bi gün bi palyaço doktora gider. ama palyaço gibi gitmez. normal giysiyle gider. mutsuzum doktor çok mutsuzum der. doktor '' mitsizim diktir çik mitsizim he mi '' diye dalga geçer. ulan tipsiz orospu çocuğu niye mutsuzsun şu köşedeki salonda her pazartesi bi palyaço çıkıyor ona git gülmek için der. o da demiş ki o da benim.
ölümüyle çocukluğumdan bir parça yanında götürmüş a.b.d'li sinema oyuncusu.
makam, mevki, madalya, para hiç önemli değildi. önemli olan işini severek yapmak ve mutlu olmaktı. patch adams filminde bunu gözümüzün içine sokarak yaptın, iyi yaptın. mekanın cennet olsun.
Vay be.. Münir özkul bunu da gömdü. Babam gibi gelirdi bu adam bana ne zaman rastlasam ekranda. Yani kendisini diğer aktörlerden ayıran farklı sıcak bir yanı vardı hep. Işıklar içinde olsun.
gülümserken dudağının en ucunda bir burukluk sezerdim belli belirsiz. gülümseme de değil, en kocaman kahkahasında bile fark edilirdi. boşuna değilmiş. varmış bir sebebi. huzuru gittiği yerde bulsun.
ölümüyle gerçekten üzmüştür. böyle yetenkli insanların uyuşturucu, alkol ve ağır depresyon gibi sebeplerden dolayı daha üreteceği pek çok proje varken ölüp gitmesi çok saçma. şöhret, para ve milyonlarca insanın sahip olamadığı şeylere sahip olmanın tek başına yetmediği, önemli olanın önce insanın kendi içinde huzuru ve mutluluğu yakalaması gerektiği bir kez daha ortaya çıkmıştır.
karısı ya da ailesi tarafından öldürüldüğü ya da ilgilenilmediği için buna yol açtıkları gün gibi aşikar kişi. zengin olupta yaşlı olunca insanlar sizi öldürmek için fırsat kollarlar emin olun.
yakıştımı be robin amca, hiç mi oynadığın filimlerin senaryolarını özümsemedin. yakın zamanda intihar eden amcamı bile bir derece anlamıştım ama sana yakıştıramadım şahsen.
kim ne derse desin son derece başarılı bir aktördü kendisi. özellikle mimikleri kendisini farklılaştırıyordu. valla filmleriyle büyüdük desek abartı olmaz.
benim için patch adams 'taki o popo yok mu final de gözüken ve güldüren. harikadır efendim. hayırlı bir mezuniyet sonrası gösterilen popo manidardır ve unutulmaz. kendisini hep bu sahneyle anımsayacağım.
bu denli moral motivasyon filmlerinden alışınca kendisine ister istemez ölüm öncesi yaşanılan depresyon falan akla geliyor ve iç burkuyor. ama biliyoruz ki özel hayat ve insanların kişiselliğin doruklarında yaşadıkları dünyayla filmler farklı frekanslardan çalabiliyor. hayat işte... ilişkiler, insanlar,stres, uyuşturucu, depresyon... hepsi olumlu ve olumsuz bizim için. gerçek hayatlar o kadar farklı tınlıyor ki. saygı duymaktan başka çare yok...
Bir gün uyanıyorsun bir bakmışsın Robin Williams ölmüş! Ölüm sonrası fotoğraflarını yayımlamak nedir arkadaş! Bunun neresi etik? Yapılır mı bu hayranlarına? Akılda artık o görüntülerle kalacağını nasıl düşünmezler!
"Madem tanrı dünyayı altı günde yarattı, yedinci günde de hepsinin kalbine sevgi ve merhamet verseydi"...(Robin Williams)
daha önce fark edilemeyen "vurun beni" bakışına lanet olsun lan.
fakat insan harbiden üzülüyor böyle dünya çapında seveni olan insanların intihar etmesine. "ulan benim sevenlerimi toplasan maksimum 2 falan eder, ben neden yaşıyorum ki?" falan diye de merak edilmiyor değil.