futbol tarihinin en iyi onbirine sol bek kontenjanından giren kişi. bu tüm dünyada böyle kabul edilir. bu ülkeye gelmiş açık ara en iyi futbolcu. ama tabi hagi, alex, prekazi gibiler kadar iyi performans göstermedi. koskoca 10 yıl dünyanın en iyi takımı real madrid' in efsanesi oldu. 3 şampiyonlar ligi kaldırdı. gelmiş geçmiş en manyak frikiklerin sahibidir.
mükemmel futbolculuğunun yanı sıra iyi bir teknik direktör olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini göstermektedir. bir gün fenerbahçemizin başında görmek ümidiyle..
Winning 3 yani nam-ı diğer japon oynamış nesiller için o aslında bir forvet oyuncusudur. Davids te aynı şekilde bir forvettir aslında. Şut 19 , hız 19 allahuekber wo-hooo!
dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sol bekidir. aslında sadece sol bek değil, maç içerisinde sahanın sol kısmını adeta egemenliği altına alan bir futbolcudur carlos. kendisini diğer tüm sol beklerden ayıran iki büyük özelliği vardır: mermi tadındaki şutları ve efsane deparları.
kendisini türkiye'de çıplak gözle izleyenler ise, şükretmelidirler. çünkü bir daha asla izleyemeyecekleri bir futbolcuyu izlemişlerdir. sanırım hagi'den sonra gelen en kariyerli yabancı oyuncu da carlos'dur. sonuçta dünyanın en iyilerindendir ve bu asla yadsınamaz. fenerbahçe'deyken çoğu futbolseverin carlos'tan beklediği, belki de 30-35 metreden atacağı bir füze olmuştur. mesafeyi bilmiyorum ama, bir avrupa maçında, bir de ligde bu isteği de yerine getirmiştir. kimlerle oynandığını ise ne yazık ki hatırlamıyorum. bunların dışında 4 güzel golü daha vardır. ayrıca efsane deparlarına kaldığı yerden devam etmesini bilmiştir bu dönemde. hatta üstüne üstlük bir de o boyla kafa golü atmışlığı vardır. yani birisi gidip bugün yarın carlos'a unutamadığın 10 golünü say dese, eminim ki bu kafa golünü de sayacaktır.
fenerbahçe'den ayrıldıktan sonra gittiği rus kulübünde de bir süre görev aldıktan sonra futbolu bıraktığını açıklamıştır. bu resmi açıklamayla birlikte de, futbol dünyası bir daha kolay kolay göremeyeceği bir sol beke veda etmiştir. kendisine rusya'da yapılan ırkçı hareketlerden pek bahsetmek istemiyorum. şerefsizlikten başka bir şey değildir. sadece bunu diyebilirim.
kısa bir süre önce ise, teknik direktörlük kariyerine başlamıştır. hem de sivas'ta. soğuğa rusya'dan alışkındır diye düşünüyorum. genel olarak, dünyaca ünlü yıldızların teknik direktörlük kariyerlerinin pek parlak olmaması gerçeği olsa da carlos umarım bu sınıfa girmez ve bu alanda da başarılı olur.
son olarak, roberto carlos denildiğinde akla gelen 2 golden bahsetmek isterim.
1.si, fransa'ya frikikten attığı goldür. topun gidişine dikkat edildiğinde adeta bir c çizdiği görülecektir.
2.si ise, tenerife'ye karşı sıfırdan attığı, isviçreli bilim adamlarını dahi hayrete düşüren o müthiş goldür.
hayatımda derin bir yara açan eski futbolcu.
şöyle ki ; bazen sağda solda bazı hatunlara denk geliyorum. böyle zayıflıkla balıketlilik arasında gidip geliyorlar, eskiden böyle hatunlar için ekstra bi fikrim olmazdı.
sonra bir gün, bir arkadaşım kendi zayıf ama baldırı kalın bir hatun için beni dürterek " bak, roberto carlos geliyor" deyince, hayatım değişti.
o gün bugündür, hafif kalın baldırlı dünya güzeli bir hatun bile görsem, aklıma carlos, carlosun kel kafası, carlosun çipil gözleri geliyor.
hayatımın geri kalanında iskelotor seveceğim bu göt arkadaşım ve r.c. yüzünden.