ABD'de görülen ve Reza Zarrab'ın sanıkken tanık konumuna geçtiği davada her gün yeni detaylar ortaya çıkıyor. işte bilirkişi olarak atanan FDD'nin kirli ilişkileri...
Davanın bilirkişisi olarak atanan FDD’de üst düzey yönetici olan iki kişinin BAE’nin ABD büyükelçisi ile olan ilişkileri ve 15 Temmuz, Katar operasyonundaki görüşleri ve rollerini biraz inceleyelim.
FiNANSMANI NETENYAHU VE TRUMP'UN DOSTU SAĞLIYOR
FDD'nin finansmanını; israil Başbakanı Netenyahu'nun sıkı dostu ve Trump'un seçim kampanyasının en büyük destekçilerinden milyarder Sheldon Adelson sağlıyor.
TÜRKiYE VE KATAR HEDEFiNDE
FDD'nin son yıllarda hedefe aldığı ve terör örgütlerine destek veriyorlar diye algı operasyonları yaptığı iki ülke var. Türkiye ile Katar.
DANIŞMANIN 15 TEMMUZ ÖNCESi iFADELERi
FDD danışmanlarından Hannah’ın 15 Temmuz’dan bir ay önce Foreign Policy’de yazdığı makaleden bir bölüm: Sorunun büyük kısmı Erdoğan’ın ta kendisi. Gitse yada kontrol edilse çok iyi olur.
CHP iLE BiRLiKTE HAREKET ETTiLER
FDD’nin Katar operasyonu için Dahlan ile yapacağı görüşme notlarından bir bölüm. Bu görüşme başlıklarından en kritiğini Türkiye’de de CHP lideri Kılıçdaroğlu dillendirmişti. Yine birlikte hareket ediyorlardı.
Bir diğer yazışmada 11-14 Haziran tarihlerinde FDD'nin BAE devlet yetkilileriyle planladığı bir konferansın maddeleri var: Türkiye'yi daha iyi davranış sergilemeye yönlendirmek ya da mecbur etmek için atabileceği adımlar.
Zarrab davasında bilirkişi olarak atanan kurum FDD’nin kıdemli danışmanının Foreing Policy makalesinden bir bölüm daha. 15 Temmuz’dan 1 ay önce: Türkiye'de hala bir darbe riski var. Türkiye, yoldan çıkan bir NATO müttefiki ve er yada geç bir hesaplaşma günü ihtimal dahilinde"
17-25 ARALIK KUMPASINI iŞARET ETTi
FDD’nin bilirkişilerinden Schanzer Nisan 2013’teki bir konuşmasında Temmuz’dan sonra işlerin hangi yöne gideceğini görmek enteresan olacak, demişti. Yani 17-25 Aralık kumpasını haber veriyordu.
Zarrab davasında bilirkişi olan FDD yöneticisi Schanzer: "Türkiye’nin teröre destek verdiğini duyuyoruz. Söylentiler var. Bunları konfirme edemiyoruz ama hissediyoruz." Bilirkişinin haline bak. Hissediyormuş, söylentiler varmış.
Zarrab davasına bilirkişi olarak atanan FDD kurumunun ve kişilerin Türkiye’ye karşı 17-25 Aralık, 15 Temmuz ve daha nice operasyonlarda dahilleri, bilgileri, yönlendirmeleri olduğu çok açık. BAE ile sızan e-mailleri bile yeterli kanıttır. Konuşmalar ve yazdıkları da ortada.
KURYE CHP'Li ESKi VEKiL
Türkiye'den ABD'deki davaya sahte delil ve belge götürdüğü” iddiasıyla hakkında yakalama kararı çıkarılan eski CHP Milletvekili Aykan Erdemir de FDD’nin içinde yer alıyor. Resim tamamlanıyor böylece. Hala davanın hedefinin TR’nin geleceği Erdoğan olmadığını düşünenlere gelsin...
ABD’nin iran’a olan yaptırımlarını deldiği için ABD’de tutuklu olarak yargılanan Zarrab, Trump’ın danışmanını da kattığı hukuk ekibini Ankara’ya Erdoğan ile görüşmeye yolladı. 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının da kilit ismi olan Zarrab, servetini ve Türkiye’deki ilişkilerini bir anlaşma ile kurtulmak için kullanıyor.
ABD’nin iran’a uyguladığı yaptırımları delmekle suçlanan iran asıllı Türk iş adamı Reza Zarrab, hukuk ekibine iki önemli isim olan Rudy Giuliani ve Michael Mukasey’i dahil ederek dikkatleri üzerine çekti. Bu iki önemli ismin Türkiye’ye gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile aldıkları Reza Zarrab davası adına görüşme yaptıkları belirtildi. Federal savcılar ve Mahkemeye Reza Zarrab davasına dahil olmayacaklarını ifade eden iki isim, Reza Zarrab davası ile ilgili Türkiye ve ABD arasında bir anlaşma zemini temin edip edemeyeceklerini araştırmak için tutulduklarını belirtiyor.
Bu durumun sıra dışı olduğunu söylemek hata olmaz. ABD adalet sisteminde, savcılar ve savunma avukatları normalde suçlunun suçunu kabul ettikten sonra verilecek cezalar veya olası mahkumiyet üzerinden pazarlık eder. Ancak Reza olayında suçlama sayısının azaltılması, ağırlığı veya yumuşak bir ceza üzerinden bu sürdürülmek isteniyor. Anlaşma, suçlunun deliller ile kanıtlanan durumu karşısında suçlunun gönüllü olarak başvurusu ile hakim tarafından gözden geçirilir. Fakat Zarrab olayında durum tamamen farklı. Zarrab’ın avukatları olarak Giuliani ve Mukasey, hem başsavcı hem de yargıçların üzerlerinden geçip, ABD ile Türkiye arasında pazarlık yapmayı teklif ediyorlar.
------------
Ya da bir başka noktadan bakarsak; Acaba ABD, Zarrab’ı Türkiye’den bazı isteklerini yerine getirmesi için bir koz olarak mı kullanıyor? Giuliani ve Mukasey, Manhattan’daki büyük hukuk firmalarının ortaklarından, ancak bu durum avukatların normalde içine girdikleri durumlardan değil.
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, ABD'de tanık olan Rıza Sarraf'a 17-25 Aralık döneminde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet aleyhinde ifade verdiği takdirde 'kurtulacağı' teklifinin ABD'den önce Türkiye'de (fetö tarafından) yapıldığını yazdı. Selvi, "Türkiye’de FETÖ’cüler bunu başaramadı ama ABD’deki federal yargıçlar başarılı oldu" dedi.
17-25 Aralık rüzgârlarının estiği günlerdi. Reza Zarrab, operasyon kapsamında tutuklanarak Metris Cezaevine konulmuştu.
Yeni Şafak gazetesinde çalışıyordum.
6 Ocak 2014 günü güvenilir bir kaynaktan önemli bir istihbarat geldi.
istihbaratın doğruluğunu teyit etmem gece yarısını buldu. Av. Halil ibrahim Koca, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sözleşmeli avukatı kimliğiyle 5-6 Ocak 2014 tarihinde gece geç saatlerde Reza Zarrab’ı tutuklu olarak bulunduğu Metris Cezaevi’nde ziyaret etmişti. Metris’in kamera kayıtları incelendiğinde, Halil ibrahim Koca’nın 5-6 Ocak Pazar-Pazartesi günleri birkaç kez giriş-çıkış yaptığı tespit edilmişti.
AK Partili Şentop: Sarraf'ın ABD'ye eşi ve çocuğuyla gitmesi kamuflaj
iŞTE O KiRLi TEKLiF
7 Ocak günü Yeni Şafak’ta haber, “Sarraf’la görüşen Koca’nın, ‘Ek ifade ver. Seni savcıya götüreceğim. Ek ifade vermeden önce masada adli kollukla imzalanmış tahliye kâğıdını göreceksin. Ek ifadende ‘Bu işi hükümetin bilgisi ve talimatı doğrultusunda yaptım’ de, ifaden bitince evine gideceksin’ dediği iddia edildi” diye çıkmıştı.
Halil ibrahim Koca hakkında biraz bilgi vermek istiyorum. FETÖ’nün firari avukatı Koca, Reza Zarrab’ın da avukatıydı. Ancak ne hikmetse 17 Aralık’la ilgili avukatlığını üstlenmemişti.
Hrant Dink cinayetiyle ilgili soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı çıkınca, yurtdışına kaçtığı ortaya çıktı. Av. Koca, MHP’ye kaset kumpası soruşturması şüphelilerinden Tarkim Havacılık’ın sahibi ibrahim Faruk Bayındır ile ortaklığı kapsamında da gündeme gelmişti. internete girip, “Sır avukat” ya da “Her taşın altından çıkan avukat” diye ararsanız, karşınıza onun ismi çıkar.
Asıl konum FETÖ’nün kirli ilişkilerini yürüten Avukat Koca olmadığı için onun şike davasındaki rolüne değinmeyeceğim. Dikkat çekmek istediğim nokta, Reza Zarrab’a, hükümet ve Erdoğan aleyhinde ifade verdiği takdirde kurtulacağı teklifi ABD’den önce Türkiye’de yapıldı. Türkiye’de FETÖ’cüler bunu başaramadı ama ABD’deki federal yargıçlar başarılı oldu.
Suriye, ırak, rusya dan alacağımız füzeler; son 13 yıldır düşük seyreden enflasyon ve faiz. Milli savunma sanayinde üretilmiş envanterler.
Türkiye nin ayağa kalkması demek tüm islam dünyasının ayağa kalkmak istemesi anlamına geldiğini batı çok iyi biliyor. Fetö de biliyor, chp de biliyor. Herkes kendi çıkarına ve karakterine düşeni yapıyor. Biz de yapacağız.
Bizim için hayatını ortaya koymuş Erdoğan babayı yedirmeyeceğiz.
Emekli Büyükelçi, eski CHP Milletvekili Şükrü Elekdağ, Habertürk TV'de katıldığı canlı yayınında, ABD'nin Türkiye'ye karşı tutumu ve Rıza Sarraf davasına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Elekdağ, “Dışişleri Bakanlığı'na girdiğimden bu yana 65-66 yıl geçti. Bu dönem zarfında ben hiçbir zaman Türkiye'nin veya bir Türk liderinin Amerikan ve Batı medyası tarafından bu kadar ortaklaşa bir bombardımana tutulduğunu görmedim bu güne kadar. Söz vermişler gibi” şeklinde konuştu.
Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ'ın ABD'nin Türkiye'ye, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Rıza Sarraf davasına ilişkin değerlendirmeleri şöyle oldu:
"HEDEF iRAN DEĞiL, ERDOĞAN"
Zarrab davası, hukuk davası olarak başladı. Fakat Amerika'da Türkiye bakış ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bakış dolayısıyla bu dava tamamen şekil değiştirdi ve siyasi bir dava oldu. Bu dava Türkiye'nin aleyhine gelişiyor. Hedef iran değil. Hedef Erdoğan. Bunu kabul edelim, hazırlanalım. Ankara zaten bunu hissetmiş durumda. Buraya gelmeden önce NBC News'u okudum. Şimdi her yerde, her konuya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı karıştırmak istiyorlar.
"65 YILDIR BiR TÜRK LiDERiNE BÖYLE SALDIRILDIĞINI iLK KEZ GÖRDÜM"
Dışişleri Bakanlığı'na girdiğimden bu yana 65-66 yıl geçti. Bu dönem zarfında ben hiçbir zaman Türkiye'nin veya bir Türk liderinin Amerikan ve Batı medyası tarafından bu kadar ortaklaşa bir bombardımana tutulduğunu görmedim bu güne kadar. Söz vermişler gibi.
iSRAiL GERÇEĞi
Bunun sebebi Amerika. ABD, Obama döneminden itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Atlantik sistemi içinde güvenilir bir lider ve müttefik olarak görmüyor. Onun ne Batı ne de Türkiye'ye bir yararı olduğunu düşünüyor. Onu yıkmak için elinden geleni yapıyor.
Ben Amerika'da 10 sene görev yaptım. Amerika'da Kongre'de israil teröründen bahsederler. Amerikan Kongresi'nde israil aleyhine konuşamazsınız. Konuşan bir senatör seçilmez bir daha. israil lobisi hemen harekete geçer. israil aleyhinde olan kişinin karşısına birini çıkarır. Mali yardımda bulunur. Onu seçtirir. Ben bunu gördüm. Yani Amerika ile dostane işler yürütmek için israil ile güzel ilişkiler yürütmek zorundasınız. Bu bir gerçektir.
istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında tutuklanan ABD'nin istanbul Konsolosluğu irtibat görevlisi Metin Topuz'un dikkat çeken bağlantıları ortaya çıkmıştı. FETÖ'cü polislerle irtibatı olduğu belirlenen Topuz'un, 17 Aralık darbe girişiminden önce de istanbul Emniyet Müdürlüğü'ne giderek 17 Aralık kumpasının başındaki isimlerden eski Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı ile görüştüğü belirlenmişti. Ayrıca FETÖ polis şeflerini ABD'ye götürdüğü belirlenen Topuz'un sır bağlantıları ile iddianame ve fezlekedeki benzerlikler, "Zarrab hakkında hazırlanan iddianame mi 17 Aralık'tan kopyalandı yoksa fezleke mi ABD'de hazırlandı?" sorusunu akıllara getiriyor.
HAKiM FETÖ SEMPOZYUMUNDA
Hukuki delil bile sayılmayan fezlekenin iddianameye bire bir konulması akıllarda soru işareti bırakırken, iddianameyi kabul eden hakimin bağlantıları da dikkat çekmişti. Hakim Richard Berman'ın 8-9 Mayıs 2014 tarihinde FETÖ tarafından istanbul'da düzenlenen ve FETÖ'nün tezlerinin savunularak Türkiye hukukunun eleştirildiği uluslararası sempozyuma katıldığı ortaya çıkmıştı. Berman, görüntülerinin ortaya çıkmasının ardından ise "Evet bu sempozyuma katıldım ama bu benim adil karar vermemi etkilemez" şeklinde bir savunma yapmıştı. (Kaynak: YeniŞafak)
FETÖ kumpası olduğu ortaya çıkan “17 Aralık” davası bu kez ABD üzerinden devreye sokuldu. ABD’de “17 Aralık” davasını açan savcı, savcıyı öneren senatör ve davaya bakan yargıç FETÖ bağlantılı çıktı. Davanın savcısı Preet Bharara 17 Aralık dosyasını olduğu gibi alarak ABD’de dava açan savcı Preet Bharara, Türkiye aleyhine yaptığı açıklamalarda FETÖ’nün argümanlarını kullandı. Sosyal medya hesabından FETÖ’cülerin mağdur olduğuna yönelik paylaşımları alıntılayan Bharara, FETÖ destekçisi Senatör Chuck Schumer’ın 4 yıl boyunca başdanışmanlığını yaptı.
Senatör Chuck Schumer New York Senatörü Schumer, Preet Bharara’yı New York Güney Bölgesi Başsavcılığına öneren isim olarak biliniyor. FETÖ’nün Türkiye aleyhinde düzenlediği programların önde gelen katılımcılarından biri. Senatör Schumer, FETÖ’nün yıllık 2,5 milyon dolar ödediği hukuk bürosunun avukatları arasında da yer alıyor.
Davanın yargıcı Richard Berman Yargıç Berman, 17 Aralık’tan sonra Türkiye merkezli YKK avukatlık şirketinin sponsorluğunda istanbul’da gerçekleşen “Adalet ve Hukuk Devleti” başlıklı sempozyumda moderatörlük yaptı. Bu sempozyumda FETÖ’cü hakim, savcı ve polislerin görevden alınmasını eleştirerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef aldı. Yargıç Berman’ın masraflarını karşılayan YKK avukatlık şirketinin ortakları Cüneyt Yüksel ve Murat Karkın ise 15 Temmuz’dan sonra yurt dışına kaçtı.
Kilit isimler FETÖ ile bağlantılı ABD’de 17 Aralık davasını açan savcının, savcıyı öneren senatörün ve davaya bakan yargıcın bağlantıları, FETÖ’nün başarısız olduğu kumpasın ABD’de yeniden devreye sokulduğunu ispatlıyor.
Perdenin arkasında tarihin gördüğü en büyük rüşvet skandalı vardır.
50 milyon doları geçtim eski ak parti bakanı Zafer çağlayanın zarrabdan aldığını kabul ettiği 240 bin avroluk saat (pek çok şehirde bir kaç daire alınabilecek para) da mı türkiye'nin çıkarı içindi ey utanmazlar!
Tamam dogrudur ülkeye sistematik bir saldiri var.
Ama bu ne is bilmezlik amk.
Saat 50 milyon avro ambargo'yu delerken dolar kullanmak ne oldugu belli olmayan bir iranli çocukla is yapmak.
Kusura bakmayin ama gel beni dürt demisler resmen.
Ordan üç bes kazanalim derken eldeki 10 15'ten olacagiz.
Simdi beyler bayanlar bakiniz hizmeti bitenler (abiler) (bahsettigim cemaat abisi degil aq) hezimetle silinirler. Bak menderes silinmeyi reddetti sonucu gor. 80 darbesi de ayni daha yumusagi. Biz bir seyleri secmiyoruz bir seyler bizi seciyor. Ayaga kalktin oturdun falan hikaye.
Erdogan i zerre sevmem, politikalarina tumuyle karsiyim ama bu ipin ucunu kacirmadan turkiye de icerde bitirmeliydi bu isi. Ac gozlulugu hem ulkeye hem kendine cok zarar verecek.
yahu bu zarrab denilen adam sizi neden bu kadar telaşlandırdı da sayfalar dolusu yazmaya sevk etti troll beyler? hayırdır? yargılansın cezası neyse yesin bize ne arkadaş? neden adam için nota bile verdiniz?? rte yi hedef alıyormuş da bilmem ne yahu gitmeyiverirsiniz abd ye olur biter. hedef alacak da ne olacak yani %51 almaz da %48 alır ne olmuş? koca ülkenin kaderi bir eski iett şoförüne falan bağlı değildir, geçiniz bu ayakları. her şey gibi gün gelecek sizin de tahtınız yıkılacak yenilgiyi kabul etmeyi öğrenin, hata yaptık deyin,allahtan af dileyin çekilin kenara. nasıl bir kibriniz varmış ülkeye bela oldunuz arkadaş. 90lı yıllarda belki imkanlarımız kısıtlıydı ama her şeyin bir üslubu vardı, siyasetçilerle dalga geçer,karikatürleri oynardı tvlerde yahu nereden nereye geldik. ilerleyeceğimize, uygar anlayışlı hukuka saygılı bir toplum olacağımıza iyice geri gittik. sonra amariga bizi kıskanıyor, bize operasyon çekiyor falan filan. yahu sen güçlü ülke olduktan sonra kim operasyon çekerse çeksin tırıs gider ama sen hak,hukuk,eğitimi,üretimi yerle bir edersen her yerinden rezillik,rüşvet,pislik çıkarsa, çalıyor ama çalışıyor dersen sana amariga da rusyada yarın ömür gün suriye de operasyon çeker, altından da kalkamazsın. geçiniz böyüh resim, kartlar yeniden dağıtılıyor masallarını. eğitimden,hukuktan, ekonomiden haber ver. yolun sonu göründü artık sokaktaki vatandaş da gördü sahtekarlığınızı, aslında biliyorlardı da maalesef biraz korkudan biraz da belirsizlikten kötünün iyisi sizi seçiyorlardı ama artık maskeler düştü kel göründü. kimse kusura bakmasın ama bu millet sadece cebine bakar öyle dinmiş,imanmış,ülke elden gidiyormuş falan dinlemez. ben bitmişim ülke elden gitse ne yazar der bu osmanlıdan beri böyledir maalesef. bu davadan korkmanıza gerek yok aslında hatta iktidarın tam da işine geliyor zira ekonomi konuşmaya vakit kalmıyor ancak sokağa çıkıp bakarsanız milletin derdi başka zaten iki üç güne bu davadan da sıkılmaya başladıklarında bakalım neler olacak. asıl dava karın tokluğu davası beyler!!!
bu kafalara ulaşmak için ne kullanıldığı bilgisinin tez elden bildirilmesi gerekmekte. sokaklarda millet bonzai içip gidip kendini öldürüyor bu kafaya erişebilmek için. bunlarsa bu kafaları yaşayıp hayatlarına devam edebiliyor. ortada bir haksızlık var işin sırrını söyleyin gençler uyuşturucudan kurtulsun.
(bkz: reza zarrab olayına alternatif akpli bahaneleri)
Öncelikle büyük resmi görmek isteyen ak troller şu bkz'yi okuyabilir, daha sonra ise hepiniz yargılanacaksınız.
Para için devleti de milleti de dini de oyuncak edenlere karnımız tok. Hem fetö'den hem sizden kurtulmuş olacağız.
Hayırsever iş adamı diye reklam etmek yerine, En başta Siz yargılasaydınız da elin conisinin elinde oyuncak olmasaydınız amk.
Sonra her ağzı olan televizyona çıkıp amariga oyunlar oynuyor diye ağlıyor. Bıkmadınız ajitasyon siyasetinden amk.