reservoir dogs

entry183 galeri72 video3
    132.
  1. maddi sıkıntılar nedeniyle bazı sahnelerin çekilemediği, az bütçeli olmasına rağmen yine de çok başarılı olduğunu düşündüğüm tarantino filmidir.
    mr orange'ın film boyunca kan içinde kıvranmalarını izlerken sanki kendim vurulmuş gibi hissettim çok iyi canlandırmış o rolü bence.

    ayrıca mr pink'in bahşiş konusundaki tavrı ve toplumun insan davranışları üzerindeki etkisinden bahsettiği replikler muhteşemdir, yaşam felsefesi haline getirilesidir.
    1 ...
  2. 131.
  3. kan kan ve yine kan..
    basit fakat güzel işlenmiş bir konu..izlenilesi..10 üzerinden 7..
    0 ...
  4. 130.
  5. beatles' in karşıdan karşıya geçerken verdiği poza ağır ağabeylerimizin lokantadan çıkarkenki sahnesi ile selam durmuş tarantino şaheseri.
    2 ...
  6. 129.
  7. tim roth'un istiklal marşını tersten söylemesine ramak kalmış film.
    9 ...
  8. 128.
  9. sırf mr.pink karakteri için izlense diğer karakterlere hafif ayıp etmiş olunacak film.

    zira o michael madsen en karizma zamanlarında o rolü öttürmüştür babam afedersin. diğerlerine değinmeye bile gerek yok sanırım ayak görmediğim tek tarantino filmidir. (6-7 yıldır izlemiyorum unutmuş olabilirim)
    10 ...
  10. 127.
  11. film ve replikler yer yer çok güzel, komik ve etkileyici ama genel anlamda bence "offf, şahane, enfes!", "mükemmel ya!"lık bir film değil. öyle aşırı film izlememm. bana böyle geldiyse diğer sinema/film tutkunlarına nasıl mükemmel geliyor, şaşırıyorum...

    --spoiler--
    1. ayrıca mr. orange (tim roth) film boyunca gerçekten vurulmuş gibi nasıl kıvrandı durdu... rahatsız edici bir şekilde etkiliydi, izlerken ben kıvranıyordum o derece...

    2. sonra mr. pink'in bahşiş üzerine yaptığı yorumlar çok iyiydi. "bahşiş verme zorunluluğu" gibi toplumun kafasına göre bazı şeyleri bizlere dayatmasını güzel bir şekilde eleştiriyordu.

    3. mr. white'ın, mr. orange'ı koruması, ona babacan bir şekilde yaklaşması, kendisi de vurulduktan sonra ona doğru sürünerek gelmesi, sarılıyor gibi bir görüntü oluşturması ama sonunda mr orange'ın polis olduğunu itiraf ettikten sonra onun boğazına silah dayaması ver vurması, olay anında gelen polisler tarafından da vurulması çok etkileyici ve şaşırtıcı noktalardandı.

    4. bir de mr. pink'in sağ kalıp da elmaslara sahip olması ve elini kolunu sallayarak depodan çıkmasına gülmüştüm ve biraz da çocuksu düşünerek "lan bari ambulans çağırsaydın en başında" demiştim. ama internette yaptığım araştırmalardan sonra bir gerçeği öğrendim. içeride mr. white ile mr. orange kıvranarak konuşurlarken arka planda kalan seslerden mr. pink'in de yakalandığını anlayabiliyorsunuz.

    filmi izleyenlerin de bildiği gibi olayın gerçekleşme sıralaması: 1-2-4-3
    --spoiler--
    1 ...
  12. 126.
  13. script'ini okumanın en az filmi izlemek - belki de daha büyük - kadar haz verdiğini düşündüğüm klasik.
    0 ...
  14. 125.
  15. en iyi introlardan birine sahip tarantino filmi.

    0 ...
  16. 124.
  17. Tarantino nun ilk uzun metraj filmi (sanırım). Bariz amatörlükler olsa da diyaloglar üzerine kurulu izlenesi Bi tarantino eseri.
    2 ...
  18. 123.
  19. gece gece canımın çektiği film hani üşenmesem kalkar izlerdim o derece tadı damakta kalan bir film. gece gece kan görmek istiyorum, kendimi sabah kalktığımda bu dünyaya daha alışık görmek için. güzel filmdi, hatta en nadide filmidir tarantino'nun girişi bile çok fiyakalı.
    1 ...
  20. 122.
  21. tarantino'nun en iyi filmidir.
    0 ...
  22. 121.
  23. tarantino şaheserlerinden biri daha. başından sonuna diyaloglar belki de hiç bir film de bu kadar etkili kullanılmamıştır. pulp fiction, snatch tadında bir film, izlemeyen için tavsiye edilir.
    1 ...
  24. 120.
  25. izlerken sıkıcı gelen bitince iyimiş dedirten film.
    1 ...
  26. 119.
  27. abartılmış bir film, tamam güzel, izlenir ama bi pulp fiction ile kıyaslanmaz. 10 üzerinde 7.
    1 ...
  28. 118.
  29. --spoiler--
    Quentin Tarantino’nun ilk uzun metrajı olan Rezervuar Köpekleri orijinal bir soygun hikayesini konu alıyor. Büyük bir hırsızlık olayı için bir araya gelen bir ekip, birbirlerinin isimlerini bile bilmeyen bir grup hırsızdan oluşuyor. Soygunda yaşanan bir aksaklık nedeniyle kan gölüne dönen atmosferde polisten kaçmaya çalışan ekip, aralarında bir polis casusunun olduğunu öğreniyorlar ve bu kanlı mücadele fiziksel şiddeti de anbean artan psikolojik bir savaşa dönüşüyor. Büyük bir kısmı tek bir mekanda geçen klostrofobik filmin oyuncu kadrosu, Harvey Keitel, Tim Roth, Freddy Newandyke, Michael Madsen ve Quentin Tarantino gibi önemli isimlerden oluşuyor.
    --spoiler--
    1 ...
  30. 117.
  31. karakterlerin, diyalogların da yardımıyla oyunculara "cuk" diye oturduğu filmlerden birisi. tarantino ise bunu en başarılı yapan yönetmenlerden birisi.

    --spoiler--
    fakat benim için yıllardır eddie'nin nasıl vurulduğu muazzam bir merak konusu.
    --spoiler--
    1 ...
  32. 116.
  33. hoppalı zıppalı filmleri izlerken uyuyakalan şahsım, gecenin 2'sinde bu filmi 7.kez tek solukta izleyebilmektedir. bu kadar mı güzel işlenir arkadaş? Eşi aranır.

    Ayrıca filmi izledikten sonra kulaklıkla yürürken "Little Green Bag" çalmayagörsün.
    1 ...
  34. 115.
  35. filme müthiş demezsiniz.
    filme kötü de demezsiniz.
    fakat iş en iyi afiş konusuna gelince sadece stanley kubrick'in clockwork orange'ına yenilecek, müthiş afişlere sahip dersiniz.

    tarantino'yu da görebileceğimiz kanlı, diyaloglu, takım elbiseli, mekansız film.
    1 ...
  36. 114.
  37. Hiç aksiyon kullanmadan, bu kadar kısıtlı mekanda çok büyük bir başarı bu filmi çekmek. Özellikle diyaloglarıyla dikkat çekiyor film. Çoğu insana boş ve sıkıcı gelse de mizah dolu ve eğlencelidir o hikayeler. Acayip bir kafanın ürünüdür diyebiliriz. Klasik Tarantino filmidir gerçekten (bir tek ayak eksiktir). Muhabbetler ve tartışmalarla insanı içine çeken bir özelliği var. Anlatım tarzı ve sahneleri bakımından da hayli kuvvetli. Aksiyon olmaması bazıları için filmin sıkıcı damgası yemesine, iğrenç tabirlerine yol açıyor. Ben aksiyon filmlerinden aldığım hazzın daha fazlasını aldım..

    Oyunculuk, çekimler, mekanlar, karakterler hepsi çok başarılı. Senaryosunu, özellikle sonunu sevmedim bir tek. Önemli olan, çoğu diyalogla geçen bu film hiçbir noktasında sıkıcı olmaması. Çok fazla bir olay olmamasına rağmen sıkılmadan izlenmesi, muhteşem oyunculukla birleşince güzel bir film ortaya çıkmış gerçekten. Ancak olayı abartıp şaheser bir film ya da ''bu filme laf atanı tarantula kovalasın'' gibi şeylere girmem. Bu yapımın da eksikleri var şahsım adına..

    --spoiler--

    Özellikle Mr. Pink'in homoseksüel hikayesi ve ismini bir türlü kabul etmemesi en iyi sahnelerimden biri olmayı başardı.

    --spoiler--
    0 ...
  38. 113.
  39. güzel sahneleri vardı ama öldüm bittim bittim beni olmayan bir filmdi.
    0 ...
  40. 112.
  41. filmi izleyince ulan ne pis geyiğiniz varmış diyorsunuz.
    tarantinonun federer zamanlarından hoş bir film.
    ankarada deniz yok diyen arkadaşım film odada geçiyor deyince kapattım yalnız.
    1 ...
  42. 111.
  43. quentin tarantino'nun 2. filmidir aslında. ilk filmi my bestfriends birthday'i asla bitirememiştir.(yoksa bir yangında yanmışmıydı lan?) my bestfriends birthday, true romance'ın altyapısını oluşturur. neyse konumuza dönersek reservoir dogs tarantino'nun görücüye çıktığı ilk filmdir. 1992 yapımı film hong kong yapımı city on fire filminden izler taşır. gerçi tarantinonun çalışma tarzı kıymeti bilinmemiş filmlerden parçalar alıp harika bir bütün oluşturmak üzerine kuruludur. filmde 6 tane gangesterin bir elmas dükkanını soymasını anlatır ancak o soygunu biz hiç göremeyiz. film bu olayın öncesini ve sonrasını anlatır. film için gerekli finansmanı bulamayan tarantino'nun yardımına (bkz: harvey keitel)koşar. merak etme bu filmi bitireceğiz der. ancak gene de zorluklar yaşarlar. oyuncular kendi eşyalarını filmde kullanırlar. mesele mr white'ın arabası keitel'in kendi arabasıdır. aynı şekilde Michael madsen'de. chris penn kendi kıyafetleri ile oynar vs.

    Mr.white: Aslında rol için (bkz: steve buscemi)okuma yapar. ancak buscemi mr.pink için ısrarcı olur ancak tarantino mr pink'i kendi için yazmıştır. ancak işin içine finansör olarak giren (bkz: harvey keitel) mr white'ı alınca mr pink'i buscemi kapar.

    Mr.Blonde: (bkz: michael madsen) ilk önce mr pink için okuma yapar. blonde için ilk düşünülen isimler (bkz: george clooney) ve (bkz: Christopher Walken)'dır. ancak ikisi de rolü reddeder. rol madsen'e kalır. mr blonde'un adı vic vega'dır, ki bu da pulp fiction'daki vincent vega ile akraba olduğuna dalalettir. zaten tarantino da sonradan ikisinin kardeş olduğunu söyler.

    mr.pink: En popüler ve benimde en sevdiğim karakterdir. daha önceden de söylediğim gibi rolü kendisi için yazmıştır tarantino. Vincent gallo rolü reddeder. Tim roth bu rol için düşünülür ama o mr orange'ı ister. en son (bkz: steve buscemi) gelir ve tarantino ona bak koçum rolü kendime yazdım. almak için acaip bi oyunculuk yapman lazım der ve bu rolü çok isteyen buscemi bunu başarır.

    mr. orange: bu rol için ilk düşünülen isim (bkz: james woods)'tur. ancak woods'un menajeri 4 kez yapılan tekllifi her defasında ücreti az bularak reddeder. bunu sonradan öğrenen woods menajerini kovar ama iş işten geçmiştir. (bkz: samuel l. jackson)da rol için harika bir okuma yapar ancak rol (bkz: tim roth)'a gitmiştir bir kere.

    mr.blue: (bkz: Edward Bunker)filmde en silik karakterlerden biridir. fazla diyaloğu yoktur ve göremediğimiz bir şekilde soygun sırasında ölür. aslında senaryoda nasıl öldüğü belirtilmiştir ancak çekim sırasında parasızlıktan senaryodan çıkarılmıştır.

    mr.brown: (bkz: quentin tarantino)tarafından canlandırılmıştır. mr pinki steve buscemi'ye veren tarantino kendisine bu rolü seçmiştir. mr blue'den hallice diyaloğu olan mr brown, soygundan sonra arabayla kaçarlarken başından vurularak ölür. filmin başında yer alan kahvaltı salonu sahnesinde saz onun elindedir ve (bkz: madonnna)nın (bkz: like a virgin)şarkısıyla ilgili oldukça uzun bir hikaye anlatır. ayrıca kendisine mr brown ismi verilince "brown boku andırıyor" diye itiraz ederek güldürmüştür.
    2 ...
  44. 110.
  45. --spoiler--
    " Beni rüyanda vurur, sonra da kalkıp özür dilersin. "
    --spoiler--
    1 ...
  46. 109.
  47. --spoiler--
    " Bir kaltak gibi konuşmaya devam edersen, sana kaltak muamelesi yapmak zorunda kalacağım. "
    --spoiler--
    1 ...
  48. 108.
  49. 3- 4 kez izlediğim ve daha da izleyeceğim tarantino filmi.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük