film ve replikler yer yer çok güzel, komik ve etkileyici ama genel anlamda bence "offf, şahane, enfes!", "mükemmel ya!"lık bir film değil. öyle aşırı film izlememm. bana böyle geldiyse diğer sinema/film tutkunlarına nasıl mükemmel geliyor, şaşırıyorum...
--spoiler--
1. ayrıca mr. orange (tim roth) film boyunca gerçekten vurulmuş gibi nasıl kıvrandı durdu... rahatsız edici bir şekilde etkiliydi, izlerken ben kıvranıyordum o derece...
2. sonra mr. pink'in bahşiş üzerine yaptığı yorumlar çok iyiydi. "bahşiş verme zorunluluğu" gibi toplumun kafasına göre bazı şeyleri bizlere dayatmasını güzel bir şekilde eleştiriyordu.
3. mr. white'ın, mr. orange'ı koruması, ona babacan bir şekilde yaklaşması, kendisi de vurulduktan sonra ona doğru sürünerek gelmesi, sarılıyor gibi bir görüntü oluşturması ama sonunda mr orange'ın polis olduğunu itiraf ettikten sonra onun boğazına silah dayaması ver vurması, olay anında gelen polisler tarafından da vurulması çok etkileyici ve şaşırtıcı noktalardandı.
4. bir de mr. pink'in sağ kalıp da elmaslara sahip olması ve elini kolunu sallayarak depodan çıkmasına gülmüştüm ve biraz da çocuksu düşünerek "lan bari ambulans çağırsaydın en başında" demiştim. ama internette yaptığım araştırmalardan sonra bir gerçeği öğrendim. içeride mr. white ile mr. orange kıvranarak konuşurlarken arka planda kalan seslerden mr. pink'in de yakalandığını anlayabiliyorsunuz.
filmi izleyenlerin de bildiği gibi olayın gerçekleşme sıralaması: 1-2-4-3
--spoiler--
sırf mr.pink karakteri için izlense diğer karakterlere hafif ayıp etmiş olunacak film.
zira o michael madsen en karizma zamanlarında o rolü öttürmüştür babam afedersin. diğerlerine değinmeye bile gerek yok sanırım ayak görmediğim tek tarantino filmidir. (6-7 yıldır izlemiyorum unutmuş olabilirim)
maddi sıkıntılar nedeniyle bazı sahnelerin çekilemediği, az bütçeli olmasına rağmen yine de çok başarılı olduğunu düşündüğüm tarantino filmidir.
mr orange'ın film boyunca kan içinde kıvranmalarını izlerken sanki kendim vurulmuş gibi hissettim çok iyi canlandırmış o rolü bence.
ayrıca mr pink'in bahşiş konusundaki tavrı ve toplumun insan davranışları üzerindeki etkisinden bahsettiği replikler muhteşemdir, yaşam felsefesi haline getirilesidir.
bir mafya babası var. adamlarını topluyor. tükandan elmas soyacaklar. ama içlerinden biri polis.
neyse... bunlar işe başlıyor. içlerinden birisi vuruluyor. daha sonra bir mekana geliyorlar. aralarında devamlı bi anlaşmazlık , bi geçimsizlik , efendim çemkirmeler oluyor. film öyle devam ediyor.
fiziksel şiddet dürtüsü , şüphe, ölüm korkusu, bencillik, ego, ihanet vb... bir çok uç duyguyu derinlemesine ve sarsıcı bir şekilde karakterlere indirgeyip, başarılı bir şekilde ekrana yansıtan klostrofobik sinema klasiği. her izlendiğinde (orjinal dilinde) başka bir detay farkedebilirsiniz.
ama öylesine izlerseniz sıradan bir soygun filmi işte dersiniz.
yönetmene meraklı hiç kimse bir tarantino filmine filmde geçen olayı görmek için gitmez zaten.