rektörlerin işinin türban değil eğitim olması

entry35 galeri0 video2
    10.
  1. öğrencilerine "takma" hakkını kendine saklı tutan bir takım profesorlere takmak yerine türbana kafayı takan sistemin o noktaya sürekliği rektörlerinide kapsayan cümledir.
    4 ...
  2. 9.
  3. bir bakıma doğru bir önerme, ama bu iş siyasetçilerin de meselesi değil! bunu da unutmamak lazım. fakat 30 yıldır birleri bu meseleyi kendilerine iş edinerek oy toplamakta.
    3 ...
  4. 8.
  5. peki rektörler nerede eğitim veriyor? kimlere eğitim veriyor? kimlere eğitim vermek zorunda kalıyorlar? nasıl bir kurumu yönetiyorlar? rektörleri yönetici kabul edersek, yöneticilerin yönettikleri kurum hakkında ve o kurum bünyesinde bulunan insanlar hakkında yorum yapma hakları yok mudur? diye karşısında çeşitli sorular sormak istediğim cümle bütünü.
    3 ...
  6. 7.
  7. eğer türban meselesi eğitimi etkiliyor ve ilgilendiriyorsa ki bunun doğruluğu su götürmez, kesinlikle konuyu saptırma amaçlı önermedir.
    5 ...
  8. 6.
  9. 5.
  10. maalesef rektörlerin işi eğitim olmadığı gibi eğitimle de hiçbir alakaları yoktur. rektörler ilginç bir şekilde prof. olması gereken kişilerdir. ancak rektörler üniversiteler için akademik özelliklerini değil ticari özelliklerini konuşturma mecburiyetinde kimselerdir. onlar ihale yapar, alım yapar, görüşlerine yakın kişilerin atamalarını yapar. bilim ve eğitim kısmına gelince pek bir faaliyetleri yoktur. zaten bu tür bir yükümlülükleri de yoktur. ha bir de bahar şenlikleri düzenlerler.

    ama iş siyasete geldi mi en önde onlar koşarlar. ne de olsa darbe denilen iğrençliğin meyvesidir çoğu. darbenin yavrusu yök'ün tetikçiliğini yapmaktadırlar. bunlar o kadar ilginç adamlardır ki daha bundan birkaç yıl önce yürüyüş düzenlemişler ve de "ordu göreve" yazılı bir paçavranın altında poz vermişlerdir. sıkıştıklarında da çete gibi birleşir anıtkabire koşarlar. ne de olsa onlar gibi insanlar için atatürk ağlama duvarı, anıtkabir ise bir show arenasıdır.
    8 ...
  11. 4.
  12. ülkemizde üniversite ortamında yaşanan içler acısı durumu tespit eden cümle.

    10 yıl önce bu yasağa amerikada ve avrupada gülüyorlardı. arkadaşların bu yöndeki sorularına muhatap olmuş biriyim. iyi bilirim. onlara Çin'de devlet izni olamdan 2. çocuğu doğurmamama yasağı kadar garip geliyordu. böyle olması da normaldi. demokrasiyi sadece kendi gibi düşünenlere özgürlük sağlama olarak algılayanların köşebaşlarını tuttuğunu nerden bileceklerdi ki...

    not: üniversiteler laik olmaz. ABD'nin en saygın üniversiteleri arasında katolik papazların kurduğu ve halen yönettiği okullar vardır. sözlük okurları dünyadan bihaber kendilerine ezberletilen yalan yanlış bilgileri tek doğru kabul eden ve sesi sahip olduğu gerçek halk desteğinden kat be kat fazla çıkan tek partici azınlığın söylemlerini farkedecek kadar akıllıdır eminim.
    0 ...
  13. 3.
  14. rektör bile olmayan hükümetin maşası bir insanın yök başkanı olduğu bir ülkede rektörler ne
    yapsa yeridir.mustafa kemal atatürk´ü seven her rektörün en önemli görevi laik ve çağdaş bir eğitimin yürütülmesini sağlamaktır.
    10 ...
  15. 2.
  16. aslında doğru bir önermedir bu iş başkalarına düşmektedir...
    3 ...
  17. 1.
  18. öncelikle, rektör: Üniversitenin tüzel kişiliğini temsil eden, yönetimden, eğitim ve öğretimin düzenli yürütülmesinden sorumlu profesör.*
    isterseniz biraz açalım..
    Yani bir rektör üniversitenin eğitim ve öğretim sisteminin akışını sağlıklı bir şekilde devam ettirmek ve bu sürekliliğin kalitesinide arttırmakla sorumlu kişidir. Bu noktadan fazlası yoktur.

    Bugün üniversitelerde okuyan öğrencilerin zaten halleri malum, parasızlık ve stress içerisinde bir eğitim ve öğretim hayatına devam ediyorlar. Yani öğrencilerin gerçek anlamda derdi başörtüsü kıl tüy değildir. Bugün öğrencilerin büyük bir çoğunluğu şehir dışında ağır şartlar altında, ailesinden uzak ve tamamen maddi olarak ailesine bağlı olmanın zor koşulları altında lanet olsun bitsinde şu 4 sene gideyim durumundalardır. Öğrencilerin derdi bunlar kardeşim. Bir rektörden beklenen şey, örneğin elektronik mühendisliği bölümünün öğrencilerini piyasaya adapte etmek, sponsor bağlantılar, sivil toplum örgütleriyle, üretim şirketleriyle içiçe olmasını sağlayarak hem bu maddi stressten kurtarmak hemde ona en "güncel" eğitimle donatmaktır.

    Peki bu rektör, öğrencileri klasik, ezbertilmiş pratiği neredeyse sıfır noktasına indirgeyen, bir eğitim sistemine bırakıp sadece harç paralarına göz dikip öğrencinin kişisel gelişimine destek verecek en ufak bir faaliyet içinde bulunmayıp, eğitim seviyesi düşük olan öğrencilerin bilgilerini toplayıp "acaba neden böyleler, ne yapabiliriz bu çocuklar için" gibi bir soru işaretini aklına bile getirmeyip, görevi eğitim vermek olan prof., doc ve yar.doc ların eğitimci kimliğindeki seviyelerini eğitim alan öğrencilere anket tarzında geliştirilen yöntemlerle araştırmayıp, salt olarak türban meselesinde çığırtkanlık yapmasını hazmedemiyorum.

    Rektörlerin işi bu tür meseleler değildir. Hiç bir rektör öğrencileri türbanlı ve diğerleri gibi müthiş ve korkunç ayrımcılığı yapabilecek düzeyde olamazlar. Rektör üniversitenin tüzel kişiliğini korumak ve o üniversitenin üniversite olmasını sağlayan öğrencilerini korumak ve destek vermekle sorumludur.

    Rektör, Bugün üniversitelerimizin kalitesi neden bu kadar düşük bunu sorgulamalıdır. Bugün öğrencilerin psikolojik alt üst olmuş durumunu düzeltmek adına çaba sarfetmelidir, bu psikolojiyi daha beter alt üst etmeden.

    Rektör, öğrencileri gerçek yaşama hazırlamak için öğrenciler ile piyasayı birbirine entegre etmelidir. Hiç bir rektör kendi bünyesinde başörtülü olan ama yasak nedeniyle çıkarmak zorunda olan öğrencilerini hedef alarak kin ve nefret kusmak gibi müthiş bir yanılgı içerisine girmemelidir.

    bir rektöre Hiç bir mazaret, kendi bünyesinde eğitim gören öğrencileri aşağılamak için haklı sebep sayılamaz. Unutmayın ki bu ülke kurulduğundan beri 10 yıl öncesine kadar üniversitelerde başörtülü öğrenciler zaten vardı. Cumhuriyet'i özgürlükle daha güçlü hale getirmek yerine bu anlamsız, tanımlamayan, dünyada hiç bir örneği olmayan çağdışı ve 4.dünya ülkelerinde bile olmayan yasak utancından bir an önce kurtulmalıyız.
    18 ...
© 2025 uludağ sözlük