Serinin en kötü filmi.gerçi yapılabilecek fazlada birşey yoktu çünkü konu seride giderek kısırlaşmış artık sunulacak çok az şey kalmıştı.bunlardan birşey çıkar mı diye kendime sorarken malesef karşımda tam bir gişe filmi buldum.
oyunun ortalarına doğru büyük bir göl var.hani tekneye binip deniz canavarıyla savaşıyoruz.heh işte tam o teknenin yanına gelip göle 7 mermi atarsanız deniz yaratığı gelip haşırt diye sizi yiyor.******
alice, virüs salgınından zombiye dönüşmüş insanların arasında sağ kalanları bulup onları kurtarma umuduyla maceraya devam ediyor.
arkadaşları ona yardım etseler de koca bir şirket olan umbrellanın tuzağına düşeceklerdir.
ilk filmindeki kadar haz vermese de efektleri ile izleyeni koltuğa bağlamayı başarıyor
milla jovovich, ventworth miller ve ali lerter üçlüsünün süslediği filmin son serisinde üç boyutlu çekimleri muhteşem hazırlanmış.
başrollerinde milla jojovich ve prison break dizisinden tanıdığımız wentworth miller'in oynadığı, 10 eylül 2010'da gösterime girecek olan film. the last airbender'a gittiğimde gösterilen fragmana hayran kaldığımı söyleyebilirim. Her ne kadar the last airbender'da 3 boyutlu olsa da, kesinlikle resident evil'in yerini tutmadığını söyleyebilirim. fragmanda milla jojovich'in attığı metal yıldızlar başımızın üzerinden uçuyordu. uzattığı silah, burnumuzun dibide gibiydi, arka üstü düşerken uçurumdan aşağı bakıyormuş gibi hissettim. eğer bu fragman, sadece filmin en süper 3 boyutlu sahneleri değilse ve, filmin tamamı bu derinlikteyse, izlemenin muhteşem bir deneyim olacağını şimdiden söyleyebilirim.
serinin en iyi oyunu bence. Resident evil atmosferi pek yok ama en azından aksiyon var. Mesela eski oyunlarda nişan alma tuşuna basıldığında karakter kendisi doğrultuyordu silahı, bunda biz nişan alıyoruz. Böylece zombi öldürmek oyunun angaryasından ziyade bir keyif oluyor.
gibi söylemleri bünyesinde barındıran, hayvanlar gibi atmosferi olan, yeri geldiğinde inim inim inleten, altımızı pislettiren oyun.
hele regenerators diye bir monster sınıfı var ki, allah belasını versin onların. cins cins sesler çıkararak yavaşça üzerine gelir insanın. mermiler yağdırırsın, ortası delinir. yine de ölmez, ilerlemeye devam eder. boşaltacaksın illa butterfly'ı üzerlerine. na bu ibne; https://galeri.uludagsozluk.com/r/26987/+
dipnot: bahsi geçen söylemlerin yazımı kişisel tecrübelerime dayanmaktadır.
seriyi aksiyona taşıyan oyun. 3teki 2deki 1 deki havayı hiçbir zaman yakalayamamıştır ama Aksiyon konusunda güzel bir oyundur. Third person aksiyonlardan nefret eden kişi olarak 3-4 kere bitirmişimdir oyunu ki bir oyun birden fazla oynanıyorsa ki oynanış tarzını sevmeyenler tarafından bu başarıdır.
ha bir de eski oyunlarını oynayan çocuklar artık eşek kadar adam oldu, korkutmanın zorluğunu onlar da biliyor.
bugün çalıştığım playstation salonunda, 23. kez * bitirmiş olduğum oyun. şimdi de seperate ways ve assigment ada bölümlerini oynuyorum, henüz 1,000,000 yapıp chicago typewriter'ı ve special rocket launcher'ı alabilmiş değilim.. bu sefer olacak galiba (:
Efenim, bir kere şu ayrımı yapmak gerekir, pc de oynamak daha zor. Yuvarlanan taşlar mı diyim, denizden çıkan balinacanavar mi diyim, trolla benzer mal bir yaratık mı deyim. Bilemedim ilk olarak bir kere heyecan 1500, neden çünkü aksiyon sahnelerinde press 3 + 5 diyor. ee tabi ps den uyarlandıgı için klavyedeki 3,5 degil ee napcaz? allah ne verdiyse bas gitsin.
Her aksiyon sahnesini geçmek için en az 10 kere ölüyorsun tabi , hangi tuşa basayım derken. Testerecileri unutmamak gerekir, vallahi sen ne guzel kafa kesiyosun öle, saw daki emmi gelse yanında cücük kalır.1 metreden fazla yaklaştırmayın bir ara 3-5 tane saldırıyor orda zaten yapcak bişi yok roketatarla vuracaksın. Unutmadan kafa kopardım diyip sevinmeyin ilerde kafadan böle dal t.şşak bişi fışkırıyo uzaktan attırıyor. Bu arada ispanyolcanızda gelişir heralde. (bkz: basta hijo de perra)
Edit:
An itibari ile oyunu bitirdim, ama bende bittim oyun da bitti. Önceki chapterda ön savaş yaptıgımız eski dostumuz, komando mu dur nedir, onu öldürecek gücü bulamadım. Lakin ne mermi kaldı, ne de ot. Dolayısıyla trainera muhtaç kaldım. Bir diger sahne ise son sahne, 50 kere öldükten sonra traineri yeniden açtım. Unutmadan bir hatırlatma yapayım, canavarı öldürünce oyun bitmiyor(saddler), aptal bir jet ski sürmeniz lazim. Düşen kayalar, arkadan gelen tsunami, şelale falan derken 30. denememde adadan jet skiyle kaçtım. Benim için büyük bir zevkti .
oyunun sonlarına doğru yaklaştıkça ashly hanımyavrukızceğizimiz, esas oğlanımız leon a vericek mi? yoksa kezbanlık yapıp pis abaza diyerek siktir mi çekicek sorularının cevaplarını merak ettiğim oyun. arada ufak firikikler de vermiyor değil hani. eleman zaten yok kızın yanında artislik yapmalar zombilerin beyinlerinin pekmezlerini akıtmalar yok waitler kam hiyırlar falan filan... du bakalım görücez.
oyun başlıyor ve seni sürekli bir kilisye yönlendirmeye çalışıyor. oynadık, oynadık ve oynadık. bir süre sonra kilisenin kapısına varmayı başarabildikten sonra arkadaşıma "işte oyunun sonuna geldik" dedim. ama nerdee, bunu dememin üzerinden en az 40 saat daha oynadık oyunu. ne bitmez oyunmuş kardeşim. bir de tırsıyorsun ilerledikçe. ama sonunda bitirdik ve şöyle dedik; "bir efsanenin daha sonuna geldik." gerçekten efsaneydi...
bilgisayar portu oynanılamayacak derecede kötü olan oyun. mouse bir defa desteklemiyor. gamepad olmazsa oyunu oynamanın mümkünatı yok. yok sol shift e basılı tutacaksın da, w,a,s,d ile nişangahı üzerine hurra diye gelen 3-4 adama sırasıyla isabet ettirip bir de ayrıetten e tuşunu basarak silahı ateşleyeceksin de, ohooooo. yok ya. tps oyunu olup, oyunu karakterin sağ omzunun üzerinden görüyor olmamız da cabası. grafikler de oldukça eski. komple bir ps oyunu kısaca.