rene descartes

    124.
  1. 1.
  2. unlu fransiz filozof.
    modern bati felsefesinin kurucusu kabul edilir. matematik uzerine yaptigi calismalar da dikkate degerdir. bu kartezyen sistem bu abimizin icadidir.
    dualist bi felsefesi vardir. zihin-beden ayrimi felan. fransadan modern donemde cikmis en saglam filozoftur heralde bu. onerdigi felsefi sistem birkac boslukla bezenmis olsa da...
    (bkz: dualizm)

    ek: molla cami'yle ayni zamanda yasamistir. karsilastirinca karizma ciziliyo tabi abinin.. peruk dusuyo kel gorunuyo.*
    12 ...
  3. 88.
  4. fransa tarihinin en büyük filozofudur.
    10 ...
  5. 80.
  6. Rasyonalizm akımını savunmuş filozof. Modern felsefenin babası sayılabilir. "Düşünüyorum öyleyse varım" sözünün sahibidir.
    8 ...
  7. 3.
  8. büyük kumarbaz.

    kağıtlar iyi geliyorsa mümkün olduğu kadar çok kazanmalıyım. kağıtlar kötü geliyorsa mümkün olduğu kadar az kaybemeliyim.

    diyerek oyun * stratejini ortaya koymuştur.
    8 ...
  9. 20.
  10. descartes üzerine felsefenin ilkeleri ve meditasyonlar kitaplarından yararlanarak felsefesini şöyle özetleyebilirim:

    descartes ilkin şüpheyle başlar;
    1- kendisinden şüphe eder; kendisi gerçeklik olarak var mıdır?
    2- duyu organlarıyşla algılanan şeylerden kuşkş duyar; çünkü duyular kimi zaman aldatıyorsa neden her zaman aldatmasın?
    3- matematksel bilgilerden kuşkulanır; eğer tanrı kötü bir cin ise 2x2:5 değil de 4 olduğuna farzetmemi sağlıyor olabilir.
    4-tanrıdan kuşkulanır; açık ve seçik olmadığı gibi kötü de olabilir
    descartes bunlarla işe başlar ve eğer tanrı aldatıyorsa aldanan bir "ben " varım diyor; eğer öyle varsayıyorsam -yanlış bilr olsa- öyle varsaymamı sağlayan bir şey var.
    bütün bunların varlığı doğru bile olsa yanlış olduğunu düşündüğüm sürece kendi varlığımdan kuşku duymam zorunlu olur. kuşku varsa onun üst kavramı olan "düşünce" devardır. cogito ergo sumu tam da bu nokta da söyler.
    ama daha anlamadığı bir şey daha var: ete kemiğe bürünmüş haliyle "ben"
    kuşkulandığı için düşüncenin varlığını ispatladı.ancak düşünce bir töz (kendi kendine varolan bir şey) değildir; bir ilinek (varlığı başka bir varlığa bağlı olan şey)tir. dolayısıyla bu ilineğin taşıyıcısı olarak "ben" zorunlu olarak vardır. dolayısıyla "ben" sadece düşünen şeydir. oysa ben düşünen bir varlık olmasının yanında aynı zamanda yer kaplayan bir varlıktır.
    tam bu nokta da descartes bal mumu örneğini devreye sokar. sobanın kenarına ilişmiş mumun yavaş yavaş formunu, rengini, kokusunu yitirdiğini görürü ama her zaman bir yer kapladığını farkeder. dolayısıyla " yer kaplama" nesneye içkin bir şey tıpkı "düşünce" gibi o da bir ilinek ve varlığı nesneye bağlı. böylelikle hem düşünen hem de yer kaplayan varlığı ispatlamaktadır.
    şimdi sıra tanrıya gelmiştir. tanrı "sonsuz" ve "mükemmel" bir varlık "ben" ise sonsuz ve mükemmel değil. dolayısıyla "ben" bu kavramları başka bir kaynaktan alıyor. bu kavramlar da birer ilinek ve bunların bir taşıyıcısı olmak zorunda bu da mükemmel ve sonsuz olan tanrıdır. tanrı yoksa tanrıdan varolma eksik olur. o halde tanrı vardır ve tanrı varsa duyu algılarından ve matematiksel bilgiden kuşku duyulamaz.

    temel olarak descartes in felsefesi bu çekirdekten genişlemektedir.
    8 ...
  11. 105.
  12. Düşünüyorum o halde varım yargısıyla tanıdığımız filozof.

    Şimdi, düşünüyorum. Düşündüğümü düşünene kadar var olduğumu bilmiyordum. O zaman düşündüğüm her an düşündüğümü düşünmediğime göre, bazı anlar var olup olmadığımı bilmiyorum demektir. Her seferinde var olduğumu tanıtlamak zorundayım yani? Uğraşamam.
    7 ...
  13. 111.
  14. Descartes bir mektubunda şöyle der, "insan sepetindeki çürükleri, sağlam olanlardan sadece çürükleri atarak temizlemeyemez. Çünkü içerde çürük elma kalıp kalmadığına emin olamaz. Ve yapılması gerekeni yaptım, bütün sepeti boşalttım, sonra sadece sağlam olanları sepete koydum."
    Doğduğumuzdan şu ana kadar olan zamandan itibaren bize yüklenen ne varsa, hepsini sepetimizden boşaltmamız gerekir. Böylece descartes'ın söylemek istediği şey, duyularımızdan ve dışardan elde ettiğimiz bilgileri/sanıları yeniden gözden geçirerek, bunları akıl zeminine oturtmamızın bize gerçek bilgiyi vereceğidir. Gerçek bilgi, tüm bildiklerimizden şüphe ederek elde edilendir.
    6 ...
  15. 11.
  16. analitik geometri'yi bulması nedeniyle bir çok lise öğrencisi tarafından hayır duası (!) alan ortaçağ filozofu, matematikçisi...
    7 ...
  17. 91.
  18. Bilgilerin kaynağı konusunda rasyonalist bir Yönelişi vardır. Duyuları güvenilir bulmuyor.
    Beynin ortasındaki epifiz bezini beden ve ruh arasında aracı olarak görmüş.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük