jostein gaarder, vita brevis de (hayat kısa) sık sık bundan bahseder. yanlış hatırlamıyorsam papaz o kadını terkettikten sonra retorik üzerine dersler almıştı. kadın da bir süre sonra kendini yetiştirip retorik hocası olmuştu. tabi aşk ızdırabı ve gizli bir intikam duygusuydu onu bunu yapmaya iten.
platon'un gorgias isimli eserinde de işlenen konudur.şöyle ki:gorgias bir doktorla birlikte bir şehire gidecek olsalar,halka kendini doktor olarak kabul ettirebileceğinden bahseder.ve hitabet ve belagat ,yanimse söz sanatlarının öneminden dem vurur.platon da(kitapta sokrates) ona şöyle cevap verir:evet kendini söz sanatıyla onlara kabul ettirebilirsin,ama onları bir doktor gibi tedavi edemezsin, dolayısıyla da retoriğin bir işe yaramayacak.
sonuç:platon retoriğe karşıdır.
gerekçe:siyasilerin ve sofistlerin ,retoriği suistimal etme ihtimalleri.
"diyalektiğin eşdeşidir. her ikisi de aşağı yukarı bütün insanların genel bilgi alanı içine giren ve belli bir bilime ait olmayan şeylerle ilgilidir. Dolayısıyla, herkes şöyle ya da böyle kullanabilir bunları, çünkü bir dereceye kadar, bütün insanlar zaman zaman görüşleri tartışma ve doğrulama, kendilerini savunma ve başkalarına karşı çıkma girişiminde bulunur. sıradan insanlar bunu ya rastgele ya da alışkanlıkla ve edinilmiş alışkanlıklar yüzünden yapar. her iki yol da olanaklı olduğuna göre, konu dizgesel bir biçimde açıklıkla ele alınabilir, çünkü bazı konuşmacıların pratikle, bazılarınınsa kendiliğinden başarılı olmalarının nedenini araştırmak mümkün; ve böyle bir araştırmanın, bir sanatın işlevi olduğu konusunda herkes düşünce birliğinde olacaktır." diyor aristoteles aynı adlı kitabında.
aristo'nun materyal mantik* siniflandirmasina soktugu ilim. organon'daki kitaplardan dorduncusudur. islam ilimlerinden belagat ile konu acisindan benzerlik gosterir. ancak arap belagati cok daha koklu ve gelismistir.