üçüncü bir kişiye "biz sevgiliyiz" demekle vukuu bulduğu sanılmakla beraber, aslen taraflardan birinin diğerine "sevgilim" diye seslenmesiyle gerçekleşen hadisedir. zira evliliğin aksine, sevgililiğe resmiyet kazandıran tarafların kabulüdür. *
Resmen sevgili olmak, evlilikdir. Hayat ortaklığı derler, öyledir. Güzel bir şeydir kötü olduğu kadar.
Birde daha gençlik dönemlerinde "resmen sevgili olmak" vardır. Daha farklıdır, şu "çıkmak" saçmalığı olduğu zaman resmen sevgili olursunuz. Ondan önce birbirine karşı hisleri olan iki insansınızdır.
Güzel bir şey olduğunun farkında ve bilincindeyizdir. "Aşık olmak" karşılıksız bile olsa kendini içkiye vermek değil, çıldırmaktır. Dağıtırsınız, farkında olmasanız bile mutlusunuzdur.
tanık olduğum en saçma tabir. insanı sevgilisi heycanlandırmayacak da yoldan geçen adam mı heycanlandırıcak?? yoldan geçen adam mı hediye alıcak, öpücek?
heyecansız sıradan günlerin başlayacağına alamettir. size resmen sevdiğini söyleyecek, resmen hediyeler alacak, sizi resmen öpecek... bunların hiçbiri kalp çarpıntısı yaşatmayacak. sıradan sıkıcı kavgalar, aptal kıskançlıklar...
hayır efendim resmen sevgili olmak sanıldığının aksine ilk öpüşmeyle olmaz.. ilk kez sarılıp uyusanız, yüzüne dokunsanız, o uyurken onu izleseniz, aşık olduğunuzu hissetseniz ve öpüşerek o gün yanından ayrılsanız da 'resmen sevgili' olmamışsınızdır.. olamamışsınızdır..
zira resmen sevgili olmak için iki tarafın da durumu onaylaması ve öyle başlaması lazımdır
sizin bu süreçte hissettiklerinizin önemi yoktur
tutulan ellerinizin, yanaklarınızın, boynundaki nefesinizin, dudaklarınızın bir önemi yoktur.. zira önemli olan daha önceden de yazdığım üzre iki tarafın da 'evet biz sevgiliyiz' demesidir. zaten mantıklı düşünülürse siz de her gece başka bir adama sarılır uyur, her gece başka bir adamın elini tutar, her gece başka bir adamı uyurken izler, her gece başka bir adama aşık olur, her gece evet her gece başka bir adamla öpüşürsünüz..işte bu yüzdendir ki bütün bunlardan sonra resmen sevgili olmazsınız ve birbirinize karşı sorumluluğunuz da yoktur.
bu da demek oluyor ki bu zaman zarfında başkalarıyla görüşebilir, başkalarıyla sevişebilir, başkalarına sarılıp uyuyabilir, başkalarının göğsünde huzur bulabilirsiniz.. ki huzur bulmak azımsanacak birşey değildir.. kimsenin size değil hesap sormak, o gece ne olduğunu dahi sormaya hakkı yoktur, zira 'geçmiş' geçmiştir ve bu konu hakkında açıklama yapmak zorunda değilsinizdir.
karşınızdaki yeni sevgilinizin size gerçekten ama gerçekten değer vermesi, sizi yalnızca sizi istemesi tek başına yeterli olmamalıdır. 'kıskançlık sevgiyle koroledir' gibi saçmalıklar ve aşkını gözlerinden okuyor olmanız da durumu kesinlikle değiştirmemelidir. zira her gün başka biri sizi sahiplenir, her gün başka biri kendini değiştirmeye çalışır, her gün evet her yeni gün başka biri sadece sizi düşünür.. bunlar olağan şeylerdir. her yeni gün olur..
bağlanmaktan, yara almaktan tek korkan sizsinizdir ve tek sizin geleceğiniz belirsizdir. tüm bunlar içinde sadece etkilenmekle başladığınız ilişkideki 'karşı taraf' sırf size aşık diye daha fazlasını istemeye hakkı yoktur. ayrıca onun ne verdiğinin, çabasının, geleceğinin belli olmayışının, bağlanmaktan en az sizin kadar korkmasının da bir önemi yoktur.. sizin dünyanız sizden ibarettir, depresif olmaya lüzum yok..
velhasıl el özet: resmen sevgili olmak için iki tarafın da bunu onaylaması gerekir ve öncesi için hesap sormak kimsenin haddi ve hakkı değildir..
haklarınızı bilin diye yazıyorum sevgili okurlar
noterden tasdik alıp olayı hem hukiki boyutlara hem resmiyete döküp hem de geleceği garanti altına almaktır. zira sevgilinin artık başka birini sevgili olarak seçmesi mümkün değildir.
