rock n coke 2007

entry80 galeri2
    76.
  1. rock n coke 2005'te burn sahnesinde kanlı canlı izlediğim 110'nun, ana sahneye transfer olduğu festivaldir.
    1 ...
  2. 77.
  3. hayko cepkin sayesinde toparlanan festival. şebnem ferahın eksikliğinin hissedilmesi ve yerine çağırılan özlem tekinin berbat performansı ofsayttı.
    0 ...
  4. 78.
  5. guvenlik onlemlerinin bokunun cikarildigi festivaldir. cuma aksami giris yaparken onumdeki elemanin butun tekel bayiilerinde satilan ve en cok tuketilen puro markalarindan biri olan purolarine el koymalari, elemanin neden aliyosunuz sorusuna guvenlikci abinin ben daha once bu markayi hic gormedim ve puronun tipi hosuma gitmedi demesi daha baslangicta dumur dalgalarini akin akin ustume dogru yonlendirmeye baslamisti. Asil bomba ise kizcagizin tekini 5 tane izbandut gibi guvenlik görevlisinin aramaya calismasi ve erkek arkadasinin buna isyan etmesi patlatti. Komik kisim ise guvenlikcilerin "bayan gorevliler daha gelmedi" cumleleriydi. Muzikten bahsetmek gerekirse son iki seneye gore biraz sonuktu gibi geldi bana. Chris Cornell disinda super bir performans cikmadi. Firtina ve ucusan toz topragin iceceklerin icine girmesi ve konser alaninda turlayan bir kac sicanin varligida dikkatlerden kacmadi dogrusu. Umarim seneye daha iyi performanslara sahne olur. hazir metallica'nin Turkiye'ye gelmeyisinin 10. yiliyken ve yeni albumleride piyasaya cikmaya hazirlanirken Metallica'yi getirerek Turkiya'nin en buyuk acik hava festivali olma durumunu haketseler keske dedirten festival.
    0 ...
  6. 79.
  7. gun 1 :
    ... kadikoy'e geldik. rock n coke'a gidecek olan grubu, kilik kiyafetlerinden, hal ve hareketlerinden tanidik. siraya girdik. otobuse binerken buyuk bir mucize gerceklesti ve oturacak yer bulduk. otobuste uyuduk ve iki saat kadar sonra havaalanindaki yerimizi aldik.

    yarim saatlik bir sira daha bekledik. o esnada, iceri deodorant sokmak yasak oldugundan, her yerden birbirine karismis hos kokular yukseliyordu. ancak bizim battaniyemizin aralarina yerlestirdigimiz parfum ve deodorantimizi kapidaki canta arayan sisman adam bulamadi. cantalarimizdan problemli bir seyler cikmayinca da, ayni sisman adam gulumseyerek 'iyi eglenceler!' dedi, mutlu olduk.

    hemen ardindan, bileklik takanlar bizi guleryuzle 'hosgeldiniiiz!' nidalari esliginde karsiladilar. o esnada bir kez daha sasirdik, cunku 'bu da hediyemiz olsun.' denilerek manic street preachers'i sahne onunden izleyebilecegimiz biletler aniden elimize tutusturuldu. cok mutlu olduk.

    kamp alanindaki tuvaletlere hem yakin, hem uzak bir yerde, 5 dakikada cadirimizi kurduk. tuvaletlerdeki su, tasarruf icin, pompalama sistemiyle elde ediliyordu. yani kullandigin kadar suyu, ayaginla asagidaki pompaya basarak elde ediyordun. iyi dusunulmustu, takdir ettik.

    ertesi gun yasanacak muzik soleninin hayaliye cadirimiza girdik. gecen yilki soguktan hic eser olmayan bir gece gecirdik. oyle ki, gecen yil, gece tuvalete gitmemiz gerektiginde, soguktan iseyemezdik. simdiyse ustumuze bir sey giymeden uyuyorduk. ilginc olaylarin ardi arkasi kesilmiyordu...

    gun 2 :

    sabaha karsi 5 gibi uyudugumuzdan, oglen 12'ye dogru kalktik, karnimizi doyurduk. 13.30 gibi ana sahnenin en onundeki yerimizi aldik.

    asli, kirmizi bir gelinlikle cikti. performansi gayet iyiydi, bizden de memnundu, memnuniyetini gizleyemiyordu zira. ama gelinlikle ciktigina pisman olmus olacak ki, 'bu havada gelin olmak zormus.' diye hayiflandi. seyircilerden birinin 'ben de damat olayim!' esprisine 'ama senin yasin tutmaz!' diyerek cevap verdi. dans etmeye ihtiyacim var sarkisini soylerken, sesini ne kadar guzel kullandigini gorduk.

    gripin icin de olumsuz bir sey soylemek zor. yazin ciktiklari turnede soyledikleri cover'lardan birini soylediler. birol, elalem parcasinda, 'gelsin biri, gitsin biri, si.icem gelmisi gecmisi!' kismini her defasinda gulerek bize soyletti. gayet iyiydiler.

    dinlenmek icin oturdugumuz yerden, within temptation'un harika ezgileriyle, irkilerek kalktik. her rockcida rastlanmayan guzelligiyle, solist sharon den adel hem gozumuze hem kulagimiza hitap etmeyi basardi. festivalin en iyi performanslarindan biriydi. ciktigi saat sacmaydi. hava kararmisken cok daha etkileyici olabilirdi bu grup.

    ve ne olacagi, nasil olacagi merakla beklenen an geldi. konserlerinin yuzde seksenine gec cikan koskoca teoman, bu defa tam saatinde cikarak, allahin rashit'iyle ayni sahneyi paylasti. o ani yasayanlar olarak, pisman olduguna da emindik. rashit hiperaktif, direklere falan tirmanip, sacmasapan tavirlarla teoman'i bezdirdi. bir keresinde arkasina atlayip, sirtina cikmayi bile denedi. sendeleyen yillarin teo'su, ' ra(shit), allah askina bi siktir git, dayan 10 dakika daha, bitiyor bu iskence! ' der gibiydi. izlerken icimiz acidi, canimiz yandi. saclarina dusmus aklarla, kasimda kirkina basacak teomuz icin hic boyle uzulmemistik. o da zaten, hava kararmasina ragmen, ter icinde kaldi, kravatini yere atti, en sonunda da gomleginin onunu tamamen acti.
    bes-alti sarkisini ancak soyleyebildi, onlar da yeni aranjelerle sunuldugundan, dinleyenlere pek keyif vermedi. 10 dakikalari daha olmasina ragmen, hicbir sey soylemeden sahneyi terk etti. insan kas goz yapar, 'ben gidiyorum.' falan der.
    sahne arkasinda ne oldu, ra(shit) dayak mayak yedi mi bilinmez, ama teoman' imiza bulent ortacgil daha da yakisiyordu, olmadi, insanlar belki de hayatlarinin en kotu teosunu izledi. tek guzellik, gs lisesindeki konserde calamadigi mizikayi, burada harika calmasiydi. dersine iyi calismis belli, ama tek basina ciksaydi, her sey mukemmel olacakti. cok iyi niyetlisin abicim, bu performansa ragmen on numarasin, en buyuksun...

    ve chris cornell... mutlu bir evlilik yaptigi belli. sahnede cok rahatti. kendinden emin, huzur dolu, seyirciyle iyi diyalog kuran, kameralara ilginc mimiklerle karsilik veren, keyif dolu harika bir performans izletti. bir ara grubunun diger elemanlari gitti. uc sarkiyi tek basina, gitariyla soyledi. steel rain'i soylememis olsa da, gunun tartismasiz en iyisiydi.

    the smushing pumpkinsi uzaktan izledik. davulun sesi hos geliyordu. izleyicisi boldu, gayet de sert takildilar. ava adora, 1979 gibi hafif sarkilarini da beklerdik.

    'yoksa bu gece de mi usumeyecegiz? yok canim, her sey bu kadar da iyi gidemez ya!' derken, 2 gibi yorgun dustuk, yattik. o da ne, yine usumedik. 'e o zaman, kalktigimizda ter icinde olacagiz.' derken...

    gun 3 :

    13.00 gibi kalktik. ter icinde, yapis yapis, iyy... kivaminda degildik. ne guzeldik. ayrica yagmur baslamisti ve cadirdaydik. cikmamaya karar verdik. dunun yorgunluguyla uyumaya devam ettik. arada uyandik, yagmur suruyordu, yine uyuduk. bir uyandik, 110 bitmis. avidi zaten iplemedik. hayko'ya kalkariz dedik, islanmadan, camura batmadan uyumaya devam ettik.

    hayko cepkin gecen yil oldugu gibi bu yil da harikaydi. son albumu agirlikli soyledi. bu adamin yurtdisina acilmasi lazim. sesi kuvvetli, sahnede de harika. albumunu aldirmayi yine basardi.

    ozlem tekin de beyaz elbisesiyle, tavirlariyla dikkat cekiciydi. orkestravari bir topluluk vardi arkasinda ve gayet de basariliydi. hayko'yu taklit etmesi, 'sagolun' derken sesini degistirmesi falan da hosumuza gitti.

    pentagram festivale katildigi icin , kus zicsa bir elestiri bulan elestiriseverler tarafindan elestirilmesine ragmen, binlerce seyirciyi costurdu. dinlemeyen biri olarak yorum yapmak bana dusmez, ama disardan bakildiginda, 'seveni boldu, olumlu elestiriler alacak.' diyebiliriz.

    manic street preachers icin sahne onundeki yerimizi aldik. sira beklerken rashit bey sevgilisiyle yanimizdan geciverdiler. tam onumuzde mor ve otesi'nin solisti harun, sarisin sevgilisi ve grup arkadasi bas gitarist burak guven'le birlikteydi. neredeyse butun sarkilarini bildigi bu gruba, birasi, cami tam ortasindan catlamis 7610'u ile, tam anlamiyla tepinerek, yeri gogu inleterek eslik etti. ama kibar adammis, her ayagimiza bastiginda ozur dilemesini de bildi. grupsa tek kelimeyle harikaydi. if you tolerate this sarkisinda artik bu dunyadan degildik, isin 'bunu da yasadim ya, artik olebilirim... ' kismindaydik.

    franz ferdinand la da guzel bir kapanis yapildi. take me out a 'yorum yapmaya bile gerek yok!' diyerek yorum yapabiliriz.

    son bir kez kamikazeye bindik. sonra karnimizi doyurduk. yine gayet ilik, guzel bir gecenin ardindan, kalktik, cadirimizi, sisme yatagimizi, tulumumuzu topladik, buyuk bir sans eseri dahilinde oturacak yer buldugumuz otobusle taksim'in yolunu tuttuk. kadikoy'e otobus yoktu zira, ama boylesi daha iyi oldu, eve daha erken vardik.

    memnuniyetiniz, ne icin gittiginize, ne aradiginiza bagli. uzun lafin kisasi, bana her seyiyle harika seyler yasatan bu festivalden, bu neredeyse eksiksiz organizasyondan dolayi ben ulkemle bir kez daha gurur duydum...
    4 ...
  8. 80.
  9. muhtemelen amerikali organizatorlerin "buydu dimi lan rotten dogs soyleyip abd provakasyonu yapan dudukler??" diyip, pentagramin performansini izledikleri festival.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük