16 eylül 1863 te christopher robert adında amerikalı bir hayırsever tarafından kurulmuş olan okuldur. Amerika dışında ilk Amerikan eğitimi veren Amerikan okuludur. 2012 yılındaki homecoming'i 4 kasım tarihinde yapılacak olan yabancı dilde öğretim yapan özel okuldur.
Arnavutköy Amerikan Koleji olarak ta bilinen okuldur. Türkiyedeki en büyük beyinleri, en iyi politikacıları, en başarılı uzmanları mezun eden okuldur. Türk okullarının kalite ve başarı konusunda yakınına bile yaklaşamayacağı okuldur.
şimdi burada yazları eğlence oluyor ilkokul bebeleri için. bebeler için şişme oyunlar kuruluyor, onlar da gelip tepiniyor.
ben de bu işte çalışıyorum bazen. malum öğrenci işi. o sıcakta o oyunları güç bela kurup çocukların peşinden koşuyoruz. hal böyle olunca acayip susuyoruz. yine böyle bir anda fıldır fıldır soğuk su ararken, çocukların da başında toplandığı bir damacanaya denk geldik. hani şu altlarında zamazingosu olan var ya onlardan işte. ahan da soğuk su deyip atıldık, kanaya kanaya su içmeye başlamıştık ki yanımıza türkçesi bozuk bir amerikan gelip ''bu bizim suyumuz. siz bundan içemiyor.'' dedi. hepimiz dumur olmuş halde adama bakarken bir de, ''şimdi gidebilirsiniz!'' geldi adamdan. ''be amına koduklarım! biz orada çalışıyoruz köpek gibi. bir soğuk suyu mu bize hor gördünüz?'' kelimeleri döküldü ardından benim ağzımdan tabii.
velhasıl, türkiye'de yaşayıp ''türk misafirperverliği''ni öğrenememiş göt herifler de var içinde. o adamın bizi orada öyle kovması bana çok koydu sözlük. bu yüzden robert koleji dendi mi aklıma ilk gelen şey bu olur.
kolejde bir 77. gün geleneği vardır. bu geleneğe göre son sınıfta diploma almamıza 77 gün kala bize her türlü aşırılığı ve hatta kepazeliği yapmamız, deşarj olmamız için dokunulmazlık tanınırdı.
biz de 1944 yılında 77. günümüzde türlü acayip kıyafetlere girdik ve okulun altını üstüne getirmeye, sınıfları " basmaya " başladık. bizim o yılki özel azgınlığımız, daha doğrusu kepazeliğimiz, civardan tedarik ettiğimiz bir merkebi süsleyip, püsleyip kampusta dolaştırmak hatta sınıflara sokmak oldu ... hocaların hemen hepsi, hatta en aksileri bile bu azgınlıklarımızı hoşgörü ile karşıladılar.
mesela pek yüzü gülmeyen matematik hocası norveçli larsen bile hiç istifini bozmadı. " bu kadar yıl çok eşek okuttum. getirin içeri, bir tane daha zarar etmez ! " dedi.
bebek'le rumeli hisarı arasındaki bir tepenin üzerinde kurulmuş olan robert kolej ve arnavutköy tepesindeki kardeş amerikan kız koleji, ülkedeki bütün okullardan farklı okullardı. kültür dersleri türkçe olmakla beraber edebiyat, felsefe, bilim dersleri çoğu amerikalı öğretmenler tarafından verilirdi. okulumuzun ayrıcalığında da en önemli faktör bu misyoner ruhlu fakat asla hıristiyanlık misyonerliği yapmayan, kendilerini insanlık, bilim ve eğitim misyonerliğine adamış seçkin hocalarımızın niteliğiydi. okul aslında 1875 yılında protestan misyonerliği amacıyla kurulmuştu ama hemen üzerine basa basa belirteyim : ben ve arkadaşlarımız okulda okuduğumuz sürece, protestan misyonerliğinin, yani bizi dinlerimizden ayırtıp, hıristiyan yapmak çabalarının en ufak bir emaresine rastlamamışızdır. bizden önce de türk müslüman öğrencilere böyle telkinler ve baskılar olmamıştır. bir tek fire, bir ara okulun türk müdürlüğü'nü yapmış olan tevfik fikret'in oğlu haluk'tur. o da amerika'ya gittikten sonra protestan ve hatta protestan rahibi olmuş.
kurucusu cyrus hamlin'in rumelihisarı'na çıkıp "Fatih'in istanbul'u aldığı surlardan bu milletin kültürünü fethedeceğim"
dediği rivayet edilir.
tarihçi cezmi yurtsever de şöyle anlatır; "Robert Kolej'in amacı, Osmanlı yurttaşı yabancı azınlıklardan zeki olan çocukları en iyi şekilde yetiştirip, gelecekte onların ülke yönetiminde söz sahibi olmalarını sağlamaktı. Nitekim Bulgar isyanlarında kolej mezunu gençlerin lider olarak bulunması dikkat çekiciydi."
ismi çok da sorun yapılması gerekmeyen harikulade okul.
Evet Türkçe'de isim tamlaması vs vardır ama bazen halkın söylerken kolayına gelen kullanımlar zamanla yerleşir anonim olur. Bu durum, özellikle dil devriminin yapıldığı yıllarda kullanımda olan kelimelerde geçerlidir. Halk, tam olarak dilbilgisini kavrayamadığı sıfat/ isim tamlamalarını kolayına geldiği şekilde kullanmış neticede bu şekilde anonimleşip toplum tarafından kabul görmüştür.
En bariz örnekleri için
(bkz: Galatasaray)(Galata sarayı değil)
(bkz: Fenerbahçe)(Fener bahçesi değil)
(bkz: Beşiktaş)(Beşik taşı değil)
En ilginç örnek için:
(bkz: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası)(Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası değil)
inanmıyorsanız açın cüzdanınızı bakın paralarınızın üstüne
girmek için puan artı yüklü bir para yatırmak gereken süper okuldur. en yüksek puanın yanında en pahalı olan okuldur. yıllık peşin 36 bin tl, 7 gün yatılı okuyorsanız 55.860 tl ücret talep edilmektedir. okulda 5 yıl yatılı okumanın bedeli ise 280 bin tl dir. ama değer mi tabi ki değerdir.
Son yıllarda fethullahçıların, şakirtlerin yuvalandığı; sağlam kaynaklara göre bir ailenin yalnızca bu sebeple çocuğunun kaydını sildirdiği bilinen bir okul.
sınav sonucu zengin kesim içinden orta zeka düzeyinin altını eleyip, geri kalanları üstüne para ödemesi koşuluyla okutan okul. bu ülkede bir galatasaray lisesi varken -ki eğitim dili ve kulvarları farklı olmasına karşın- robert'in türkiye'nin en iyi orta öğretim kurumu ilan edilmesi komiktir...
bir işçi çocuğunun, bir memur çocuğunun, gerçek halk olan vatandaşların çocuklarının asla okuyamayacağı kolejdir efendim. ne yazık ki. paranın gözü kör olsun. ne kadar ekmek o kadar köfte misali. paran çoksa eğitiminde güzel olur. paran yoksa mahalledeki virane devlet okullarında okumaya çalışırsın. onun içindir ki; bir devlet okulundan mezun olup bir yerlere gelen birisi benim için daha değerlidir. ne zorluklar ile okumuştur.
türkiye'nin şahsımca en iyi eğitim düzeyine sahip orta kademe okuludur. eğitim dili ingilizce olmakla birlikte seçmeli yabancı dil şansı da tanımaktadır. yurtdışı üniversiteleriyle olan bağlantısı çok güçlüdür ve birleşik devletler dışında kurulmuş ilk amerikan okuludur.
yüzyıldan fazla bir zamandır misyonerlik yapan kurumdur. bu faaliyetleri 1800 lü yıllardan itibaren sürmekte oup, ingiliz gizli belgelerinde şöyle yer almıştır:
--spoiler--
misyonerler bütün faaliyetlerini rum ve ermenilere yönelttiler. başlanğıçta ermeni kilisesi buna direndi. fakat 1850 de türk hükümeti, protestan-ermeni kilisesini tanıdı. fakat, amerikan misyonerlerinin en büyük başarısı (robert kolejleri) vasıtasıyla oldu.
istabul daki kolej, 1840 yılında, "cyrus hamlin" tarafından kuruldu sonradan "robert kolej" adını aldı. ilk talebelerin hepsi de ermeni gençlerinden müteşekkildi.
kapitülasyonlar dan istifade eden amerikan misyonerleri tamamen osmanlı devleti nin aleyhinde çalışıyorlardı. bunlar, ermeniler in gregoryan (lusavoriçagan) kilisesi ni, protestan yapmaya uğraşıyorlardı.
amerikan protestanlarına göre; müslüman kafirdir. bu yüzden, onların aleyhinde sistemli propaganda yapıp, "insan kasabı oldukları efsanesi"ni yayıyorlardı ve ermenileri ise suni olarak, evliyalık payesiyle taltif ediyorlardı.
misyonerler, hurafelerle efsunladıkları ermenileri, müslümanlara karşı hazırlayıp, dinamit yapmasını öğrettiler ve hemen her fırsatta ermenileri, islamlara karşı kullandılar ki, anadolu daki robert kolejler birinci derecede rol oynamaktaydı.
böylece anadolu da ermenileri, islamlara karşı kışkırtırken, diğer taraftan da istanbul daki robert kolej de okuyan bulgar talebeleri birer ihtilalci olarak yetiştirmekteydiler ki, efsunlanmış bu talebeler, bulgaristan daki milli hareketin sonradan bizzat başına geçmiş ve osmanlı ya baş kaldıran en azılı komitacılar olarak nam salmışlardır.
(the rebirt turkey-clair price, forein affairs, e.m. earle den, erol ulubelen)
(ULUBELEN, Erol, ingiliz Gizli Belgelerinde Türkiye, istanbul, 1967.)
--spoiler--
bu konuda cyrus hamlin ismi de çok enteresandır. kendisi amerika da yetişmiş ve osmanlı ya misyoner olarak gelip robert koleji açmak için faaliyete başlamış bir isim. aynı zamanda ismi, boğaziçi üniversitesi güney yerleşkesinde bir binaya verilmiştir (hamlin hall).
insana " ya burası türkiye mi" diye sordurtan okul. ilerde eğer maddi imkanlarım el verirse hiç düşünmeden çocuğumu gönderirdim. evet, burası gercekten pahalı bir okul fakat kim ne derse desin içerde alınan eğitim, kültür, sosyal imkanlar ve edinilen statuye gercekten degiyor gibi. bi kere klüp çeşitliliği, sosyal sorumluluk projeleri vb seylerle ogrenci boş kalmıyor. ancak kanaatimce robertte okuduktan sonra üniversiteyi yurtdısında okumak lazım.
öğrenciden önce bir insan olduğunu hissettiğin, hissettirildiğin Türkiye'de gençlere yönelik baskıcı, azarlayıcı uslübu düşündüğünde seni afallatacak kadar modern bir vizyona sahip olan bambaşka bir yer. Okul demeye dili varmıyor insanın. O denli.
türkiye sınırları içinde, sırf ingilizce değil, genel anlamda tüm eğitim-öğretim kalitesi olarak ele alındığında muadili yoktur. herhangi bir fransız lisesiyle karşılaştırılması dil ve ekol farkı nedeniyle, herhangi bir özel okulla karşılaştırılması ise eğitim sistemi ve kalitesi nedeniyle abesle iştigaldir.
muazzam bir kampüse sahip okul. 280 dönümlük dev bir eğitim kurumu.
yüksek eğitim kısmı daha sonra devredilerek boğaziçi üniversite'si haline gelmiştir.
arnavutköy korkmaz yiğit lisesi ile dip dibedir.
her korkmaz yiğit'li yokuştan inen robertliler'e bakıp bakıp iç geçirmiştir. *
