Konilerin alt tiplerin biri veya daha çoğu işlev görmezse, “Renk Körlüğü” dediğimiz durum ortaya çıkacak ve bazı renkler renk körü kişi tarafından algılanamayacaktır. Gözde renge duyarlı konilerin tek bir grubu eksik olduğunda, kişi bazı renkleri diğerlerinden ayırt edemez. Örneğin kırmızının yeşilden ayırt edilemediği renk körlüğüne “Kırmızı-yeşil renk körlüğü” ismi verilir. Kırmızı renge duyarlı konileri olmayan kişiye, “Protanop” (kırmızı renk körü) adı verilir. Yeşil konileri eksik olan renk körü kişiler de “Döteranop” olarak adlandırılırlar.
Yeşil- Kırmızı renk körlüğü neredeyse tamamen erkeklerde ortaya çıkar. Fakat kadınlar tarafından genetik olarak taşınır. Renk körlüğü kadınlarda neredeyse hiçbir zaman görülmez. Çünkü kadınlarda bulunan 2 X kromozomundan en az biri hemen hemen her zaman her bir koni tipi için normal bir gen taşıyacaktır. Ancak erkek yalnız bir X kromozomuna sahiptir, bu yüzden eksik bir gen renk körlüğüne yol açar.
Bir erkekteki X kromozomu hiç bir zaman babadan gelmediği, her zaman anneden geldiği için, renk körlüğü anneden oğula geçer. Bu durumda anneye “renk körlüğü taşıyıcısı” denir ki, kadınların yaklaşık %8’i bu gruptadır.
Mavi zayıflığı: Bazen mavi konilerin genetik olarak az bulunması söz konusu olabilir. Bu duruma mavi zayıflığı denir. Mavi koniler nadiren tamamen eksik olurlar.
Erkeklerdeki sıklıkta olmasa da nadiren kadınlarda görülebilen hastalık tipidir. Aynı rengin tonlarını ayırmakta olan güçlük çekenler hafif derece de renk körüdür ama bazılarında bu hastalık hiç bir rengi ayıramayacak kadar şiddetli olabilir. Genelde, kırmızı ile yeşili ayırt etmede daha çok zorluk çekerler. Renk körlüğü olan insanların bunu kendi kendilerine fark etmesi çok zordur.