belki kabuğunu kırma amaçlı belki de bir baş kaldırı göstergesi olarak bu tür müziği tercih etmiş insanlardır. genellikle anadolu rock dinlerler. haluk levent en büyük favorileridir.
ingiltere'nin varoşlarında 70'lerin sonlarına doğru sayıları iyice artmış olan işçilerdir. bu yüce proleterlerin içinden ; black sabbath lar, iron maiden ler ve daha niceleri çıkmıştır. *
türkiye' de rastlayamayacağiniz bir durum olsa gerek.. ama amerika, ingiltere gibi ülkelerde de bilinen bir durum. ayrica sadece fabrika i$cileri değil, kamyon $oforleri de rock muzik dinlemekte.
ilk metal hareketini başlatan işçilerdir ingilterde. haklarını arama sonucu greve giderlerken boyunlarına metal eşyalar taktıkları için bu işçilere metalci deniyordu. daha sonra bir müzik türüne ismini vermeye kadar gitti.
"dinlesin ama yeter ki gerçek anlamda rock dinlesin" kanısıyla yaklaşılması gereken tiplerdir. çünkü rock müziğin devrimi sayılan the beattles'ın elemanları da işçi sınıfı mensubudurlar.
rock müziğin sadece okul sıralarında şekil yapmak için dinlenen bir tür olduğu sanan zihniyet tespitidir. zira gelgelelim o sevgili okul sırandan kopup gerçek hayatın kollarına atılacaksın. belki bir fabrikada iş bulacaksın. iş gereği saçı sakala kıyacaksın. o kumaş pantolonu giyeceksin, uğruna mücadele verdiğin veya gizli gizli taktığın küpeyi odanın bir köşesine mazi niyetine koyacaksın. ama o sabah akşam dinlediğin müzik hala kulaklarında olacak. eğer baktın saç sakal gidince sen rock müziği dinlemeyi kesmişsin o zaman acıyacaksın kendine. belki de farkına bile varmıyacaksın çünkü o ara serdar ortaç'dan binlerce dansöz varı dinliyor olacaksın.
mesela içlerinden ingiliz olan ağır sanayi işçileri new wave of british heavy metal'i yaratmışlardır. black sabbath'ın efsanevi gitaristi tony iommi ingiltere'deki fabrikalarda çalışmış bir çocuk işçidir ki parmaklarını kaybetmesinin nedeni budur. beattles örneği ise zaten verilmiş. gene devam edersek tom angelripper maden işçiliği yapmıştır, gene marcel schmier schirmer'ın da eskiden garson olduğunu sonradan ise kendi lokantasını kurduğunu biliyoruz.
uğur gürsoy'un bir karikatürünü hatırlatan işçilerdir:
2 tane belediye işçisi duvarlara konser afişleri yapıştırmaktadırlar.
yapıştıran: + yardımcısı: -
- püü haatta gitmem bu konsere, davulcuları ayrıldıktan sonra grup içinde bi anlaşmazlık başladı, bu da sahne performanslarına yansıdı bence...
+ davulcunun uyuşturucu problemi vardı, gitmesi iyi oldu... seninle her türlü tartışırım bunu..
- şurda güzel bi kafe var..
+ şunlar bitsin bekle.