aralarında nihat doğan, ali eren, ajdar anık gibi usta kalemlerin bulunduğu yazarlar topluluğudur.
devlet memuru statüsünde olan yazarların maaşları her ayın birinde ziraat bankasına yatar. emekli sandığına bağlı olan bu yazarların ortalama gelirleri öğretmenlerle hemen hemen aynı, polislerden az bi'şey azdır. net rakam vermekten kaçınıyorum.
güncel konuların yanında, magazin, sanat ve kültür konularına değinen yazarlar ne gariptir ki futboldan bahsetmezler. tuhaf yani.
nihat doğan,
resmi gazetenin aynı zamanda ultraviyolensel yazı işlerinden sorumludur. daha çok magazinel eleştri ağırlıklı yazsa da biz onu hep sanat alanıyla ilgili yazılarından tanıdık ve öyle sevdik.
nerde bir opera var, nereye çadır tiyatrosu kurulmuş, utanmasa telefon edip söyleyecek o kadar yani. resmi gazetenin kuponla saç düzleştirici vermesi olayına başından beri karşı çıkan doğan "oldu olacak bir de bulaşık detarjanı verelim"
diyerek, gazetecilik kültürünün ciddiyetini sert bir dille anlatmaya çalışmış, yakın çevresi milletvekili kaynayan değerli resmi gazete müdürü ajdar anık tarafından mardin'in sıradan yerel gazetelerinden olan halk gazetesi'ne ataması yapılmıştır.
ali eren,
resmi gazetenin gayriresmi yazarlarındandır. çakma haber ve araklama gazetecilik prensibiyle çalıştığı için bu yaftayı almış yazar, en son yapmış olduğu, "2010 yılı hububat alımları iç tüzüğü" haberi ile hepten saçmalamış, balıkesir çiftçiler ve borsacılar odasından "bu tüzük 2009 yılında yapılmıştı, sen saatin kaç olduğunu yaz yeter" ikazıyla uyarılmıştır.
bunun üzerine, ajdar anık tarafından giresun cumhuriyet ilköğretim okulu okul gazetesine ataması yapılmıştır.
ajdar anık,
rüyasında resmi gazete köşe yazarları atamalarını görüp bunu kabus olarak nitelendirmiş, kafayı çizmiştir. nerde olduğuna dair hiçbir fikrimiz yoktur.