ismi zikredilince akla hemen echoes ve shine on you crazy diamond gelir floyd u floyd yapan adamlardan biriydi huzur içinde uyu üzerine büyük emek verdiğin grup hala ayakta gözün açık olmasın.
gilmour da, waters de yanında bok yer gözümde *. pink floyd, pink floyd olmuşsa sebebi rick'tir! demiştim ya the wall, the division bell'e baba diye bakar diye! rick yüzünden! the dark side of the moon'da da, wish you were here'de de çok sağlam bir altyapısı vardır bu dehanın.
pink floyd'un efsanevi klavyecesidir. söylentilere göre yazdığı yüzlerce albümü beğenmeyerek yırtmıştır. roger waters'ın gruptan ayrılmasını istediği kişidir. the wall'dan sonra anlaşmazlıklar nedeniyle gruptan ayrıldı. ancak, the wall konserlerinde grup üyesi olmadan müzisyen olarak çıkarıldı. konserler büyük bir zararla sonuçlandığından, bu işten tek para kazanan sadece turne müzisyeni pozisyonunda olduğu için o oldu. k "the division bell" albümünde ise tamamen pink floyd üyesi oldu. roger waters'ın rick ve gilmour ile olan anlaşmazlığı sonucunda gruptan waters ayrılmıştır. pink floyd'un olmazsa olmaz üyelerinden biri olan richard gruba onlarca bestede yardımcı olmuştur. 2008 yılında kanserden hayatını kaybetmiş ve pink floyd fanlarını yasa boğmuştur. david gilmour wright'a saygı olarak richard wright'ın da normalde katılacağı ama iyi hissetmediği için katılmayacağını belirttiği bir televizyon programında grubun daha önce hiç canlı çalmadığı wright bestesi "remember a day"i çaldı. 2014 yılında çıkan son pink floyd albümü (bkz: the endless river) ona adandı ve içindeki (bkz: anısına) şarkısı da ona adandı.
klasik bir laf ama 'ölmedi, kalbimizde yaşıyor' lafı bu adam ve bu adamı tanıyabilecek şanslı insanlar için sonsuza dek var olacaktır. Sade ama dominant katkıları ve büyük müzikal dehası sayesinde dark side of the moon ve bunun gibi birçok albüm ve bir grup efsane oldu. Saygıyla anıyoruz. *
(bkz: the great gig in the sky)
pink floyd'a da yetişemedik. olmadı. hep bir umuttu benim içimde, bir gün beş efsaneyi sahnede canlı görebilmek, ihtimal verdiğim bir umuttu. ben senin gilmour'a gidip "hadi bir dünya turnesine çıkalım" deme ihtimalini sevdim; sense syd'e "hazırlan geliyorum" dedin.
yarattığın ve yaşattığın her şey için, tüylerimizi her zaman diken diken edebildiğin için, sen ölünce birbirine taziye mesajları gönderen arkadaşlarımla olan bağımın en kalın halatı olduğun için, the great gig in the sky için, echoes için, bana gecenin şu saatinde gidip cin almamı sağlayabilecek enerji verdiğin için teşekkürler.
70'lerin en yakışıklı rock müzisyeni: biliyorum ölmedin, tanrının müzik dinleyesi geldi.
"just you let me know
how do you feel?
how do you feel?"
güle güle.
edit:*
bu entry'yi girdikten hemen bir dakika sonra, 3000 küsür şarkının arasından, shuffle; dark side of the moon'u seçti. pink floyd zaten bu değil midir? .. süper oldu bence. neyse rich, tekrar güle güle. *
ölüm haberiyle birlikte şoka girdiğim efsane klavyeci. böyle bir entry yazdığıma bile inanamıyorum şuan. zaten syd'in ölümüyle birlikte pink floyd üyelerinin ölümsüz olduğu inancımı kaybetmiştim. ama sonuçta syd gruptan ayrılmıştı ve efsane albümlerin bir çoğunda çalmamıştı. richard wright öyle miydi? onsuz bir pink floyd düşünülemezdi. onlar ölmez zannediyordum çünkü onlar insan olamazlardı. ama ölmüş diyorlar. yok kardeşim ölmedi o ya. sadece o harikalar yarattığı klavyesini alıp yukarlarda bir yerde çalma kararı aldı o kadar. kimse de öldü falan demesin bana. bozuşuruz ona göre.
en sakin floyd üyesi idi. pek öne çıkmazdı, gilmour, wright'ın ölümünün ardından, "bütün muhteşem floyd anları onun tam katılımının olduğu anlardı" diyerek vazgeçilmezliğini dile getirmiştir.
pek geçinemediği waters ise kendi sitesinde, rick'in ölümünü, arkadaki mumların söndüğü, öndeki mumlarında ancak kendilerini ışıtacak ışık verdikleri bir resim ile anmaktadır.
Roger waters'ın web sitesindeki bütün linkleri iptal edip, binlerce mumun yandığı bir resim koyarak andığı pink floyd'un büyük klavyecisi. Çok sevimli, başarılı ve iyi insan(dı). Öldüğüne inanamıyorum. Mekanı cennet olsun... of of...
pink floyd u pink floyd yapan insandı. ölmesi gerçekten çok üzücü. o artık eserleriyle, partisyonlarıyla yaşayacak ve bir çok genç müzisyene de ilham kaynağı olacak...
ipswich takımında yıldızı parlamış, geleceğin ingiltere milli takımı kalecisi gözüyle bakılan bir futbolcuydu zamanında. arsenal'e transfer oldu hiç forma şansı bulamadı. şu anda alt liglerde kendini tekrar kanıtlama çabasında.
pink floyd'un alamet-i farikaları "echoes" ve "shine on you crazy diamond" daki performansıyla bile anıtı dikilecek müzik insanı ve grubun en sessiz fakat soundunun ayrılmaz parçası. ölmüş dediler ya inanmayın siz. açın "live at pompei" yi, hala herkesin yerli yerinde olacağını göreceksiniz.
echoes, the great gig in the sky, summer '68, paintbox... bize dünyada yaşattığı cennet aşkına orada muamelenin kralını gördüğünden eminim. syd orda ortamı kurmuştur şimdi, onun yerinde olsam ben de rick'i çağırırdım.