bakış açısına göre değişik şeyler görülebilecek durum, konu, kurum, kuruluş. şimdi varsayalım ki sen bir adet şakirtsin ve kendi pencerenden bakınca evet haklısın kendine göre böyle bir kanıya varmakta "aa lan bunlarda nanç boşluğu var yazık lan" demekte. ancak ve fakat bu insanlar kendilerinde bir boşluk hissediyorlar mıdır? "içimde bir boşluuk vaar neyle doldursam" diyerek kapı kapı geziyorlar mıdır bilemezsin. çünkü sen o hilal şeklindeki pencerenden fonda "şol cennetin ırmahlarıee" tınısıyla olan biteni izlemektesin. bence bırak boş tespitler yapmayı, gez toz, hava al acık ferahla. çünkü sinirinizden ve kıskançlığınızdan ne kadar çatlarsanız çatlayın o insanları sadece ateşe verebilirsiniz, daha fazlasına gücünüz yetmez.
sevdiğiniz/fanı olduğunuz grubu- tür gözetmeksizin- ilah yerine koyup her dediklerini -ki bunlara şarkı sözleri ve röportajlarını dahil edebiliriz- tanrı kelamı gibi görürseniz, onların görüşlerini "copy-past"e tabi tutarsanız, bu sizin kendi mallığınızdır. 70ler ve 80lerdeki belki de müziğin liderlik ettiği felsefi akımların döneminde yaşamadığımdan, hatta yaşasaydım bile katılacağımı zannetmediğimden ötürü, insanın inanç gibi önemli bir konuda müzik gruplarına "danışması"nı, onlara göre hayatını biçimlendirmesini saçma bulurum. etkilenmek, üzerinde düşünmek ayrı bir konu. sözlerden çok müzikten, ritmden etkilenip, bir notayı, bir riffi şeytani ya da ilahi buluyor da olabilirsiniz, işte bu sizin yorumunuzdur. ancak gidip de icracının görüşlerini yorumlamadan kabul etmek, akıl karı değil. ayrıca, inanç boşluğu denen şeyle sadece bir yaratıcıya iman kastediliyorsa, fransa ya da iskandinav ülkelerindeki ateist insan sayısı/oranı araştırılmalıdır*. sorun bakalım, nedeni rock müzik miymiş, iklim miymiş, rönesans mıymış, sanayi inkılabı mıymış, kilisenin etkisinin yıkılması mıymış...
müzik ruhun değil, nefsin gıdasıdır.
hele hele böyle sert ve isyankar havadaki müzikler inançtaki sabitliği daha da çok olumsuz yönde etkileyebilirler.
yani çalgı dediğimiz şey boşuna haram değil.
insanın dinledigi müzikle inancının alakası yoktur. grupların kendi inancı olsada önemli olan insanın ilişkisidir. metal dinlemeyi seviyorsa inanancsız olacak diye bi hadise yoktur. tamam rock/metal isyan temalıdır politikaya da, dine de, tanrıya da, aileye de, aşka da isyan edebilir. ama o metalci o satanist/ateist/vb. gibi bir önyargı asla yapılamaz.
tabi ki bu genelleme biraz saçma olabilir, ama rock hatta rock demeyelim de böyle metal veya rock içinde elektro sert müzik dinleyicilerinin genellikle "allah'a inanmıyorum ama bir güç var" felsefesine inanmaları veya nasıl anlatabilirim bilemiyorum ama bir boşluğun inanç boşluğunun içinde cebelleşmeleri gibi bir durum anlatmak istediğim. Siyah t-shirtler dövmeler uzun sac ve pirsingler bira elektro müzik ve kızlar ücgeninde gidip gelen insanoğlunun bir uzantısıda diyebiliriz.