yıllarca real madrid'de top koşturan tecrübeli bir futbolcudur. kendisi de diğer brezilyalılar gibi futbol için doğmuştur. sert şutlarıyla tanınmasıyla birlikte, bunun sonucunda da sakatlıklara sebebiyet verebilen bir tarzı vardır.
Türkiye'ye gelmesiyle, bilmese de, birşeylere ön ayak olmuş insandır. Şöyle ki;
Şimdi bu adam herkes tarafından biliniyor mu? cevap: evet.
peki çoğu genç sol kanat oyuncusunun idolü mü? Cevap: evet.
peki sonraki yıllarda eğer bir türk kulübü bu oyunculardan birini transfer etmek istese adamın türkiye'yi soracağı ilk insan mıdır? Cevap: Evet.
Sonuçta bazı şeylerin değişimini başlatmış oyunculardandır. (Diğerleri mesela: hagi, okocha, uche vs.)
Entarime bir fıkra ile son vermek istiyorum:
Fransız erkeğine sormuşlar:
- "Kadının elini niye öpersiniz?" diye.
Fransız cevaplamış:
- "Kadına saygı duyarım. Erkek ile bir bütünü tamamlar."
Alman erkeğine sormuşlar:
- "Kadının elini niye öpersiniz?"
Alman cevaplamış:
- "Kadın kutsaldır. Hayatın devamını sağlar, doğurur."
Türk erkeğine sormuşlar:
- "Kadının elini niye öpersiniz?"
Türk erkeği cevaplamış:
- "Bir yerden başlamak lazım!"
O el roberto carlos'tur.
yanlış anlayıp alınmamasını dilediğim odun baldırlı şirin futbolcu. fenerbahçe'ye transfer olması sonucunda yönetim dahil herkesin korkunç bir rehavete kapılmasına neden olan oyuncu. real madrid'den gelip, türkiye süper liginin ilk maçında, lige yeni çıkan takımla bile baş edemeyen bir fenerbahçe'nin sol beki olmuştur. doğal olarak sahada on kaplan gücünde olmayan adam.
henüz türkiye'ye tam olarak adapte olamamıştır. tamam, hakeme .rospu demesi çok iyi bir gelişme ama bizde hakeme .rospu denmez. .bne vb. laflar denir. türkiye'de bir erkeğe .rospu diye küfredilmez, ekseriyetle kadınlara karşı kullanılır. takım arkadaşları bu kuralı öncelikli olarak ona öğretmesi lazım. bi de karşısındakine kendini tam olarak ifade edebilmesi için bu küfürlerin türkçelerini öğrense çok iyi olur. istanbul'da özellikle trafikte lafın altında kalmaz. zira insanlarımız onun konuştuğu dili bilmeyebilir.
şampiyonlar liginde 100 küsür defa forma giymiş bir futbol insanıdır.
fenerbahçenin şampiyonlar ligine gidememesi halinde, pılıtısını pırtısını toplayıp kulüpten ayrılır diye düşünüyorum.
şimdilik sahada bulunması bile yeterli avrupa arenasında. çünkü sahanın her alanındaki fenerbahçeli futbolcu, roberto carlos'un oyundaki varlığıyla rahat nefes alıyor. tabii biz de ekranların karşısında.
yerinde müdahaleleri, soğukkanlılığı, inanılmaz tecrübesi, takım arkadaşlarını rahatlatacak, rakibi de sinirlendirecek cinsten.
bir de yakın sürede, avrupa maçlarının kaderini değiştirecek serbest vuruş ve şans gollerine imza atmamıza yardımı dokunursa mükemmel olur.
kısa süre sonra anelka'nın da içine düştüğü vurdumduymazlık sorununu yaşayacağa benzeyen, hali hazırda dünyanın en iyi ofansif solbeklerinden olan oyuncu.
anderlecht maçında görülmüştür ki, avrupada çok korkulan bir futblcu. Top her ayağına geldiğinde anderlechtliler, 2 metra yarı çapı boşalttılar hemen...