müzik, sadece müzik değildir.
bir ruhu vardır.
ve insan ruhuyla birleşen bu ruh bir yaşam tarzını doğurmuştur.
kimileri böyle yaşar, bunu hissedebilenler içindeki bu tarzı keşfettikten sonra ölene dek bunun çoşkusuyla yaşar.
duruşu temsil eder, çaresiz anlardaki boşvermeyi, tekme yemeyi, kaybetmeyi, kaybederek kazanmayı, duyumsamayı, agresifliği, salaşlığı, yerine göre sevgiyi sunar yürünülen yolda.
açıklaması bazen zordur, imkansız da denilebilir. böyle anlarda anlatabilmenin yegane yoludur rock'n roll.
rock'n roll's the only way to tell my story. evet evet! budur aslında.
yaşamından geçen her saniyeyi açıklayabilirsin, tabi önce anlaman lazım, özümsemiş olman lazım bu ruhu.
sonuç olarak;
rock'n roll!
bir guillaume canet filmi.
hakkında hiçbir fikrim olmadan gittiğim ve dili fransızca olduğu için tercih ettiğim film.
guillaume canet ve hayat arkadaşı marion cotillard gerçek hayatlarını canet'in gençleşme hevesini anlatan bir macerayla perdeye taşımışlar. komedi türünde yer alıyor ama birkaç sahne dışında güldürme yanı pek yok.
kırk yaş üstü aktörler gözünden bir sinema sektörü eleştirisi niteliğinde daha çok.
fransız sineması ilgilileri için tavsiye edilir.
yalnız filmde bir camille rowe gerçeği de var ki.. hele birkaç cesur sahne ile..
hastasıyız.
Uzun zamandır girmediğin sözlükte tekrar yazarlık yapmaya başlayıp, 3. Günü apple storedan sözlük uygulamasını indirip, bunlarlada kalmayıp tuvalete giderken, entry gireyim diye telefonu yanına almaktır rockn roll.
1950'li yıllarda çıkan bu müzik türü daha sonra heavy metal ve hard rock gibi bölümlere ayrıldı. bizdeki rock müzik de bunun gibi, özgürlüğü temsil eden ve sınırları aşan en sert müzikler arasındadır. elektro gitar, bas gitar, bateri, klavye bu müzik türünü diğerlerinden ayıran enstrümanlar arasındadır.