Muhteşem bir film. Son 15 dakikasında filmde hafif hafif güzel şeyler olmaya başlamıştı. Ama o fon müziği resmen kötü bişiler olucak diyordu zaten. Ki nitekim oldu da , ama böylesini gerçekten beklemiyordum. "Yuh" dedim "nerden çıkardınız da ona bağlayıp bi son yaptınız amk" dedim. Özellikle abi- kız kardeş ilişkişi muhteşemdi.
en son metroda emilie de ravin in kameraya baktığı doğal olarak sanki izleyene bakıyormuş hissi verdiği sahneye sahip film. en az 7-8 kere o sahneyi izledim ve emilie ile birbirimizin gözüne baktık. dertleştik.
aile ilişkileri, baba oğul ilişkisi, küçük yaşta abisini kaybeden tyler'ın dramı, annesi vurulan kızın dramı, küçük kızın okuldaki dışlanmışlık duygusu, esas kızın polis babasının genç kızını koruma içgüdüsü, iki ev arkadaşı-kanka arasındaki ilişkiyi işlemeye çalışır gibi gözükür bu film, ama esas olarak ikiz kulelerin yıkılıdığı gün yarım kalan bir aşk hikayesini işler bu film hüzünlü hüzünlü..
herşeyin başında önyargılı izlemeye başladığım film, ağlayarak bitirmiş olmamda yanıldığımın bir göstergesi değil ne yazık ki. evet adamların piyasa filmleri bile bizim birçok filmimizden daha başarılı oluyor ne yazık ki.
öyle hayatının filmi yapılacak film ya da kült filmler listesine girecek bir film asla değil. sinemadan anlamayan tiplerin facebook sayfalarında en beğendikleri film listesinin içinde bulunmaya aday bir film sadece.
ama bu film beni ağlattı. evet neden ağlattı? 5 gün önce robert pattinson kadar yakışıklı olmasa da sarışın mavi gözlü 5 yıllık sevgilimin beni kuzeniyle aldattığını öğrendim. buraya kadar filmle bağlantısı yok. ama bu çocuk sarışınlığıyla ve filmdeki tarzıyla tyler'a benziyordu ne yazık ki. sadece dış görünümüyle benzeseydi keşke asi tavırları,babasıyla kötü olan ilişkisi, annesi ve kardeşlerine inanılmaz bağlılığı, okulu boşvermişliği yani yaşam tarzıyla da o çocuğa benziyordu. hayır sonunda ölmeseydi hala film asdfghjklşi idi benim için ama sonunda çocuk öldü. hayır benimki ölmedi ama benim için ölmüştü sonuçta. ally gibi hayatım sıçıldı benimde ayrıca ally ile de benzerliklerim var. neyse işte konu itibariyle hayatımın bir kesitiydi film. keşke sinamatografik açıdan da hitap edici olsaydı.
vaktiniz bolsa, romantikseniz falan hani şu ota boka ağlayan cinslerdenseniz oturup izleyin hayatınızdan 2 saatiniz gider sadece.
twilight'ta ki vampirin oynadığı, bir afeti devrana aşık olmasını ve bir yandan da ailevi sorunlarla uğraşmasını konu alan filmdir.
sonunda da öyle bir bağlamışlardır ki neredeyse türk filmlerinde görülmez böyle dram.
kötü film demiyorum,
baya bok gibi.
izlenmezse hiç birşey kaybedilmez. ama bir sevgiliyi unutamayan birisin otursun, izlesin, ağlasın efendim.
--spoiler--
Hayatta yaptıklarınız önemsiz olacaktır , önemli olan onları sizin yapmış olmanızdır.
--spoiler--
(#12727053) doğru bir tespit yapmış yazardır. kendisine katılmamam mümkün değil. ben de ansiklopedi okuyorum, fakat insanlar beni tuhaf bakışlarla değerlendiriyor. keza hayat her zaman için aynı yere çıkıyor, futbol çok enteresan bir oyun...
11 eylül saldırısıyla biten sonunu görünce "höh burada da mı, yettiniz amerikalılar" dedirten, pattinson harikasıdır.
robert pattinson twilight'la değil de bu filmle hatırlansaydı çok iyi olurmuş.
söylenılenın aksıne, 11 eylul e baglanması cok da kotu olmamıstır. guzel fılmdır.. tipik rob yakısıklılıgına ragmen , emilie de ravin ile oyunculugunu begendım.( rob u kıskanmak gıbı bır durum da olmadı. ) guzel fılmdır, tavsiye ederim.