adana kozandaki skandalın ardından, rize de başörtüsüne çirkin bir saldırı yapıldı. kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrenciler için düzenlenen ödül töreninde, erkekler olmayacak denilerek, ıhl öğrencisi emine elif azdern in başı zorla açtırıldı.
ben zorbalara kızmıyorum. onlar vazifelerini yapıyor. bu kıza kızıyorum. zalimlere karşı başını açma ve o ödülü alın da müsait bir yerinize demesi beklenirdi. ama islami kesim türkürdüğünü yaladıkça daha çok böyle muamelelere uğrayacaktır.
skandal olmayan, olaydır. ayrıca, öğrencinin taktığı baş örtüsü değil, türbandır.
biz söyleyince suç oluyor, ülkede "islami kesim" adı altında bir topluluk oluşturulmaya çalışılıyor, karşı devrim yapılmak için uğraşılıyor diyoruz, demokrasi karşıtı ilan ediliyoruz... laik-müslüman ayrımcılığını asıl bu amaçta olanlar yapıyor diyoruz anlatamıyoruz...
islami kesimmiş. tükürdüğünü yalamamalıymış.
tabi ya bu islami kesim denen topluluğun büyük muhabbet besledikleri recep tayyip erdoğan; "ya laik olacaksın, ya müslüman... hem laik hem müslüman olunmaz" "demokrasi tramvay gibidir istediğin yerde inersin" deyip, sonra 180 derece çark edip, "ben değiştim" deyip tükürdüğünü yalamasına neden bir şey demiyorsunuz?
emine erdoğan'ın gata'ya alınmamasından farksız olan provokasyon hededir. emine erdoğan ile birlikte bu türbanlı yavrucak, türban ile törene katılamayacağını bilmiyor mu? evet bizim halkımız da hemen atlıyor nasılsa "ulan kıza yapılana bak şeklinde" bu olay mahsum bir hede değildir. tamamen provokasyondur. akp yapacağı saçmalıklara halk tepkisini azaltabilme adına sözde türban savunuyorlar işte! dikkati tamamen buraya * çekmeye çalışmaktadırlar. çünkü halkın dini duygularını sömürebilme adına ellerinde "türban" hedesinden başka birşey kalmadı. sizler de atlayın savunun onları. türban yasağı akp ile birlikte geldi ya akp halledecek bu hedeyi nasılsa. vallahi bu tsk'yi karalama adına akp'nin yaptığı çalışmalar gerçekten başarılı. siz sanın ki o öğrenci oraya kurallardan habersiz çıktı, birileri çıkarmadı onu ve inanmaya devam edin vakit, zaman gibi gazetelere.
anlayamadığım, garipsediğim saçma ötesi bir olaydır...
irdeliyorum;
salona erkeklerin alınmayacağı söylenmiş ama sonradan erkekler salona alınmış. ama neden alınmış? maazallah salona alınan onca erkek yer hanım kızımızı... değil mi ama?
ne skandalından bahselidiliyor zaten anlayamadım o da ayrı bir konu.
peki kızım, ya sen? üzerinde okul üniforman var; resmi bir törendesin.. bunu çıkarman gerektiğini bilmiyor musun? yasa bunu söylüyor, aksi çıkarılana kadar da bu böyle.
efendim fotoğrafları zorla çekilmiş deniyor. şimdi benim anlamadığım haberi yayınlayan da vakit gazetesi; yani bu kızı savunan gazete. peki neden fotoğrafları yayınlıyor o zaman vakit?
kurallar biliniyor; ne tartışılıyor? neyin tantanasını yapıyorsunuz?
baş örtüsünü, türbanla eşitleyen zihniyetin skandal olarak nitelendirdiği olay.
yalnız, türban'ın 1970'lerde ortaya çıkan bir materyal olduğu hatta pekçok islami yayın organı tarafından nasıl bağlanması gerektiği konusunda şekilli örneklerle anlatıldığı bir materyal olduğu bilinmektedir. -en azından ben biliyorum türban savunucusu düdükler, siz bilmiyorsanız azcık okuyun, araştırın da öğrenin-
şimdi türbanın tarihini bile bilmeden türban savunucusu olan dangozlara sormak gerekir, islamiyetin doğumunu ilk emrin yani "oku" emrinin geldiği 610 yılını baz alırask ve islamiyetin doğuşunu bu tarih olarak görürsek, türbanın da 1970'lerde ortaya çıktığını bildiğimize göre, yuvarlak hesap 1970 diyelim, maalesef müslümanlar 1360 yıl örtünmeden günah işleyerek vakit geçirmişiz...
şimdi türklerin 9. yy'da -yuvarlak hesap 810 yılı diyelim mesela- islamiyetle tanıştıkları konusunda bilgimiz olduğundan -şahsen benim bilgim var olmayanlar için söylüyorum- müslüman türk milleti, 1160 yıl boyunca örtünmeyi bilmemişler... 1970 yılında bir alim, çıkmış demiş ki; "ne biçim örtüyorsunuz lan başınızı? alın bunun adı türban bunu örtün"
neymiş kuzucuklarım? türban ile baş örtüsü aynı şey değilmiş.
ninelerimizin, analarımızın baş örtüsünü örnek gösterip, siyasi simge olan türban propagandası yapanların da aklına sokayım... benim ninem, 5000 dolarlık örtü kullanmaz, beyaz tülbent veya yazma kullanır... onu da öyle türban bağlar gibi bağlamaz... 5 vakit namazını da kılar... ama kusura bamayın, size göre örtünmüyordur o...
oku oğlum oku, islamiyet'in ilk emri olan "oku" emrini bari uygula... türban'ın tarihini öğren, baş örtüsü nedir, ne değildir öğren, türban neden yasaklanmıştır onu öğren, türkler ne zaman islamiyetle tanışmış onu öğren...
türban takmayan başını örtmüyor, bu mantıkla, -hani türban=baş örtüsü deniyor ya- türk milleti 1970'lerde türbanı keşfedene kadar çıplak gezmiş...
madem ki sen baş örtünün çıkarılmasını istemiyorsun, çıkma o zaman, alma ödülünü. başımdaki çıkarılacaksa ödülü almıyorum diye çek restini. ama çıktın aldın.
salona alınan erkekler de size saldırmaya meraklı...
sırf "türbanlılara neler yapılıyor" ise amacınız, o zaman ben ninemi, annemi, teyzemi gösteriyorum, neden onlar okula çocuklarını götürdüğünde başlarındaki örtülere karışmıyorlardı???
tartışacağınıza, inandığımız dinin ilk emrini dikkate alın, ne olur "oku" yun biraz..
türbanın neden battığını düşündüğüm bir olay neden bu ısrar neden bu terbiyesizlik artı salona erkek alınmasıyla ilgili bir sorun yok sorun olan başını aç salonda erkek olmayacak denmesidir yalanla dolanla başetmeye çalışmak asıl iğrençliktir sapla saman karıştırlmasın denilecek bir olay.
Vakit gazetesinde yer alan iddiaya göre, kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrenciler için düzenlenen ödül töreninde erkekler olmayacak denilerek, ihl öğrencisi Emine Elif Azder'in başı zorla açtırılmış.
Baba Mustafa Azder de olayı doğrulamış. doğrulamış doğrulamasına da, doğrularken bir de itirafta bulunmuş farkında olmadan. kızının türbanı şahsının baskısı sonucu takmakta olduğunu söyleyivermiş: "Okula gittiğimde Okul Müdürü Kazım Kayabaşaran ve Edebiyat öğretmeni Satiye Karakeleş öğretmenler, bana ödül töreninde sadece bayanlar olacağını söyledi. Ben de onlara güvenerek kızımı, sadece bayanlar olacağı için Rize'ye yolladım." demiş. baba, yaşanan olaydan son derece üzüntü duymuş. Kızının başı açık fotoğraflarını görünce şok olduğunu belirtmiş ve kandırıldıklarını söylemiş. sorumluların cezalandırılmasını istemiş.
baba bunları söylemiş. peki elif azder ne demiş? yine vakit gazetesinin iddiasını referans alarak belirtelim. elif azder demiş ki; "Başörtüsünün çıkartılmaması noktasında babamdan tembih aldım".
şimdi elif azder başını mı örtmek istiyor, yoksa baba baskısından kurtulmak için bir kurtarıcı mı arıyor?
allahınız varsa elinizi vicdanınıza koyup öyle cevaplayın bu soruyu "islami kesim"! ve iki resim arasındaki tek farka dikkat buyrun. iki resim arasında tek bir fark var. ama sandığınız gibi elif azder'in başındaki türban değil, türbansız resimde yüzünde beliren, türbanlı resimde olmayan umut.
ve mümkünse gidin, hayatının baharındaki bu gencecik kıza sorun; türban takmak kendi tercihi mi, baba baskısının sonucu mu? eğer o türbanı hür iradesiyle takıyorsa, size söz, ben de türban takıp dolaşacağım. hem de fıstık yeşili olanından...
türbanı sadece bez parçası olarak görenlerin skandal olarak lanse ettiği olay.
bir de bu sefer oyuna gelmeyeceğiz, halk ayaklanması ıvır zıvır gibi bir şeyler gevelenerek, türbanın siyasi simge olmadığı konusunda bir temizlik politikası güdülmekte.
1980 darbesiyle gelen askeri yönetim zaten solcuları korudu, ne kadar sağcı varsa kılıçtan geçirdi...
sanki askeri yönetime solcular boyun eğdi de, sağcılar baş kaldırdı...
sanki 1980 darbesinden sonra zorunlu din dersi gelmedi. sanki bugünkü ılımlı islam kadrolarının tohumları 1980 darbesiyle atılmadı...
baba tembih edince, "oh, babadır yapar! kızının kılına kıyafetine resmi kuralları bile bile şart koyar", kamu görevlileri resmi bir kural uyarınca kızımızı ikna etmeye çalışınca "skandal" olur ha?
babanın yaptığı skandal, kamu görevlilerin yaptığı işgüzarlık.
baba evinde cuntacı olsun, kızına taktırsın örtüyü; kız okulda cuntacılarla karşılaşsın, çıkartsın örtüyü.
iki kesmin ortak noktası, yani kaş yaparken göz çıkartanlarla türbanı siyasi simge olarak kullananların:
türban.
bu kelimeyi alfabeden silmek gerekiyor anlaşılan. baksanıza, cuntacı ezme muhabbeti yapanlara; dertleri ne gözyaşı ne de o ufak kız, işleri güçleri kıç acısı...
"islami kesim tükürdüğünü yalamamalı" diye toplumu kamplaştıranların, "cuntacılara karşı çıkma" olarak durumu askere yöneltenlerin, "göz yaşı" edebiyatıyla durumu ajite edenlerin, haberin yanlı bir yayın organı tarafından yönlendirme amaçlı çıkarıldığını görmeyenlerin skandal olarak gördüğü olaydır.
işin geldiği noktaya bakınız, kız babasının baskısıyla başını örtmüş -hani ulan insan hakkı?- sonra "ay içerde erkek var girmem ben oraya saçım açık" diye tuhaf bir pozisyona girilmiş -içeride de s.ki yağlamış, mastürbasyon yapacak 5000 erkek var, bir saç teli görsek de orgazm olsak diyen-
şimdi akp ile ilişkilendirmeyelim, ulan bu tip olaylar bugüne kadar oldu mu? "içeride erkek var ben girmem oraya" diyen biri çktı mı daha önce?
"içeride erkekler var ben bu törene girmem" dendiğinde, asıl o "içeriye erkek almayacaz gel sen" diyen beynini s.ktiğimini bulmak lazım. ne demek almayacaz ulan? madem aldın, madem bu 15 yaşındaki gözü yaşlı kızımız durumdan memnun değil, ver vekalet eden birine ödülünü, gitsin evinin en güzel köşesine koysun. ki, ne demek almayacaz? hani insan hakkı?
ulan insan hakkıysa madem, ben de umuma açık yerde sevişmek istiyorum, kumsalda... her şeyin kılıfı da hazır "insan hakkı" ulan bu insan denen varlığın her şey hakkı...
kafanızı böyle beze, kumaşa takacağınıza, "efendim ben neden avrupa'ya vizesiz gidemiyorum nerede insan hakkı?" "neden milletvekili dokunulmazlığının alanı geniş neden kürsü dokunulmazlığı ile sınırlı değil, ben asilim o vekil, ben de dokunulmazlık istiyorum nerede insan hakkı" gibi insan hakkı ihlalerine kafanızı takın.
velhasıl kelam, türkiye cumhuriyeti'nin yasaları çerçevesinde resmi alanlarda uyulması gereken kurallar vardır. türkiye cumhuriyeti devleti örf, adetlere ve dini kurallara göre değil, yasalara göre yönetilen bir devlettir.
sanki türkiye'deki insan hakkı ihlali sadece türban yasağı... * sokayım sizin insan hakkı anlayışınızdaki sınırlara da genişlesin...
edit: 3 mayıs 2008 tarihi itibari ile başbakanlıkça açılan sorşturma, olayın balon olduğunu ortaya koymuştur. balon değilse, gidin derdinizi tayyip paşa'ya anlatın.
her basi ortuluyu akp li, fetullahci sanan carpik zihniyetin neredeyse destekleyecegi olay. turkiye yasalarinda komunist isimli bir parti kurmak ta sozde yasakti ne oldu. asker kimi daha cok ezdi tartismasi mi yapacagiz burada? lafa gelince ozgurlukce, esitlikci olanlarin gercek yuzlerini goruyoruz. bir tkp eyleminde neredeyse hic olay cikmazken neredeyse hicbir basortusu eylemi tamamalanamamistir. komuniste vurmaya cekinen el basortulu saclari cekmekten hic cekinmemistir. siz sokaklarda cav bela cav bela diye bagirabiliyorken biz allah diye bile bagiramiyoruz. siz taksimde bagira bagira propanganda yaparken biz cocuklarimizi dini ogrenmeleri icin kursa bile yollayamiyoruz. bir de gecmis eziliyoruz diyorsunuz.
yasasin halklarin kardesligi diyorsun, basi ortuluyu halktan gormuyorsun. ayrica sorarim sana liseye giden bir memur kizi 5000 ytl lik turbani nereden bulmus. hadi cankaya dakine turban dedin, lisede okuyan bir memur kizinin basindaki ne? babaannenin ellerinden oper, basortusu aldigi yeri soylemesini rica ederim. en azindan hangi mevlalalr arasi bas ortusu, hangi mevlalar arasi turban ogrenelim.
fethullahçı gençlik, vakitçi gençlik, ak gençlik aman sakın ağlamayın haber balon çıktı diye... zaman, vakit, yeni şafak 1 aya kalmaz patlatır yeni bir skandal daha...
"emsalsiz skandal" gormek istiyorsa kendi yazar kadrosundaki subyancilarinin icraatlarina bakmasi gereken bir kagit parcasinin gotunden uydurdugu zirva haberimsi.
(bkz: neocon)
başı açık küçük kız çocuklarını "tahrik edici ahlaka aykırı unsur" olarak gören zihniyetin vücuda gelmiş halinin bir başka somut ve kıyaslamalı örneğidir.