraya yazdığım yazılar ortaya çıktı.
-- yazdın da ne oldu ? --
evet yazdımda ne oldu? öncelikle eminim ki daha toy zamanlarımda benimde düştüğüm hatalara düşen yada düşecek gençler, yazdıklarımdan eminim kendilerine bir pay çıkartmışlardır. yada bu konu kafasında kördüğüm olmuş kişilerde, yazdıklarım belki o kördüğümün bir kaç düğümünü sökmüştür?
-- sonuç nedir bilader? --
bütün bunların sonucunda, bir şeyi anladım ki, emeklerim boşa gitmemiş. çünkü yazdığım o kadar tez'e (bir yerde walla teze girer) karşılık bir tane, anti-tez gelmedi, sayısı binleri bulan gezdiğim sitelerde de, benim sorduğum sorulara cevap verilmemiş. bu da bir yerde yazdıklarımın haklılığını kanıtlıyor.
ayrıca bütün bu öğrendiklerimden, yazdıklarımından sonra birşeyi anladım, konu ne kadar zor olursa olsun eğer iyi hazırlanırsan, çözemeyeceğin konu yok. ayrıca bazen koşulsuz kabullendiklerimiz zaman zaman o kadar saçma sebeplere dayanıyor ki belkide bu saçmalıklar içselleştirdiklerimizi ayakta tutabiliyor.
okuduğunu anlayamama, yorumlayıp analiz edememe sorunu olduğuna inandığım, bir kaç mesajlaşmadan sonra kendisine öğretildiği gibi; bu ülkede ezilen taraf psikolojisi ile hareket edeyim, kimseye de tahammül etmiyeyim demekte ısrar gösteren sanırım idrak yolları enfeksiyonu geçiren 5. nesil yazar.
edit: bana saldırmaya bayılıyo. hakaretler, küfürler felan.. nereye kadar...
(bkz: ivan pavlovun köpekleri)
(bkz: şartlı öğrenme)
