giydiğinizde 'ahahahaha hahaha' diye hunharca kahkaha atmazsanız asla robdöşambır giymiş sayılmazsınız. yanında viski ve kedi de varsa voltran o zaman oluşmuştur işte. kedi, sevmek için arkadaşlar. yanlış anlaşılma olmasın.
50li - 60lı yıllar türk filmlerindeki "standart" fabrikatör "ev hali" giysisi. yeni nesil içinde bornozla karıştıranların olduğu dehşetle gözlenmiştir.
askeri hastanelerde tedavi gören hasta askerlerin giymesinin zorunlu olduğu zımbırtı. askeri hastanelerin üniforması bir nevi. deli gömleği giymiş gibi hissediyorsun kendini içinde.
insancıklar sabahları sıcak yataktan kalkınca üşümesin diye -ki hakkaten sabahları çok üşür insan- kadınlara özel sabahlık,erkeklere de röpdöşmbr üretmişler,ama üretenler nerden bilsinler ki nuri alço bunu her filminde üzerine geçiricek,eline de bir viski bardağı alıp göz süzüp sırıtaraktan bakıcak...zamanla tamamen farklı anlamlar yüklense de aslında sadece ve sadece sabahları üşümemek için giyilen bir şeydir.
robe: fransızca'da kıyafet anlamına geliyor.
de: kelimeler arasına girerek türkçe'de ek olarak adlandırdığımız işaretlerle -aşağı yukarı- aynı görevi görüyor diyebiliriz.
chambre: fransızca'da sabah demektir.
birleştirdiğimizde; rob de chambre, sabahın kıyafeti anlamına geliyor ve harika bir kelime türemiş oluyor: robdöşambır/sabahlık.
babadan yadigar alınıp kullanıldığında öğrenci evinde ısınma masrafını azaltan, modeline göre oldukça karizma olabilen giysi. Hala satılıyor mu bilmiyoruz.
istanbul beyefendilerinin tercihi. eski zamanlarda yatmadan söndürülen sobanın sabah yakılıp evi ısıtıncaya kadar donmamak amacıyla giyilen yünlü kalın sabahlık. olmazsa da yaşanır. pijaman kalın olsun ya da iç donu giy götün donmasın. götü kurtardın mı gerisi koy götüne rahvan gitsin.*