diğer arabalara göre sportif dizaynından dolayı beş basan renault flash'ın parmakla gösterildiği yıllardır. motor hacmi de 1,7 lt olunca diğer arabalara karşı bariz üstünlüğü vardı. bu özelliği sayesinde gençler arasında flash'ı olanlar daha bir sükse yapardı.
Renualt 9 gibi uyuz görünümlü bir kutudan yaratılan estetik harikasının fırtına gibi estiği yıllar. Amcama göre içi biraz daha geniş olsa, bir de frenleri tutsa* bu piyasanın tozunu atarmış ama maalesef satışı hep düşük kalmış.
babamın tam almak üzereyken bana şöyle bir bakış atıp; "ulan bu araba?... bu çocuk?...başımıza iş açmayalım" diyerek flash almaktan vazgeçtiği yıllar...
flas s kendi devrinin en alevli arabalarındandı, 1700cc motoru 100 beygir ile 900 kilo civarında ağırlığıyla önden çekişin getirdiği avantajla çok hızlı ivmelenir, ama durmayı beceremezdi, devrin yürüyen tabut 205 gti larından sonra en çok heves edilen arabalarından biriydi.
güzel yıllardır. renault Marka otomobillerin tofaşlara* bariz üstünlüğünün olduğu yıllardır. *
Aynı zamanda sadece ses sisteminin değil, sağ dikiz aynasının, döşeme kauçuk paspaslarının ve karter koruma kapağının da sıfır otomobilde default olarak gelmediği yıllardır. Yani özellikle kuş serisi otomobillerde, sıfır araç alanların doğrudan sanayiye yollanıp kauçuk paspas aldığı, alta karter koruma taktırdığı, sağ dikiz aynasını taktırıp ve pioneer mı alsam roadstar mı şeklinde düşüncelerle akşama kadar sanayide ses sistemi montajı beklediği yıllardır. *
Bu yıllar flashın motor gücü, dış tasarım ve spor gövde gibi özellikleri ile rakiplerine tur bindirdiği bir döneme tekabül eder. Daha sonra aynı kasanın güney amerika üretimi olan renault 11 rainbowlar geldi ama tutmadı. Kimseler flashın yerini dolduramadı
