bu sene birkaç isim dışında rock müzikle uzaktan yakından alakası olmayan grupların çıkarıldığı, ilk zamanları mumla aranan festival. bi de eski yeri sanki daha güzeldi. *
Benim ve daha nice insanların gitmek isteyipte gidemediği, Linkin Park gibi dünyaca ünlü ve yerli sanatçıların katıldığı istanbulda gerçekleşen bir para tuzağı.
izmit..pardon istanbul park'ta 18-19 temmuz itibariyle gerçekleştirilmiş açık hava festivali. *
aslında adı "sap 'n coke"* veya "dam 'n coke" olarak değiştirilmesi gereken festival.
festivali genel olarak yorumlamak gerekirse, tarzım olmamasına rağmen gayet iyi vakit geçirdim ve festival genelini başarılı buldum. ama bütün yanlış anlaşılmaları da elimden geldiğince ortadan kaldıracağım. acı gerçekleri açıklayacağım. sap arkadaşlarımız hayal kırıklığına uğrayacaklar ama gerçeği bilmeye hakları var.
- en büyük açık hava keranesi
- cıvırları bol
- sap gitsen bile 3 tane düşürüyorsun
ve benzeri yalanlar her sene söylenir, ve adı üzerinde yalandır. sap giderseniz, sap dönersiniz. adını koyduk sap'n coke diye. sap popülasyonu had safhadaydı. ben oraya sap gidip de kız düşüreni, hele hele üstüne kamp alanında s.kişeni görmedim, duymadım. duyarsam inanmam da. çünkü gözlerimle gördüm ki müm-kün de-ğil. dam 'n coke da buradan geliyor. oraya tek kız git-mi-yor. hepsinin damı var. tek kızın ne işi var o kadar sap popülasyonu olan yerde? evet kız çok, s.kiş çok; ama hazır götüren s.kişiyor. ordan bulup yapmak hayal. onu aklınızdan çıkartın ve müzik için gelmiyorsanız rock'n coke'a, lütfen s.ktirin gidin, gelmeyin. görüntü kirliliği yaratıyorsunuz. rnc'yi de sahiplenmiyorum, yanlış anlaşılmasın. sahiplenecek olsam bir kere bilete para verirdim. evet kombine/kamp beleş biletle gittim. pişman değilim. özetlersek, biri sorarsa düzeltin, hurafe anlatmayın. kerane değil orası, kulağınıza küpe olsun.
müzik açısından ele alırsak, başarılı diyebilirim. orada çıkan hiçbir grup tarzım değil aslında, ama sınırlarımı geniş tutuyorum. beğendim. duman, her zamanki gibi kafası dumanlıydı. baterist hariç. birinin ayık olması lazım. kaan tangöze sahneye çıktığında 100 metreden uçmaya başladı. her şeyi yak'ın ortasında michael jackson tribute yaptılar, billie jean söylediler bir süre. sahneden indiklerinde kaan tangöze 3 galaksi değiştirmişti, öyle uçuyor. nine inch nails fena değildi, ama seyirciyle sıfır diyalog olunca gözümde bir sığır imajı çizdiler. the prodigy'e zaten laf yok. adamlar çok fena ateşlediler. bizim seyirci ingilizce özürlü olmasaydı kim bilir neler yaptıracaklardı. bir daire oluşturun dedi adam eliyle bile gösterdi ama anlamadılar. dönen pogolardan söz etmiyorum bile.
ama bir şeyi kınamak istiyorum. kökeni metal olan, işaret ve serçe parmağıyla yapılan, artık adı devil horns muydu, mosh muydu ne b.ktu işte onu duman'a, prodigy'e yapanlar oldu ya! abi o hareket metal'e, metalciye, çok sıkışırsan rockçıya yapılır. bu ne lan!? alakasız adamlara o hareketi yaptılar. deli bunlar! ben sadece yumruk yaptım elimi. herkese yapmam ben o hareketi. bilinçli olacaksın o konuda.
pazar günü ise göze çarpanlar son 4 performanstı: hayko cepkin, razorlight, kaiser chiefs, linkin park. hayko'yu çok dinleyemedim, çadırı toplamakla meşguldum, sonlarına doğru yetiştim. fena değildi. hayko'dan sonra en önde yer bulduk direk zaten. razorlight gerçekten çok güzeldi. beklediğimden daha güzeldi. güzel bir müzik ziyafeti oldu. dedim ki, bu çocuklar çok iyi. tür ile alakam olmamasına rağmen beğendim. zaten müzik türü bağnazlığı gözümde en saçma şeydir. kaiser chiefs'in sahnesi tek kelimeyle mükemmeldi. adamlar seyirciyi coşturmayı çok iyi biliyorlar. yalnız mikrofonu bıraktıklarında oh my god'ı bilmem kaç bin kişi içinde tek söyleyen ben olmasaydım o zaman iyi olacaktı. orada ezberlemişim, söylüyorum, ama tek başıma. adam allahtan mikrofonu aldı da toparladı.. sevip de kaçıran cidden çok şey kaçırdı. linkin park cidden iyiydi. onları s.ken sound check oldu. ses cumartesi gününe göre kısıktı. ama yine iyiydiler. bütün sevilen şarkılarını söylediler. yani gözlemlerim o yöndeydi.
kısaca sap 'n coke bana göre müzik açısından başarılıydı. tamamen tarafsız olarak değerlendirebilecek durumdaydım en azından, bunu da belirtirim. aktiviteler de güzeldi.
kendi açımdan özetlersem: para verip gitmezdim ama kesinlikle gittiğime pişman değilim.
notlar
-hayko cepkin bu sene dinleyicilerine herhangi bir sürpriz yapmadı. orta karar bir performans sergiledi. playlist güzeldi.
-duman'ın playlist'i kötüydü.konser güzeldi. şarkıların nakarat kısımlarına ekledikleri sololar ve başka şarkıları geçişleri iyiydi. arada micheal jackson'ı da andılar.
-çim alan * çok az idı. oturucak yer bulmak zordu.
-kamp alanının tamamı girişte ve güneş altındaydı.
-manga vs cartel özlenen taddı. yeni albüm haberi verdi.
-Kaiser Chiefs, festivalin yabancı gruplar arasında seyirciyle en çok konuşan grubuydu.
-taksim'den 1 saatte gidebilinecek yerde *, varıldığında uzun aramalardan geçirilip bir araca daha bindirilerek konser alanının girişine ulaşabiliyordunuz. oradan 400 metre kadar daha yürüyorsunuz.
-vip de yer alan tuvaletler zaman zaman kapatıldı.
-juliette lewis yaşına rağmen süper bir performans sergiledi.
linkin park'ın playlist ini arkadaştan öğrendikten sonra bana kafayı duvarlara vurdurmuş festivaldir. küçüklüğümden beri en çok sevdiğim 5 tane şarkılarını çalmışlar ama ben orda yokmuşum.. bir in the end, bir faint ve bir numb çalarken ben orada yoktum... ben kafamı başka nerelere vurayım sözlük?..
kamp alanlarının sahnelere uzaklığı, her zamanki bitmek bilmez yemek ve tuvalet kuyruklarıyla yine festivalden çok eziyete dönüşmüş etkinlik. diğer yıllara göre tek iyi yanı çıkan tüm grupların hemen hemen hepsinin çok iyi performans göstermesidir. emre aydın yerine biz terledik.