yakın geçmişe kadar ebru gündeş' in eşi ve zengin iş adamı olarak tanıdığımız insandır. şu anda ise bazı insanların aleyhinde konuşup, onları zor duruma sokacağı için, yani birilerinin korkularından dolayı tahliye edilmiş kişidir.
Kalbini ve sermayesini yatırdığı ülkenin namert çıkması ile iyice kahrolmuş yüce insandır. Amcamın oğlu üniversite mezunu 4 senedir işsizdi, iran'dan gelip döviz bürosunda kuzenimi çalıştıran bir adam kotu olamaz.
20'li yaşlarının başından beri Türkiye'de... Memleketi iran, ilk ikametgahı Tahran'a 20 kilometre mesafedeki Kerec şehri. Ailesi iran Azerisi ama Dubai'de yaşıyorlar. iş hayatına da Dubai'de başladı. istanbul'da kurduğu ve bünyesinde inşaattan denizciliğe sekiz ayrı şirket kuran Royal Holding ile bugünlere geldi. Tanıyanlar, Zarrab'ın son derece zarif ve akıcı bir şekilde Türkçe konuşabildiğinden bahsediyor. Aksanı yok. Türkçeye bu derece hakimiyeti onunla ilk defa tanışanları hem şaşırtıyor hem etkiliyor. Türkiye'de iş yapmasını, yavaş yavaş tanınmasını da zaten bu Türkçe bilgisi sağladı. Arabesk / fantezi şarkılara söz yazarak istanbul müzik piyasasına girdi. Şarkıları bir dönem Türkiye'de epey tutulan Azerbaycanlı sevgilisi Günel Zeynelova için kara sevda şarkıları yazarak, pazarın diğer aktörlerinin görüş alanına girdi. Bir daha da hiç çıkmadı.
Ama Zerrab'ın kendisi Günel'in görüş alanından çıktı. Biri iranlı, diğeri Azerbaycanlı, kültürleri birbirine yakın iki sevgili, beraber geçen sekiz senelerini çok da sevimli sözcükler kullanarak noktalamadı. Günel'in oklarının hedefinde, Zarrab'ın ortak dostları aracılığı ile tanıştığı yeni sevgilisi (şimdiki karısı) Ebru Gündeş vardı. Zarrab ise, Günel'i ve ailesini kendisini tehdit etmekle suçladı. Karşılıklı suçlamalar devam edince iş savcılığa karşılıklı verilen dilekçelerle bitti. Aşk şarkıları yerini ağır ithamlara bıraktı.
Zarrab, Ebru Gündeş ile olan beraberliğinin ilk günlerinde iş adamı olduğu için adının magazinle anılmasını doğru bulmuyordu. Ama evin bütün duvarlarına "Seni seviyorum benimle evlenir misin" diye yazınca magazine konu olacağı herhalde tahmin ediyordu. Doğum günü hediyesi olarak Kanlıca'da yalı satın almak, evin kapısına kamyon gül yaprağı döktürmek de çok düşük profilli bir hareket sayılmaz. Hakkında "her kadın ondan kadınlık ve insanlık dersi almalı, çocuğumun annesi olması için herşeyimi verebilirim" diye konuştuğu Ebru Gündeş'e aldığı milyon dolarlık her yeni hediyeyle magazin gündeminin baş aktörleri arasında yer aldı. Yine Gündeş'e hediye ettiği "Dutyfree" isimli yarış atı bir de koşu kazanarak ekstradan gündem katkısı da sağladı.
Yine de rahatsızlıkları da vardı. Haftanın 3 gününü hastanede geçirmesine neden olacak şekilde ciddi bir panik atak hastasıydı. "Kalp krizi geçiriyorum" diye gittiği hastanelerde yapılan tetkiklerde ve tahlillerde kesinleşti. Ebru gündeş "başını göğsüme koymadan uyumuyor" dediği eşinin bir panik atağından bir de model uçak tutkusundan yana dertli. Haftasonlarını Hezarfen Havaalanı'nda kocasının model uçak tutkusunu tatmin etmesini bekleyerek geçiriyor.