isim kargaşası yaşanıldığından dolayı belirtmek isterim ki, ismi zeytinli rock fest değil "rock tatili 2009" olan festivaldir.
katıldık antalya grubu olarak. 35 kişi otobüs kaldırdık antalyadan açılış günü vardık foçaya. inanılmaz kurak, güneşin olduğu saatlerde pişiren, ama güneşin kaybolmasıyla beraber rüzgarında etkisiyle üşüten bir havaya sahipti. ulan peki o coğrafya nedir. ingiliz burnu dedikleri o ne idüğü belirsiz araziyle 5 gün boyunca boğuştuk. çadır kurmaca oynadık.
neyse tekrar başa dönelim. giriş yapmak, çanta aratmak gibi büyük bir eziyeti aştıktan sonra taktık kollarımıza turkuaz renkli bilekliklerimizi. sonra arkalarında "crew" yazan çalışan arkadaşlarımız sağolsun bizi kapıda karşılayıp çadır kurmamıza yardımcı oldular. bu arada çadır kurarken yardımcı olan bakır renkli saçlarıyla beni kendine hasta etmiş birde bayan çalışana sahipti bu crewler.
açılış günü gelmenin verdiği hatayı çekerken foçayı keşfetmenin, daha doğrusu foçada zaman geçirmenin güzelliği yaşadık aynı zamanda. aynı zamanda gelen punkçı 15-17 yaş kitlesinin yanından paralel olarak geçmeye çalıştık. uzak dursunlar.
akşamında trance felan çaldılar, gereksiz bir açılış günü oldu.
1. günü konuşucak olursak onlarında dediği gibi tam bir "head bang günü" oldu. meteboy dinlenmeliydi. blacktooth adındaki izmir grubunun cover parçaları ve "amına koyuyomuyuz arkadaşlaarrr" adlı seslendirmelerinden sonra çilekeşin orta kararında performansı, epica ve pentagram ın kendilerine hasta bırakması, lordi den banane diyip gidip çadıra uyumak.
2. gün kesinlikle en güzel gündü denilebilir. gothic tiplerin biraz daha popülasyonda azalması, karapaks ın mavi sakal şarkıları, hayko cepkin süprizi, ogünün festivaldeki en iyi perfomanslarından birisini sergilemesi ve dumanın 3 buçuk - 4 saatlik uzun mu uzun performansıyla geçti. ha bu arada festival bittikten sonra ogün ü foça merkezinde yemek yerken bulduk, sohbet ettik. duman son albümü çaldıktan sonra "eskilere dönelim" dedi, dönüş o dönüş. çoşturdu, yıktı geçti. festivalin en kalabalık hali oydu sanırım.
3. gün de en az 2. gün gibi geçer diye düşündük. kuran dedik yasemin mori dedik. baba zula nın da eğlendireceğini biliyorduk ama festivalin en iyi performanının baba zula olacağını tahmin edemiyorduk. teşekkürler baba zula!!
kurban beklenin baya gerisinde kaldı, ses sistemiyle baya sorunlar yaşadı, yasemin mori baba zula nın gölgesinde kaldı, çok slowdu. mor ve ötesi ise "çok alternatif" olarak düşünenleri şaşırttı etkileyiciydi.
4. gün ise uzun bir maratonun son günü olması sebebiylen düşük katılımla geçti. zaten bir çok kişi bu güne kalmadan toplanıp gittiler bile. kolpa iyiydi. tibet ağırtan öyle bir rock and roll yaptı ki, sanki o kadar punkçı o kadar gothic yokmuş gibi herkes 70's rock'N roll cu oldu. yüksek sadakat böhh. moğollar süperdi. bu arada sosyal mesajlarla süslemeleri de cabasıydı. teoman çok triplerdeydi, eh işte denilsin işte.
tabiki birde myspace sahnesi vardı, çoğu kişi dinlemedi bile ordaki amatör grupları ama bana kalırsa ana sahnede çıkması gereken bir grup vardı ki oda anemi. dinar bandosu isimli grupla yer değişebilirlerdi. anemi çook iyiydi.
festival alanı-
fiyatlar gerçekten ucuzdu. yemek alternatifi çoktu. ağız tadıyla doyduk diyebiliriz. 2. günün akşamından itibaren tuborg bira + çerez 3 liraya düştü. memnun kaldık yani fiyatlardan. kredi kartı problemi olmadı. sürekli müzik vardı. konser öncesinde içtik, konserler bitti içtik. o carlsberg alanını yapanlara, orada çalışan ve güzel muhabbetiyle eşlik eden güzel dorock insanlarınada teşekkürü borç bilirim.
tuvaletler & duş-
tek kelime ile rezaletti. yine festival çilesiydi. herkes birbirinin üstüne sıçtı işedi. bizde sıçabilmek için 6-7 kilometre yürüyüp tuvalet aradık, cafelere girdik. son gün tuvalet çatısıne sıçıldığının farkına vararak dumurlara gark olduk.
6 tane duş koyup 50 000 kişiyi sırada beklettile, hemde her saat. bu konuda çok eksik vardı.
birde foçayı anmadan geçmek istemiyorum. mükemmel bir yer. insanları çok sıcak, yaş ortalaması baya büyük olsada insanlar hor görmedi, 4 gün süren gürültü patırtıyı anlayışla karşıladılar. en kısa sürede yeniden gelicem.
böyleydi işte rock fest 2009 çook eğlendik. çok dağıttık. arkadaki vurulduğumuz birde dorock elemanı kız bıraktık. emeği geçen herkese teşekkür ederiz.
geçen seneye göre gerilemiş festivaldir. binlerce insana ( ki 70.000'den bahsediliyordu ) sadece 4 tane duş ve bir tane sulama hortumu tahsis edilmiş olması yüzlerce kişinin duş sırasında telef olmasına neden oldu. ayrıca kamp alanlarının ne kadar boktan olduğunu söylemeye gerek duymuyorum.
dağın tepesine toz toprak ve de geceleri kıçımıza belimize giren taşların üzerinde uyumak tam bir işlenceydi. en az 40 derecelik eğimden hiç bahsetmiyorum. kaç kişinin çadırı uçtu gitti. biraların ilk iki gün 5 tl olması ve yemeklerin de bir o kadar doyuruculuktan uzak, pahalı olması nedeniyle bol bol para harcatmıştır bizlere.
hiç mi iyi yan yoktu ? vardı elbet.
black tooth, epica, lordi, kurban gibi gurupları izlemek çok güzeldi. diğer gruplar en azından bana hitap etmemekteydi. ortam çok güzeldi. emoları saymazsak çok güzel dosluklar edindik, yedik içtik ... kendimizi şehrin stresinden uzaklaştırıp o yarım adada metalci dostlarımızla eğlenceye verdik.
seneye olsa gene gelir miyim ?
gruplara bağlı olarak büyük ihtimalle gene geleceğim.
not : evet o birol fulyasını da bizim tayfa başladı.
öncelikle festivalde geçirdiğimiz 5 gün süperdi. o rüzgarda çadırı ayakta tutmak, o pis tuvaletlere girmemek için çaba harcamak yine de eğlenceliydi. organizasyonun çok eksiği vardı ama artıları kesinlikle daha fazlaydı. çoğu grubun canlı performansı iyidi. bu festivalin bana en çok kazandırdığı şey de rol grubu oldu.(şiddetle dinlemenizi tavsiye ederim)
son bir not: olarak moğolların üstüne teomanı yakıştıramadık kendimize ve onun yerine foça merkeze inip içelim dedik. bir 150'lik vodkayı devirdikten sonra foça sokaklarından umarsızca dolaşırken bir de teoman, ogün sanlısoy ve rol'ün solisti hakan hepcan ile karşılaşıp yarım saat sohbet etmek de bizim için ayrı bir anı oldu. sonuç olarak festival güzeldi unutulmaz bir 5 gün geçirmiş olduk. gelecek sene yine gideceğiz.