uludag sözlüğe reşat çalışlar diye üye olmak istemiş, senin gerçek reşat çalışlar olduğunu nerden bilelim diye cevap almış kişidir. bu sözlükte yanılmıyorsam recep tayyip erdoğan diye yazar var veya marla singer diye. buradan ne sonuç çıkar: başbakan ciddi ciddi bir dönem bu sözlükte yazarlık yapmış veya marla singer.
nacizanebilgi comda resatcalislar nicki ile tadına doyum olmayan ve bir o kadar da gereksiz başlıklar açarak ve o başlıkların altına girdiği saçma entryleri ile kendinden nefret ettirmiş zat ı muhterem.
bir çok sözlüğün bu herif yüzünden yazar kaybetmişliği vardır, sakıncalıdır, kendini bir şey sanar, sizde "hayret!, sanıyor demek ki beyin varmış" diye hayıflanırsınız.
adına analiz yapılası adam.yaptığım analizi aynı şekilde aktarıyor ve kaynak ta belirtiyorum.
"Ali Biberon Dan Bir Reşat Çalışlar Analizi"
internet alemi o kadar büyük bir alem ki,insanların karşısına ne kadar büyük insanlar çıkartıyor.Şimdi mertebe ve büyüklük tabii ki yaradana mahsustur ama umuyorum ki yaradan da benim ve bizim ne demek istediklerimizi,ne yaptıklarımızı gayet iyi anlıyordur. insanın karşısına real i bir kenara bıraktım,sanal da güzel bir şey çıkması(soyut/somut/insan/hayvan) artık olanaksızlaşmıştı.Fakat internet fenomenleri bir gün ,kendi dertlerini anlatabileceği ve kendi yazılarınının karşı taraftında anlayabileceğini ve bu iki özelliği tek el de tutan birini bulabileceklerine inanıyorlardı.Sanal alem de yazdıkları yazılar elbet yerine ulaşıyordu.Onları takip eden birileri vardı.Takip edilmek hoştur aynı zaman da bir yazar için.Çünkü yazarı yazar yapan en önemli etkenlerden birisidir okuyucu.eğer okuyucular çok fazla oluşursa buna " okuyucu kitlesi " deriz. Devir öyle bir devir ki,insanlar artık polemik yaratmak ve ego tatmin etmekten başka bir şey yapamaz hale geldi.Kendi egolarını tatmin ederken,başkalarını aşşağılamak,yerin dibine vurmak,terbiyesizleşmek ve küfretmek onların prensipleri haline geldi.Fakat internet aleminden güzel bir koku geliyordu.Belli ki birileri güzel bir şeyler pişirmiş,tadan tadana..Doğrusu bu ya,bu tadı da tatmak herkese nasip olmazmış.Bazı yazarları anlamak için ciddi mana da kültür birikimi,görmüşlük/geçirmişlik,espri anlayışı gerekmektedir.Fakat insanlar "genel mizahi" görüşe bakmak yerine ,kendi bedbah görüşlerini öne sürerek,çoğunluğun kabul ettiği mizahı kötülemeye başlamışlardır.işte bu da eleştiri değildir.insanlar eleştiriyi,ego tatmin etmeyi,polemiği tadında bırakamıyorlar. işte bir internet sever gencin gönül yaralarından biri olan bu büyük ve ağır yarayı temizleyen kişinin adı " Reşat Çalışlar " . Reşat Çalışlar bugüne kadar hiçbir gazetecinin yapamadığını,hiçbir yazarın kendi köşesinde rahat olamadığı kadar rahat olduğu ve yazdığı bir kişidir.Fakat internet alemi Reşat Çalışlar ı himayesi altına almak isterken,birileri onu taşlamaya ,onun adını silmeye ve karalamaya başladı.Böyle gereksiz işlere el atan,gönül veren herkesin allah bin bir türlü..neyse. Reşat Çalışlar aslında bu zamana kadar ekşi-sözlük te tanınmadan önce,az kesim tarafından "reşat çalışlar" olarak bilinmese bile "zenci" nicki ile fırtınalar estiği bilinmekteydi.Fakat insanlar "keşke" dedikten sonra her şey geçip gider ya..Bende "keşke" dedim..Neden dedim..Keşke reşat çalışlar ı daha önceden tanıyor ve okuyor olsaydım.Çünkü o kadar güzel,anlamlı,inciğine kadar analize edebişen bir adamı önceden tanımak benim de hakkımdı.
Reşat Çalışlar ı tanıdıktan sonra hayatımda neler değişti?
Tabii ki öncesi ve sonrası diye ayırabiliriz bu durumu.Ama şöyle de izah edebiliriz.Onu tanımadan önce mutluydum,huzurluydum.Fakat onu tanıdıktan sonra,hele hele yakından tanıştıktan sonra daha da mutlu ve huzurlu oldum.Yani sahip olduğum şeyleri ikiye katladı. Nasıl iki ye katladı? Reşat Çalışlar engin bilgi ve kapasitesi ile karşılıklı oturduğunuz zaman sözlerinizi kesmek ve kendi söylemek istediklerini söylemek yerine,sizin sözlerinize kulak verir ve sizi hayranlıkla,hayretle dinler.iyi bir dinleyicini ve konuşmacının da yapması gereken bu sanırım.Önce dinlemeyi bilmek,sonra yerinde konuşmak.Reşat Çalışlar okurlarına ve dinleyenlerine işte böyle kendini sevdirmekte ve ister istemez övdürmektedir.Reşat Çalışları açıklamak isteyen birinin ne felsefeye,ne bilim e,ne ilim e ihtiyacı vardır.Çünkü böyle babacan bir adamın karakterini tahlil ve analiz etmek,melek gibi bir kalp ister.
Bir insan neden Reşat Çalışlar Sempatizanı Olamaz ?
insanlar gün geçtikçe sanal alem de birbirlerine sataşarak prim kazanıyorlar.Kazandıkları primler onların iyi veya kötü bir şekilde tanınmasını sağlıyor.Reşat Çalışlar a şu zamana kadar yapılanların ," çamur at ,izi kalsın " felsefesi yerine direk karalama ve küçültme kampanyaları başlamıştır.Kendisi bundan gocunan ve çekinen bir insan olsa sitesine "Reşat Çalışlar a Küfret" kategorisi ve butonunu koymazdı.insanların Reşat Çalışlar ı anlaması için her türlü komplekslerini yenmeleri ya da yazılarını okurken,onları bir kenara bırakması lazım.Ama onu daha sağlıklı anlamak için tüm bu komplekslerden arınması gerek. Kitabı olan birine Saygısızlık ! Reşat Çalışlar,türkiye ve türk gençler için ,türk-roman akımında bir öncüdür.Yazım stili,analiz tipi farklı bir bakış açısıdır.Türkiye de her kitabı olana saygı duyacağız diye bir şey yoktur.Ama Türkiye Cumhuriyeti nde bir roman kitabı çıkartıp gerçekten sanat yapan bir kişiye kimsenin saygısızlık yapmasına ve onun Oral Çalışlar ın oğlu olduğunu hatırlatmasına gerek yoktur.Çünkü herkes yapıldığı yeri ve çıktığı yeri,herkesten iyi biliyor.Yapılan bu gereksiz hatırlatmalar yazarı,romancıyı,insanı üzeri.Ama Reşat Çalışlar tüm komplekslerini yenmiş biri olarak insanların " yerin dibine batıran " eleştirilerini ve "düzeysiz polemiklerini" sineye çekebilecek bir yapıya sahiptir.Çıkardığı kitap ise aslında sonradan yaşayacaklarının habercisiydi.Çünkü bu ülke de meyve veren her şeyin elbet taşlanacağını bilmektedir. Reşat Çalışlar ın Engin Bilgisi Ve Zekası Reşat Çalışlar belki kimsenin kale almadığı,düşünmediği eğitimini güzel bir şekilde bitirmiş ve gezmiş,görmüş biridir.Türkiye ve dünya nın çeşitli mekanlarında bulunan yazar,gelişmesinde katkı da bulunan hiçbir şeyi ve kimseyi inkar etmemektedir.Yani olay şudur ki,son vizyon filmerini izlemek,son çıkan kitapları okumak,türkiye de yayınlanan bir dizinin hayranı olmak değilmiş.izlenmeyeni izlemek,okunmayanı okumak,yapılmayanı yapmakla Reşat Çalışlar zekasını geliştirmiştir.Bir yazarın ,yazar olma aşamasında ne kadar çok kitap okuması gerektiğini ,onun dizelerindenki kelime kullanışından anlayabilirsiniz.
Reşat Çalışlar ın Kelime Kullanma Tarzı
Reşat Çalışlar,son zamanlarda bazı insanların,yazarların yaptığı gibi " tek bir kelime ile oyunculuk " yapıp,ün yapmamaktadır.Sözlük lerde de gördüğümüz gibi ,boş geçen ve hiçbir anlamı olmayan bir paragrafa veya uzun yazıya ,herhangi bir yerden duyarak veya seçerek aldığı tek bir kelimeyi koyarak,onu kullanıp iyi bir şey yaptığını,yazdığını zanneden insanlarla doldu.Bu iyi bir durum değil.Çünkü anlattıklarını sadece tek ve " cav cavlı " bir kelimeye bağlayan yazar yazar değil,bırak yazarı adam değildir.Tabi böyle adamların bile sempatizanları çıkar.Zaten bu adamların sempatizanları da Reşat Çalışları cidden sevmediği için değil,anlayamadığı ve kafası basmadığı için sevmemektedir.Bilimsel ve edebiyat terimlerini çok düzgün ve anlaşılır bir dilde kullanıp,okuyucu sıkmayan ve serinleten bir yazı stili vardır.Buraya kadar anlatılan her şey,reşat çalışlar ın kendi iç dünyasında nasıl kusursuz bir düzene sahip olduğu ve doğuştan "yazmak için yazan " olarak doğduğu anlaşılmaktadır.
Reşat Çalışlar dan Sevgili Tavsiyleri
Reşat Çalışlar ile gerek internet gerekse geçenlerde birebir yaptığım konuşma da kısa süreli ilişkileri tercih ettiğini söylemekte ve bende bunun az çok doğru olduğunun kanaatındayım.Çünkü devir öyle bir devir ki uzun ilişkili insanların ve aşkın devri değil.Şimdi bazıları şunu diyebilir ; " reşat çalışlar ne yaparsa onu mu yapacaksın ? " tabii ki hayır.ben şu ana kadar hep kendi düşüncelerime,bilgime ve görgüme göre hareket ettim.Ama bana düşüncelerini sunan,beni bilgi ile besleyen insanlar ile bu zamana kadar geldim.Bunları inkar edemem.Reşat Çalışlar aslında bir kızın elde etmek isteyipte elde edemeyeceği,Ferrari den inmiş bir erkeğin,7 milyarlık çakmak ile sigarısını yakarken ki karizmasına sahip bir adamdır.O,insanları doğru yönlendiren kimi kötü düşüncelerin de yolunu saptırandır,sapıtan değildir.
Reşat Çalışlar ı Sevmemek Suç Mudur ?
Tabii ki değildir.insanlar,Reşat Çalışlar ı sevmek zorunda değillerdir.Fakat şöyle bir gerçek var ; Böyle iyi kalpli,güzel düşünen adamı sevmezsen,bırak suçu bir kenara ,hatayı kendinde ara.
Reşat Çalışlar Kim Ki Ben Onu Sevicem ?
O,Oral Çalışlar ın oğlu olmaktan ziyade,kendi bilgi ve becerileri ile bir yere gelmiş aynı zamanda kendini yazmaya ve anlatmaya adamış bir bilimadamıdır. Reşat Çalışlar Kadar Olamayıp Onu Hep Karalayanlar Onu karalayanların ve laf atanların,şu zamana kadar ne yaptıklarını,arkalarına dönüp bakmalarını isterim.Görecekleri ise kocaman bir hiç.
Sen De Amma çok Reşat Çalışlar ın Hayranısın
Evet.insan okumayı sevince,dolu insanlar arıyor.Derdini anlatacak,deridini dinleyecek birilerini istiyor.işte orda,imdat a Reşat Çalışlar Yetişiyor.
Kaç Para Aldın Lan Bu Yazı için
Hiç para almadım sadece bilgi aldım. Yazılan yazı aslında hiçbir yalakalık içermemekte,yalakalık arayan zihniyetlerin,beyinleri var mıdır ya da yok mudur diye merak etmektedir.
yapilacak iş ekilmeye hazir bahçe
yazmak benim için pirlantadan akçe
farketmez lehçe. akıl kazan,lirik kepçe
asileşirse ali biberon,takar âni pençe...
adını ilk duyduğumda acaba incilirli çalışlar caddesi ile bir alakası olup olmadığını merak ettiğim,tanıyınca çok babacan,sevecen,acayip akıllı olduğunu göstermiş,dünya düşüncelerini bir bir açıklayan ve karşısındakini eşek yerine koymadan ilk önce onun fikirlerini alan,fikirlere saygı duyan,(gbkz: beni kalbimden vuranlar var ya) kitabının yazarı,yeni arkadaşım,yeni dostum,biricik ağabeyim.yakında ama çok yakında yeri yerinden oynatacağız onunla birlikte..bekleyin..
dün gece makina programını izlemekteyken karşıma çıkmış adamdır. aslen kendisinin yazarlık namına kabiliyeti olmadığı halde sözlük büzlük işleri ile ilgili kişilerin tanıdığı bir garip adamdır.
umut sarıkaya karikatürlerinde gördüğümüz ve benimsediğimiz "ehi ehi" şeklindeki gülüşe sahip oluşu ile beni şok etmiş kendisine bağlamıştır. adam hem çemçük ağızlı hem çipil gözlü hem de "ehi ehi" diyor, daha ne yapsın? kendisini 52 numara malibu terlikleri ile puslu cihangir sokaklarında koşarken hayal ettikçe içim ısınıyor.*
makina da savaş ay ın oğlu ulaş ay ile aralarında acayip bir dialog geçen şişko.
-şey bizi aslında birbirimize çok benzetiyolar, hani senin baban savaş ay, benimkisi oral çalışlar ya, böyle aslında keyif alıyorum ben böyle.
- hehehıhı.
internet sitesinde kendini gayet güzel ifade etmiş şahısdır, ha bu ifade sizi ya da beni gerer veya mutlu eder ama hitabeti gayet hoştur, zekice kullanmıştır türkçeyi, kabul etmek lazımdır.
kendisini hayata dönmeye davet ediyorum,sanal ortamın efendileri gerçek hayatın köleleridir genelde.
bir kaçış platformu olarak interneti kullanıyorsa söyleyecek bir şeyim yok;ancak bu arkadaş biraz daha terbiyeli ve daha mantıklı bir yazı yazsaydı küçük bir ihtimalle haklı bulunabilirdi bazı yazarlarımız tarafından,şimdiyse bu tamamen imkansızdır,şu an benim bu yazıyı yazarak kendisini sol frame'in başına getiriyor olmam onun elde ettiği bir kazançtır,kendisi de aynı şeyi uludağ sözlük için yapmıştır farkında olarak ya da olmadan;ama burası bir kenar mahalle değildir,burası egolardan arınmış klon da olsa eğlenceli ve dosthane ilişkilerin yaşandığı bir sözlüktür.
