yürek burkuyor. o gözleri o kadar kızarıyor ki insanın tokat manyağı yapası geliyor.
geçen hollywood'da bir partideyim. aslında gitmeyecektim ama al paçino'nun ısrarlarına dayanamadım. abi ne olur gel, sensiz tadı çıkmıyor falan derken gidiverdim işte. tom hanks, al paçino, jean reno, john travolta (bu herifi de hiç sevmem) falan bir masada oturmuş içkilerimizi yudumluyoruz, sohbet falan gırla gidiyor tabii. derken benim içki bitti, oradan genç ve güzel giyinmiş garson kılıklı çocuk gördüm, koçum gel diyerek içecek istediğimi söyledim. meğer kendisi robert pattinson mış. ah yavrum bir ağladı bir ağladı ki, gözlerinden çıkan yaşlar ile kadehimi doldurdum. üzüldüm çocuğa tabii, özür diledim tüm cool yapımla. filmlerini çok sevdiğim yalanını söyleyip, cebine üç beş kuruş koyduktan sonra vardım tekrar istanbul yollarına. hollywood'un havası beni kasıyor yahu.