bizde çıktığı ilk ve son maçında gerçekten şanssızdı. biraz basının abartması, biraz fenerbahçe'nin zaman zaman bir cadı kazanı olabilmesi ve birazda seneler süren yerli kaleci geleneğimiz nedeniyle yargısız infaz yaptık kendisine. ölümü çok ani ve üzücü oldu. toprağı bol olsun.
ilaveten; enke'nin ani ölümünü magazinselleştirip ''fenerbahçe'nin milli kalecisi intahar* etti'' başlığını atan maraton.com.tr'ye allah müstehakınızı versin diyorum.
yıllar yıllar önce bir haftasonu akşamüstü arabada oturmuş radyoyu karıştırıyorum.. derken bir spiker sesi ve fenerbahçe'nin maçının oldugu bir istasyona gelip duraksıyorum, maç istanbulspor ve fenerbahçe arasında, derken fenerbahçenin mağlup durumda olduğunu öğrenip bir galatasaray'lı olarak haliyle seviniyorum, maçı sonuna kadar dinleyip 3-0'lık fenerbahçe mağlubiyetini bahçede oturan babama anlatıyorum, fenerden bu sene de bi cacık olmaz, o kaleci * de kurtaramaz onları diyordu, maçın ardından enke'nin fenerbahçe'den daha ilk resmi maçının ardından ayrıldığını öğrendik ve babam haklı çıkmanın gururunu yaşıyordu.. aradan yıllar yıllar geçti ve bugüne kadar bu anlattıklarımı hatırlamama sebep olacak hiçbirşey olmadı. bu adamın öldüğünü öğrenince neden bilmem içim bir cız etti, kendimi çok kötü hissettim ve ansızın bu anlattıklarım gözümün önünden geçiverdi, keşke 32 yaşındaki bu sarı çocuk için herşey daha iyi olabilseydi.. Bir on sene daha Kadıköy'de beraberlik yüzü dahi göremeseydim, 6-0'lık bir hezimete daha tanık olsaydım da keşke hayatta ve fenerbahçe'nin 1 numarası olarak kalabilseydi.. ruhun şad olsun enke..
sol frame'de robert enke(26)'yı görünce öldüğü tahmin ettiğim ancak ölüm nedeninin belirlenemeyen hastalıktan olduğunu zannetmiştim meğerse canına kıymış. toprağı bol olsun.
lisanslı eski bir topçu olarak kariyerindeki düşüşün, özellikle türkiye'de yaşadığı talihsizliklerin yaşattığı çöküntü hakkında empati kurabildiğim bir kaleciydi. 2 ay önce bugünlerde tam da bu saatlerde elma yiyip tren beklediğim hannover deutschebahn istasyonunda kendini trenin önüne atarak intihar etmiş. toprağı bol olsun.
sonuçta türkiye'ye geldi, barcelona'da oynadı(forma şansı bulamasa da), almanya'da parladı vs. hayatımıza bir yerlerden girmişti.. benim bir sempatim de vardı almanya'daki başarılı performansından dolayı kendisine, nedense.. bu kadar genç yaşta, onun da gitmesi, bir şekilde ailesinin, bizim onu bir daha göremeyecek olmamız çok üzücü.. paraysa para, başarıysa önümüzdeki dünya kupası, yılın kalecisi ödülü vs vs.. insan dayanamaz işte iki yaşındaki kızının ölmesine.. yanındadır umarım, hatta belki "fenerbahçe kariyerim de çok garipti be" muhabbeti yapmışlardır diğer tarafta.. futbol bir yana, o durumdaki bir insan, çoğu kişinin olmak istediği yerdeki bir insan nasıl olur da intihar eder, nasıl bir üzüntüdür o ki, bizi de düşündürdükçe üzmektedir.. şimdi "kale boş".. hayattaki çoğu şeyin, bir ölüm haberi alındığında ne kadar boş olduğunun anlaşılması gibi.. ruhu şad olsun..
ilk maçında istanbulspor'dan 3 yedi diye haksız yere fenerbahçe'yle ilişki kesilen ve bugün öldüğünü öğrendiğimde kalbime bir bıçak saplandığını hissettiğim doğu alman asıllı kaleci.
istanbulspor a karşı oynadıgımız maçta 3 gol yediğinde acayip sinir olmuştum. ölüm haberini duyunca sanki yıllarca fenerbahçeye hizmet etmiş bir futbolcuyu kaybetmişcesine durgunlaştığım kaleci. allah rahmet eylesin.
kızı 3 yıl önce ölmüş herhalde.bence bu ölümün kızının ölümüyle arasında bir neden yok.belki aydınlanır iş bilmiyoruz.üstelik alman milli takımında sürekli kadroya cağrılıo.hannover de en sevilen futbolcu.
barcelona'ya birinci kaleci olarak giden * rüştünün yerine birinci kaleci olması için alınan barcelonanın üçüncü kalecisi. *
editsel durum: anlamayacak birşey yok kardeşlerim. rüştü fenerbahçenin birinci kalecisiydi, barcelonaya gönderdi. onun yerine barcelonanın üçüncü kalecisini aldı. *
