avrupalı ve amerikalı (diğerleri çokta önemli değil) kadınların dinlerini değiştirip başlarını örtmesinden orgazm derecesinde zevk alan insanların pek tasvip etmeyeceği bir eylemi gerçekleştirmiştir bu hanfendi.
oysaki kişisel bir tercihten başka hiçbir şey değildir her iki örnekte.
hurriyet gazetesi bugun "Radikal değişim" baslıgı atmış bu habere. Türbanını çıkarıp saçlarını fönleterek eşi Ali Müfit Gürtuna ile katıldığı bir açılışta go-kart'a binen Reyhan Gürtuna "Herkes giyim tarzında özgür olmalıdır. Dini kavram ve simgeler, siyasi ve ideolojik istismar konusu olmamalıdır" DEMiSTiR. eski imajina nazaran su anki hali pek yakismis kendisine. buyrun birde siz bakin..
türbanını çıkardığı için gazetelere yeniden konu olan istanbul eski belediye başkanı ali müfit gürtuna'nın karısı;
bu toplum türban takanı yerip, türban çıkaranı övdükçe çağdaşlığa ulaşması epeyi zor olacaktır; oysa durum övmeyi de yermeyi de gerektirmeyen bir teferruattır; toplumsal iki yüzlülüklerimiz, politik yaklaşımların adı değişse bile değişmiyor, acı olan bu;
türban takmanın belki modernitenin sonucu ve gereği olabileceği kimsenin aklına gelmez *, takanlar gerici diye damgalanır; türbanın muhafazakar kasabalı, kentli kadınları sosyal yaşamın içine sokan pratik bir çözüm olduğu, bu anlamda kadınların toplumdan soyutlanması, eve kapatılmasına karşı toplumun bulduğu pragmatik bir yol olarak övülmesi gerektiği unutulur ve temelinde erkek egemen zihniyetin dinsel, töresel ve toplumsal yorumunun varlığı göz ardı edilerek, türban sadece kadınları aşağılayan bir şey * olarak sunulur. oysa modern mahrem diye bir şey de var;
*şapka kanununa göre herkesin şapka takması gerekli, yasa işletilmeye kalkılsa bir çok kişi kendini hapiste bulabilir, geçmişte bu yasayı oturtmak için idamlar yapıldığı da biliniyor; bu durumda yasa var ama bilerek uygulanmıyor, biliniyor ki bunu uygulamak bizi çağ dışına düşürür, buna karşı yasa yok ama türban takan kadınlara ülke dar ediliyor; anlaşılır gibi değil gelse de, bunun adı politik iki yüzlülüktür.
hür iradesi ile verdiği kararı ile ilginç tepkiler alan hanım. okuyorum gülüyorum halimize. 3 gün önceki aynı insan bu, ne düşünceleri değişti ne karakteri ama bir anda aydınlanıverdi işte. zaten aydınlanmak böyle olur ne eğitim ne ahlak nede başka bir şey açarsın aydınlanırsın, kaparsın karanlığa gark olursun.
topu topu saçı fönlü görüldü hanımın nasıl anlaşıldı aydınlandığı ben anlayamadım. karanlıkta kalmamış aydınlığa ulaşmış insanları anlamak için şöyle bir teori varda ben mi bilmiyorum;
saçı ince telliler ve az yağlılar aydınlığa ulaşmışlardır...
bügun hürriyet gazetesinde ayşe armanla bir ropörtaj gerçekleştiren hoş hanımefendi. kendisini tebrik etmek gerek.
haberde hiç fotoğrafı olmasa da aynı takdiri görecekti tarafımdan. *
söyleşide ayşe arman'ın ters köşe sorularına, "sorulan her soruya cevap vermek zorudna hisseden yarım akıllılara nazire yaparcasına" başarılı karşılıklar vermiştir.
mesela şu ters köşeleri ve verilen cevapları inceleyelim;
"ayşe arman: Ama çok zor değil mi mesela kapı çalıyor tüpçü geliyor, başınızı bağlayıp kapıyı açmanız gerekiyor. Kapının yanında örtüler mi asılı...
Reyhan Gürtuna: - Bu meselenin sosyolojik ve psikolojik tespitlerinin çok ciddi yapılması lazım. O kadar polemiğe açık ki. Bütün alimleri birbirine sokacak meseleler bunlar. Ama faydası yok, konuşmam. "
ayşe arman: Peki sizin gibi örtünenleri ciddiye alıyorlar mıydı? Yoksa "yanar- döner" mi buluyorlardı?
Reyhan Gürtuna: - Bilmiyorum, ilgilenmiyorum.
(nasıl evlendiniz sorusunun devamı) ayşe arman: Güzelliğinize mi vurulmuş?
Reyhan Gürtuna: - Yok canım, o zamanlar güzel falan değildim. Şimdi daha güzelim. O zaman kendimin bile farkında değildim. Kendimle uğraşmadığım bir dönemdi. Tartının üzerine bile çıktığımı hatırlamıyorum. Kadın olarak tamamen silik yıllar. Araştırma da yapmışlar hakkımızda. Öyle oluyordu bu işler, flört yok ya, nasıl tanıyacaksın? Sonra birkaç kez görüştük. Hayatla ilgili görüşlerimizi paylaştık. Bugün tabii bunlar bana tuhaf geliyor...
ayşe arman: E doğru bir eş seçmişsiniz ki, bunca yıldır devam ediyor evliliğiniz...
Reyhan Gürtuna: - Evet ama Allah korumuş bizi! Şimdi düşünüyorum da, akılla filan yapılacak işler değil bunlar...
ayşe arman: Bugün çocuklarınızın aşık olarak evlenmesi gerektiğini düşünüyorsunuz değil mi?
Reyhan Gürtuna: - Bizim yetiştirilmemizde çok büyük yanlışlar yapıldı. Oralara hiç girmeyelim.
ne olursa olsun zeki, kendinin farkında bir kadın sözkonusu.
polemiğe kapalı, edepli, ne yaptığının farkında bir insan. eli öpülesi.