nedir ne değildir hala bilinmemekle beraber gerçekleşme ihtimalinin daha zayıf olduğunu düşündüğüm şehir efsanesi. aslı astarı var mı, varsa ne derece var? yoksa birileri bizi ketenfereye mi getiriyor bilmem ama boş kağıt verip 100 almak olayı hocanın o anki kafa durumuyla da alakalı. ne almış, ne kullanmış da yazılıları okurken boş kağıtta neler görmüş. bunlar açıklığa kavuşturulması gereken nüanslar. boş kağıt çak, risk budur yaz, kap 100 ü. orada yazmaktan koluna kramp giren vefakar sallamacı arkadaşlara ayıp olmuyor mu? derler adama
bu efsanenin bi sonraki leveli şu şekildedir.
--spoiler--
Finalde yine aynı soru sorulur.''risk nedir?'' Öğrenci yine "budur" yazıp kağıdı verir ve 0 alır. Çünkü, risk almak cesarettir; aynı riski aynı şartlar altında iki kere almaksa salaklıktır.
--spoiler--
epeyi afişe olmuş bu olayı denemek isteyen öğrenciye, hocanın "bi sittir git la, yeter artık boş kağıt, boş kağıt" diye cevap verme olasılığı yüksektir.
kendisi bu sandalyenin olmadığını kanıtlayın sorusuna ''hangi sandalye?'' diye cevap veren lise öğrencisi ve kendi kağıdına 60 verip tükenmez kalemle yazıldığını gördükten sonra ''kim bu salak?'' diye sınıfı azarlayan öğrenmenle birlikte ıssız bir adada yaşamaktadır. ben de böyle sikko bi entry için bi pragraflık cümle yazdım, az mal değilmişim he.
aynı öğrenci sınav sonrası, köpeklerin ve bursluların giremediği kantinde biraz vakit geçirdikten sonra, ferrari'siyle okulun otoparkından çıkarken de başka bir öğrencinin ferrari'sine çarpmıştır.*
(bkz: yeni efsane geldi mi abi)