'rating'lere güvenmeyen ve kendisini temsil etmediği iddiasında olanlar var. Oysa, 20'den fazla ilde 2500 hanede çalışan 3682 'people-meter' sürekli ölçüm yapıyor. SES (sosyoekonomik statü) durumuna göre yaratılan bir örneklemden yararlanarak oluşturulan bu haneler grubunda, A, B, C1, C2, D ve E statü sınıflamaları, sırasıyla yüzde 7.29, 14.49, 25,87, 17.38, 31.87 ve 3.10 oranlarında temsil ediliyor. Görüldüğü gibi, özellikle A grubunun tüm topluluk içinde pek de esamisi okunmuyor.
Reklam verenler açısından, A ve B gruplarının öncelikle seyrettiği diziler, dönüşü daha yüksek bir reklam yatırımı olmakla birlikte, C ve D gruplarının beğeni ortalaması çoğu kez sürükleyici etken olmaya devam ediyor. 11 TV kanalı ve 20 kadar medya planlaması, reklam ve satınalma ajansının bir kutsal kitap gibi baktığı izleme sonuçları, ne kadar dudak bükülse de, bu dünyanın kaderini, zevk düzeyini, konu seçimini ve beceri kalitesini önüne geçilmez bir kesinlikle belirliyor. **
yapımcıları sadece, yabancı programları taklit ederek bir yere varılamayacağını, anlayıp, yaratıcı projelere yönelmeleri ile artabilecek, belli bir zamanda dilimindeki izlenme seviyesi.
neden reyting başlığına yönlendirildi. rating mi olmalı.
finansta, ihraçcıların (şirket, devlet, vs.) ihraç ettikleri borç niteliğindeki menkul kıymetlerin (tahvil, finansman bonosu vs.) anapara ve faizini zamanında geri ödeme yeterliliğine ne ölçüde sahip olduklarını göstermek amacıyla bağımsız kuruluşlar tarafından yapılan değerlemedir.