bir gün semt pazarındayım..domates alacağım tezgahın önündeyim;
ben: kardeşim 2 kilo domates rica etsem?
yanımdaki müşteri: abi pazarcıya ne yalvarıyon parasıyla almıyo musun?
genelde yumuşak başlı olduğunuzun sanılmasına neden olan eylemdir. rica ediyorsan mutlaka vur ensesine al lokmasını bir tip olduğunuzu zannederler. maalesef.
özel şirketlerde veya kamu kurumlarında dönem dönem gündeme gelen bir ayar yeme sebebi. kişi resmi yazışmalarda veya maillerde kendinden üst level'da birinden istediği bir şeyi "rica ederim" şeklinde ifade ettiği zaman bu ayarı yiyebilir.
şimdi şöyle ki kibarca istemekten ziyade aslında emir gibi de algılanabilecek bir sözcüktür.
alt makamlar üst makamlara gereğinin yapılmasını arz ederken, üst makamlar alt makamlardan bir şey istediklerinde rica ederler. özellikle dilekçelerde durumu gözlemleyebilirsiniz.
günümüz kullanımı kibarca istemek mealine gelen sözcüktür.
karşıdaki kişiden teşekkür lafını duyduktan sonra söylenir. fakat anlamı dilemek imiş. biri bana teşekkür ettikten sonra ben ne dileyeyim. kullanıyorum ama bence saçma.
Rica etmek çok zor bir şeydir kimilerine göre, teşekkür etmek gibi bir şeydir. Genellikle çok bilmiş kişiler, biraz abartılı olsa da filozoflar, şairler, yazarlar... Bir çok bilmiş kişi bu kelimeyi kullanmakta zorluk çekmez.
günümüzde deli muamelesi görmeye neden olucak saygılı insan tavrı. artık o kadar az teşekkür eden ve rica ederen bir toplumuz ki insanlar ciddi ciddi deli muamelesi yapıyor. *