sene 1989, turuncu bir araba...
vites atmak deveye hendek atlatmak gibi.
direksiyonunu cevirmek ise değirmende un dövmek gibi.
çok zor bir araba..
daha 11 yaşındayım.
ayak boyum gaza,debriyaja,frene anca yetişiyor.
babanın derdi var. ağabeyini kaybetmiş trafik kazasında.
çocukları iyi öğrenmeli araba kullanmayı.
aylardan temmuz.
hava rutubetli ve sıcak.
koltuğun döşemesi kışlık..
pişik yapıyor bembeyaz popona.
baba sesleniyor. bas en soldakine, şimdi en sağdaki, yavaş yavaş cek sol ayağını.
araba hareket eder gibi bir hamle yapıyor ve büyük bir sarsıntı.
turuncu zümrüt istop etti.
baba sinirle cakıyor kroşeyi kafanın arkasına ve dudaklarında renaultun direksiyondaki simgesi.
1, 2, 3, 4, derken ağlamaklı oluyorsun..
ince bir sesle "daha sürmek istemiyorum.." diyorsun.
kafana yediğin kroşeler mi dersin, ayağının acıması mı yoksa popondaki pişik mi?
ama o senin ilk göz ağrındır.. seversin..