hatta bu efsanenin 2. perdesinden sonra 3. perdesi de vardır. 3. sınavda hoca yine aynı soruyu sorunca diğer öğrenciler hocaya "iyiden iyiye taşşağa bağladınız siz de" diyerek, "riksini de sikeyim dersini de, ne çileymiş be arkadaş" cevabını vermişlerdir. hoca da "aslında ben coğrafya hocasıyım, ikitisattan falan pek anlamam" diyip sınıfı ağlayarak terk etmiştir.
hoca öğrencilerine "risk nedir?" deyü sorar, sivri zekalı bir öğrenci kağıda; "risk budur." der, verir kağıdını.
bu bilinen hikaye.
risk kavramının ortaya çıkış süreci ise, gerçekten de yığınla efsanenin bileşkesiyle oluşmuştur.
bildiğim kadarıyla, 16-17. asırlarda kullanımına başlanan risk, portekizce temelli bir sözcük olup, "bilinmeyen denizlere yelken açmak" gibi bir anlama sahipti. zamanla ispanyol ve portekizli denizcilerin kullandığı sözcük önce ingilizce, ardından da diğer dillere intikal etti. denizci kaşiflerin bu kavramı ortaya çıkarmasında, coğrafi keşiflerle bilinmeyen denizlere yelken açma girişimleri hızlanmasının rolü olmuştur.
bildiğimiz gibi katolik kilisesi, deniz aşırı seyahatlere, keşiflere izin vermiyordu. çünkü incili temel alan kilise, dünyanın tepsi gibi düz olduğu görüşünde birleşip, düz olan dünyada doğu veya batı tarafına gidilmesi fikrini günah olarak gördüğü gibi, bu düz dünyanın bir sonu olduğunu, bu sona varan insanların yüksek kayalıklardan aşağı düşebilecekleri, canarvar ve ejderhalarca boğularak öldürülebileceği, en hafif ihtimalle de, çıldırabileceği şeklinde efsaneler türetmiştir.
iş bu durum, risk kavramının içini olduran ilk tarihsel sürece işaret eder. deniz aşırı keşifler yapacak olursanız, risk alırsınız. aldığınız risk nedeniyle, ölme veya çıldırma durumlarıyla karşı karşıya kalabilirsiniz. ötesi, risk alıp almamak size kalmış.
özellikle anksiyete toplumunun 20. asırda doğuşuyla risk kavramı, birçok alana yayılmış; deprem, nükleer savaş, kanser riskleri gibi kavramlara beşiklik ederek, başka bir hal almıştır.
Şehir efsanelerinden biridir. Efsanenin en ilgi çekici yanlarından birisi ve belki de gücünü aldığı nokta öğrencinin cesaretidir. Cesaretle risk kavramları burada örtüştürülüyor olmalı. Bir diğer can alıcı nokta da açılımın ortaya koyulması gereken bir sınavda öğrencinin "budur" şeklindeki işret zamiri kullanarak verdiği yanıttır. Yanıtı "risk bunun gibi bir şeydir." biçiminde verse daha inandırıcı olurdu tabi. *