"abi çok ünlüler, hem aykırı bi yapıları var. ne dersin gidelim mi?" dediğinde tek cevap verdim,
"olur."
severim aykırı oluşumları, kişileri, kurumları. yapıları gereği her türlü yaşayışa ayak uyduramasalar da uymaya çalışırlar.
konser alanı çok uzağımızda değildi, girişte bi sigara yakıp üzerimi arattım. dilimin altına bakmayı akıl bile edemediler. önlere doğru ilerlemeye başladık, oturuyorduk. en ön sıraların civarlarında kumral, diri göğüslü, çilli bir kız dikkatimi çekti. kendinden geçmiş bir şekilde,
"maaa draaaaag" diye haykırıyordu. kızın ağınznda çıkan "draaaag" vurgusu beni çok etkiledi. yerimden kalktım ve yanına yaklaştım.
"draag dediğinizi duydum? var mı bişi?"
"hayır, şarkıda geçiyor o."
"ha pardon o halde, kusura bakma rahatsız ettim." deyip geri çekildim. yerime gidip oturduğumda kızı süzmeye devam ettim. bir ara mola grup. kız sakince bana döndü ve "bi bakar mısın?" işareti yaptı. yanına indim ve, "buyrun" dedim.
kız kendinden geçmiş belli, gelmeden önce takılmış.
"yanında birşeyler var mı?" dedi. kendisine olumlu cevap vermemle beraber,
"şuradaki prefabrikin arkasına gidelim mi?" dedi hafifçe gülümseyerek. kadınlığını kullanarak beni etkilemeye çalışıyordu. prefabriğin arkasına doğru yanyan yürüdük.
bir üniversitede fransız dili eğitimi alıyormuş falan fıstık. pek ilgimi çekmediğini söylediğimde biraz bozulur gibi oldu. suratına tükürdüğüm anda sinirlenmeye başladı, bağıracak gibi oldu. anında ağzına daldım ve elimle kapattım ağzını. zaten gürültülü ortam kimse sesini duymuyor kızın.
dilimin altındaki jileti çıkardım ve burnuna ince kesikler atmaya başladım. gözlerinden yaşlar akarak gözlerime bakıyordu birşey diyecekmiş gibi.
"ağzını açıcam fakat bağırmaya kalkarsan seni kasap kütüğüne çeviririm." dedim. kafasını salladı evet anlamında.
ağzını açtım ve ilk cümlesi,
"bana sahip ol" oldu.
15 saniye içinde kızı anadan doğma soydum ve yere uzanmasını emrettim. uzanmayı reddetti ama yerde doggy yapabileceğini söyledi. uygun düşebilecekti bu pozisyon yapmak istediklerime o yüzden olumlu karşıladım.
kız kalçalarını sallayarak kadınlığıyla oynuyordu ve bana,
"hadiii gelmiyor musun? çok ıslandı hadi amaaaa." diyordu.
kızın içindeki cinsel dürtüler hiçbir şekilde ilgimi çekmiyordu. bi anda jiletle diz kapaklarının arka kısmına 2 tane derin kesik attım. dizlerinin üzerine düştü ve ben omzuna çıkıp,
"hell yeaaah dudeee, i wanna some enjooooooooooy" diye bağırdım ve kızın saçlarını ısırmaya başladım.
kız bağırmaya başladı,
"help heeeeeeeeeeeeeeeelp"
bir anda konseri veren rock grubunun solisti koşa koşa yanımıza geldi ve,
"do you have a problem?"
kız hemen atladı,
"join us"
adam gece güneş gözlüğü takan ve keçi sakalı bırakmış bi tipti, hemeen benim omuzlarıma çıktı ve,
"kule yapalım kule, ahaha. süper yaaa" diye bağırmaya başladı. ben ortada kaldığım için dengesiz kalıyordum. kızın ayağa kalkmasını söyledim, zar zor kalktı ve bana,
"önce bi ayağını at ben elini tutim."
gerçekten işe yaradı. sıra rockcıya gelmişti, o da aynı şekilde omuzlarıma çıktı ve yaklaşık 5 metrelik yükseklikten etrafa bakarak hayatının en güzel anını yaşadığını söyledi. bi anda sinirlendim yine adamı üzerimden attım ve dişlerini jiletleyeme başladım. boşlık bıraktığım anda,
"don't stop don't stooooooooooop" diye bağırdı.
nasıl bir psikopatlıktı bu adamdaki. iliklerime kadar korktum.
bu rockcılar gerçekten enteresan insanlar.
arkamı dönüp giderken kızla adam sarmaş dolaş bana seslendiler,
