mk4 kasası ile dış dizayn olarak kendini aşmış, gayet yakışıklı olmuştur. mk2 kasanın yakaladığı başarıyı yakalayabileceği muamma olsa bile gerek far detayları, gerek duruşu göze hoş gelmektedir.
tüm bunların yanında hâlâ bir ford focus değildir.
türkiye ve dünya üretiminde burun kısımlarının oyuncak yapımında kullanılan plastiğe benzemesinin sebepleri arasında euro ncap testlerinde yaya güvenliğinden kendi sınıfında en yüksek puanlardan birini almasını, toprağa normalden çok daha çabuk karışabilen yeni nesil plastik aksamın kullanılmasını ve de ufak ön-arka darbe alışlarında esnek plastik yapısı sayesinde darbe emme özelliğini sayabiliriz.Arabanın tek eksiğiyse renault olarak piyasada yer alıyor olmasıdır zira yıllar yıllar öncesinden bir takım insanlar koç gibi sağ dikiz aynası bile olmayan muratı *, şahini insanımıza araba diye kakalarken renault 88 model broadwaye elektrikli ön cam koymuştu ama hiçbir zaman kuş serisi kadar yüksek satış değerlerine ulaşamadı.Şükür allahıma ki yerli araba diye teneke satıp kendi insanını kandıranlar mezarlarında bile rahat uyuyamadılar.
2011 model olan bir adedini 5 yıl boyunca hayvan şartlarda kullanıp sadece bakımlarını yetkili serviste zamanında yaptırarak 180 küsür bin kilometrede sattığım araçtır.
trim sesi*, koltuk, direksiyon ve vites topuzu derisi yıpranması dışında en ufak bir problem yaşatmamıştır.
-25 derecede* tek marşla çalışabilen, 55 derece* gibi ekstrem şartlarda kullanılmasına rağmen mekanik parçalarında en ufak bir değişim istememiştir. mekanik anlamda hayvan dayanıklıdır. o bütçelere alınabilecek en az yakan, en donanımlı, en dayanıklı araçtır benim gözümde.
edit: arıza lambası bile yakmadı be.